Diyarbakır merkezli dev operasyon: 216 gözaltı kararı… Baro Başkanı 10Haber’e konuştu
Eski HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Garo Paylan, Fatma Kurtulan ve Pero Dündar'ın yargılandığı ikinci Kobani davası görüldü. Duruşmada Hüda Kaya'nın tahliyesine karar verildi.
6-8 Ekim 2014’teki Kobani eylemlerine ilişkin eski HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Garo Paylan, Fatma Kurtulan ve Pero Dündar hakkında açılan davanın ilk duruşması Sincan Cezaevi’nde yapıldı.
Duruşma öncesi DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yaptı.
Hatimoğulları “Türkiye’de AKP, HDP’nin siyaseten elini bükemediği zaman, Kürt halkına diz çöktüremediği için Kobani kumpas davasını tezgahlamıştır. Bugün sevgili Hüda Kaya’nın tutuklu olarak yargılandığı -diğer arkadaşlarımız tutuksuz yargılanıyor- ikinci etap Kobani kumpas davasında hepsinin serbest bırakılması gerekiyor. Bugün şayet zerre kadar vicdan varsa, şayet zerre kadar hukuk gözetiliyorsa, şayet zerre kadar IŞİD karşıtlığı gözetiliyorsa bugün arkadaşlarımızla ilgili verilmesi gereken karar tahliye kararıdır, beraat kararıdır” dedi.
Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları milletvekilleri ve Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyeleri takip etti.
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tek kişilik bir hücrede tutulan Hüda Kaya duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Kaya “Bu iddianame öncekilerin kötü bir kopyası olarak önüme geldi. Baştan sona tek bir hakaret içermeyen konuşmalarım nedeniyle yargılanıyorum. Her zaman barış ve eşitlikten yana olan konuşmalarım siyasi bir öç olarak karşıma kondu. Tek başımıza da kalsak yalana, haksızlığa sarılmayız” dedi.
Kaya Cizre olaylarında yaralıların kurtarılması için yaptığı yardım çağrısının dosyaya alınmasına şaşırdığını söyledi, şöyle dedi:
“Şiddet karşıtı ve barış yanlısı bir insanım, buna karşı size vereceğim cevabım zaten dosyanın içindedir. Dinler insanı ve toplumu vicdani ve öz anlamında geliştirmek içindir diyebiliriz. Onca öğreti ve öncü ve elçilere rağmen toplumlar birçok şeyi yozlaştırıp egemenlik aracı kıldığı gibi egemenler dinleri de baskı, sömürü ve cinsiyetçilik aracı haline getirdi. Yine Meclis’te yaptığım bir konuşma dosyaya konmuş, kürsü dokunulmazlığı ihlal edilerek anayasaya aykırılık yapılıyor. Asıl bu hukuksuzluğu yapanlar, bunu dosyaya koyanlar hakkında işlem yapılmalıydı. Yaptığım konuşmanın nasıl dosyaya alınıp suç olarak geri döndüğünü anlamak mümkün değil.”
Kaya, Kandil’e çözüm sürecinde açık biçimde gittiğini ve bu röportajların yayınlandığını belirtti. İkincisinde bir heyet eşliğinde gittiğini söyleyen Kaya bunun tarih ve verileriyle belgeli olduğunu söyledi.
Kaya’nın beyanları ardından söz alan avukat Zilan Leventoğlu “çözüm süreci” içinde yer alan Ak Partililerin faaliyetlerinden yargılanmadığını, ancak HDP’li siyasetçilerin yargılandığını söyledi. Leventoğlu söz konusu faaliyet ve çalışmaların suç olmadığını ve devletin bilgisi ile yapıldığını belirtti.
Leventoğlu şunları söyledi:
“Müvekkilin oğlu ile konuşmalarına dahi değinilerek dosyaya konulması ne kadar hakkaniyetli tartışılır. Bir yıl önce başlatılan soruşturmada gizlilik kararı kaldırılmamış, müvekkilin savunma yapması engellenmiştir. Dosyada ithaf edilen suçlara ilişkin tek bir delil yok. 8 aydır müvekkilimiz hukuksuz bir biçimde tutukludur. Kobanê Davası’nda görülen karar duruşmasında müvekkilimize atılı aynı suçlardan siyasetçiler beraat etmiştir. Tutukluluk halinin hiçbir hukuki ve makul bir gerekçesi kalmamıştır. Soruşturmaya yine konu olan son derece demokratik bir çağrı olan 6-8 Ekim çağrısında milletvekilimizin ne imzası vardır, ne toplantıya katılmıştır ne de paylaşım yapmıştır. Buna ilişkin tek bir delil, tanık ve belge yoktur.”
Ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, Kaya’nın yurt dışı çıkış yasağı ve her ay imza verme şartı ile tahliyesine karar verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 108 siyasetçinin yargılandığı davanın karar duruşması 16 Mayıs’ta görülmüştü. Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi, 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı davada ceza yağdırmış, Mahkeme Selahattin Demirtaş’a 42 yıl, Figen Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay ceza vermişti. Mahkeme, 24 kişi hakkında toplam 407 yıl 7 ay hapis cezası vermişti.
6-8 Ekim 2014 tarihlerinde ülke genelinde yaşanan Kobani olayları gerekçe gösterilerek eski HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Garo Paylan, Fatma Kurtulan ve Pero Dundar hakkında iddianame düzenlenmişti. Siyasetçiler hakkında 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 19 bin 680’er yıl hapis cezası isteniyordu. 298 sayfalık iddianame iki bölümden oluşuyordu.
İddianamede ülke genelindeki eylemlerde ‘terör örgütü PKK/KCK yöneticileri, örgüte bağlı yapılanmalar, HDP MYK üyeleri ve eş başkanlarınca halkın sokağa çıkıp terör eylemleri gerçekleştirilmesi yönünde çağrılar yapıldığı’ öne sürülmüştü.
Kaya, Pekgözegü ve Paylan ile 27’nci dönem milletvekilleri Kurtulan ve Dundar’ın aynı suçlamalarla yargılanan 108 sanıkla 6-8 Ekim olaylarının başlatılmasında fikir ve eylem birliği içinde oldukları iddia edilmişti.