Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Diyarbakır ve Şanlıurfa’da son süreçle ilgili konuştu, “Önümüzde bir fırsat penceresi açıldı” dedi ve ekledi: “Konu Kürt kardeşlerimizle ilgili değil, terör örgütünün tasfiyesiyle sınırlı.”
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün partisinin Diyarbakır ve Şanlıurfa il kongrelerine katıldı ve önemli konuşmalar yaptı. Erdoğan’ın konuşmasına ilişkin en büyük beklenti, halen DEM Parti heyetinin Kürt sorunu bağlamında yürüttüğü temaslarla ilgiliydi. Erdoğan bu temaslarla ilgili keskin bir çerçeve çizdi, “Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı vardır. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, ez cümle yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması tüm boyutları ve unsurlarıyla ebediyen tarihe gömülmesidir” dedi. Erdoğan, ayrıca “Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki bu sadece ve sadece büyük ve güçlü Türkiye hedefinin önündeki en son engellerden birinin devreden çıkartılmasıdır. Bu Kürt kardeşlerimizle ilgili bir konuda değildir. Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husustur. Son 22 yılda gerçekleşen pek çok reformla, sessiz devrimlerle ülkemizin asırlık sorunları birer birer ortadan kaldırılmıştır” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı konuşmasında geçmiş çözüm süreçleri için de konuştu, “Sadece elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına koymaktan çekinmedik. Ancak karşımızdaki yapı bu ülkenin ve bu milletin değil, bölgesel ve küresel güçlerin sesine kulak verdiği için bu çabalar hedefine ulaşamadı” ifadesini kullandı.
Kendilerinin devlet, hükümet ve siyasi irade olarak yapılması gerekenlerin hepsini fazlasıyla yaptıklarını aktaran Erdoğan, “Maalesef bu iyi niyetli çabamızın cevabını kimi ilçelerimizdeki mahallelere kazılan çukurlarla ve oradaki insanımıza sıkılan kurşunlarla aldık. Bizler elbette o hainlerin hepsini kazdıkları çukurlara gömdük. Ancak tarihi bir fırsatın heba edilmesine engel olamadık.” dedi.
Terörle mücadeledeki tavizsiz çalışmalar sayesinde terör örgütünün Türkiye sınırları içinde eylem yapamaz hale geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Diğer ülkelerdeki terör unsurlarını da önemli ölçüde sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizle terör örgütü çok ciddi kan ve güç kaybına uğradı. Suriye’de 8 Aralık’ta yaşanan devrimle birlikte örgütün bölgesel hevesleri de kursaklarında kaldı. Sırtını kime yaslarsa yaslasın artık hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin karşısında herhangi bir şansı olmadığını gördüğünüz gibi biliyor. Tabii biz meseleye kalıcı çözüm bulma arayışımızdan da vazgeçmedik. Siyasetimizde ve bölgemizde yaşanan kritik bazı değişiklikler sonrasında terör belasını bitirmek için ülkemizin önüne yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha açılmıştır. Bunun heba ve heder edilmesini doğru bulmuyoruz.
Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı vardır. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, ez cümle yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması tüm boyutları ve unsurlarıyla ebediyen tarihe gömülmesidir. Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki bu sadece ve sadece büyük ve güçlü Türkiye hedefinin önündeki en son engellerden birinin devreden çıkartılmasıdır. Bu Kürt kardeşlerimizle ilgili bir konuda değildir. Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husustur. Son 22 yılda gerçekleşen pek çok reformla, sessiz devrimlerle ülkemizin asırlık sorunları birer birer ortadan kaldırılmıştır.”
22 sene önce konuşulamayan, hayal dahi edilemeyen nice hakkı, attıkları adımlarla ülkeye kazandırdıklarını belirten Erdoğan, hangi kökenden, hangi inançtan, hangi meşrepten, hangi siyasi görüşten olursa olsun 85 milyon vatandaşın her birinin hak ve özgürlük reformlarından istifade ettiğini söyledi.
Demokrasi, hak, özgürlük gibi konularda birtakım eksiklikler varsa bunun herkesin ortak meselesi olduğunu ve çözümü için hep birlikte çalışacaklarını bildiren Erdoğan, bu ülkenin her karış toprağı ve her bir ferdinin temel altyapı hizmetlerinden makroekonomik kazanımlara kadar her alanda yaşanan gelişmelerden payına düşeni aldığını ifade etti.
Ülkede belli bir dönem herkesin baskı, zulüm ve ayrımcılık gördüğünü belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bizi Kürt, Türk, Alevi, Sünni, doğulu, batılı diye ayırmadılar. Ya ne diye ayırdılar? ‘Bizden’, ‘sizden’ diye ayırdılar. Ayrımcılığa karşı biz bu ülkede hep birlikte mücadele verdik. Bunu hep birlikte başardık. Çünkü bin yıldır bu topraklarda bizim ayrımız gayrımız olmadı. Malazgirt’te beraberdik, Kudüs surları önünde Selahaddin Eyyubi’nin ordusunda beraberdik. Şam önlerinde Nureddin Zengi’nin ordusunda beraberdik. İstanbul surları önünde beraberdik. Çaldıran’da Yavuz’un ordusunda beraberdik. Mohaç’ta, Kosova’da, Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, İstiklal Mücadelesi’nde beraberdik.”
Bin yıl boyunca bu topraklarda ırkçılığın kendisine oksijen bulamadığını, yeşeremediğini, boy veremediğini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bizler aynı kıbleye dönüyoruz, aynı kitabı okuyoruz, aynı peygamberin izinde yürüyoruz. Bizler tarih boyunca sadece birlikte savaşmadık, sadece birlikte zaferler kazanmadık. Aynı zamanda birlikte medeniyetler inşa ettik. Selçukluyu, Osmanlıyı, Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte kurduk. Türk ile Kürt’ün arasına ayrımcılık sokan hem Kürt’ün düşmanıdır hem Türk’ün düşmanıdır. En çok da Müslüman’ın düşmanıdır. Sıkıştıkları için gidip Gazze’de soykırım yapan, bebek katleden, insanlığı, İslam’ı boğmak isteyen siyonistlere adeta yalvarıyorlar. Selahaddin Eyyubi’nin evlatlarını hiç kimse siyonistlerin kapısında kul köle yapamaz. Bunların maskesi Suriye’de bir kez daha düştü. Bunların derdi Kürtler, Araplar, Türkler değil. Bunların derdi başka. Onun için bunlara Kürt, Türk, Arap hep birlikte karşı çıkacağız.”
El ele vererek, Türk ile Kürt arasındaki, Kürt ile Arap arasındaki terör perdesini yırtıp atacaklarını kaydeden Erdoğan, “Terör örgütü aradan çıkınca tarih boyunca olduğu gibi tekrar muhabbetle, samimiyetle, kardeşlikle kucaklaşacağız. Bu coğrafyayı bir bütün olarak kardeşlik coğrafyası haline getireceğiz. Şunu asla ve asla unutmayınız, bu memleket bizim, bu vatan bizim, bu bayrak bizim, bu devlet bizim, günde 5 defa göğe yükselen ezan-ı Muhammediler bizim. Geçmişimiz ortak, geleceği de birlikte inşa edeceğiz. Milletin eşit fertleri olarak ülkemizi mamur edeceğiz. Türkiye Yüzyılı ülkümüzü hep birlikte gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Artık eski Türkiye yok. Boyun eğmek, rıza göstermek yok. Dayatmalara ‘eyvallah’ demek yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eski Türkiye, eskide kaldı. Şimdi milletinin tüm fertleriyle bir olan beraber olan sadece ülke içinde değil ülke dışında da zulme itiraz eden bir Türkiye var. Suriye’de 13 yıldır mazlumun yanında dururken bize ne dediler, bu CHP bize ne dedi? ‘Ne işiniz var Suriye’de?’ Türkiye’ye sığınmış Suriyeli mazlumları zorla göndermekle tehdit etmediler mi? Sonuçta ne oldu? Sadece Suriyeli Araplar mı, Türkmenler mi kazandı? Hayır, Suriyeli Kürtler de kazandı. Suriyeli Kürt kardeşimin varlığı inkar ediliyordu, kimliği yoktu, tapusu yoktu, hakkı yoktu. Şimdi inşallah hepsi teslim edilecek, kimliğinden pasaportuna kadar hepsi teslim edilecek. Bu zafer unutmayın hepimizin zaferidir. Bu Suriye halkıyla birlikte milletimizin de zaferidir. Bu zafer kardeşliğin zaferidir. Dayanışmanın, hep beraber barış ve huzur içinde yan yana yaşamanın zaferidir. Bu zafer karartılmasına izin vermeyeceğiz. Bu zaferin terörle kirletilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu zaferin emperyalist güçler ve içimizdeki uzantıları tarafından lekelenmesine rıza göstermeyeceğiz.”
Diyarbakır’ın ardından Şanlıurfa’ya geçen Erdoğan burada da siyasi partiler arasında terörü bitirme konusunda bir mutabakat oluştuğunu söyledi, “Bu havayı çok kıymetli buluyoruz” dedi.
PKK terör örgütünün kendini tasfiye etmek dışında bir seçeneği kalmadığını söyleyen Erdoğan, “Terörle siyaset aynı kapta bulunmaz. Tarihi yol ayrımında tercihler daralmıştır. Ya o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek. Üçüncü bir yol yoktur” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şanlıurfa il kongresi sürprizi ünlü şarkıcı İbrahim Tatlıses oldu.
Kürsüye şarkıcı İbrahim Tatlıses ile birlikte çıktı. Konuşmasının sonunda Tatlıses ile birlikte “Urfalıyım ezelden” performansı gerçekleştiren Erdoğan; Tatlıses’in “Önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanlığı’na var mısınız?” sorusuna “Sen varsan varım” yanıtını verdi.