Günde bir milyon kişinin kullandığı metrobüs hattında kaza: Ölü ve yaralılar var, dört kişi gözaltında
Ekrem İmamoğlu seçim kampanyasına başlamış gibi, "karşısındaki rakip belli olmuş" gibi konuşmaya başladı. İsim vermeden eski Bakan Murat Kurum'u hedef alan İmamoğlu "Allah bu şehri onlardan korusun" dedi.
2024 Yerel Seçimleri 31 Mart’ta yapılacak. CHP’nin İstanbul adayının Ekrem İmamoğlu olmasına kesin gözüyle bakılıyor ancak rakibinin kim olacağı henüz netleşmiş değil. Seçim takvimine göre partilerin aday listelerini 20 Şubat’a kadar YSK’ya teslim etmesi gerekiyor. Yani aday belirlemek için iki ay süre var ama partilerin adaylarını bir an önce belirlemesi bekleniyor. Aksi takdirde kampanya yürütmek için yeterli süre kalmayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’u kazanmayı ne kadar önemsediği ortada. Peki hangi adayla? Erdoğan partisinin grup toplantısında “Yeniden İstanbul” diyerek bu konudaki arzusunu tekrarlamıştı. Erdoğan’a yanıt veren İmamoğlu “beş yıl arkadan geliyorlar, o slogan çoktan kullanıldı” demişti. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Erdoğan’ın İstanbul ile ilgili paylaşımlarını alıntıladığı da dikkatlerden kaçmamış, bu durum acaba İmamoğlu’nun rakibi Kurum mu olacak kulislerine neden olmuştu. Nitekim İmamoğlu da Kurum’un adını vermeden onu ima eden, karşısındaki rakibin kim olduğunu bildiğini hissettiren konuşmalar yapmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dün TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu’nun ‘Kent ve Demokrasi’ temasıyla Harbiye Askeri Müzesi’nde düzenlediği ‘5. İstanbul Kent Sempozyumu’nun açılış törenine katıldı. İmamoğlu burada yaptığı konuşmada “İstanbul’a muhafızlık yaptığımızı ifade edeyim” diyerek konuyu Üsküdar sahilindeki kaçak yapılaşmaya karşı yürüttükleri çalışmalara getirdi.
İmamoğlu isim vermeden ama yine Murat Kurum’u işaret ederek Üsküdar’daki kaçak yapılaşmanın onun bakanlığı döneminde korunduğunu söyledi. İmamoğlu “İstanbul’un gerçekten muhafızlığa ihtiyacı var. Çarpıcı bir örnek; bugün sabaha karşı bir yıkımı takip ettim. Yani İstanbul’da bir işgalciyi ya da işgal noktasını yıkmak bile ne yazık ki bazı kurum ve kuruluşlarla eşgüdümlü değil, hani bazen onları da haberdar etmeden yıkımı yapmanın gerçek olduğu bir ortamdayız. Çünkü bazen bazı kamu birimleri kamunun değil de birkaç kişinin konumunu kollamayı kendine ilke ediniyor. Bu çok önemli. Bence her şeyin tarifi burada yatıyor. Üsküdar’da tarihi Kuşkonmaz Cami’nin hemen yanında virüs gibi orayı kaplamış bir kafeteryayı üç senedir yıkamıyoruz. Yani bir bölümünü yıkarken 200-250 polisimizi oraya diken anlayışla dahi mücadele ediyoruz. Bir bölümünü yıktık, bir bölümü duruyor. Daha acısını söyleyeyim. Biz burayı yıkmaya çalışırken, oraya işlem yapmaya gayret ederken sürekli yargı yoluyla nasıl engellendiğimizi yaşadık, daha da ileri gideyim o yargı yoluyla engellendiğimiz dönemde İstanbul’u yönetmeye talip olduğunu duyduğumuz bir kısım arkadaşların bakanlıkta boğaz dibinde bir yeri planla imarlı hale getirme çabasını dahi yaşadık. Bir büfenin olduğu yer. Bu nasıl bir çabadır? Bu nasıl bir bakış açısıdır?” dedi.
İmamoğlu sanki seçim kampanyasındaymış gibi yaptığı konuşmasının devamında “Kente bu gözle bakan ve iki dudak arasından çıkan sözleri emir telakki edip yapmaya gayret eden insanlardan Allah bu şehri korusun. Biz ise tam aksine bunlara karşı duran ve bu şekliyle hak hukuku koruma konusunda gözünü kırpmadan doğruları yapma gayreti içerisinde olan insanlar olmaya gayret edeceğiz. Bu prensiplere layık olmaya çalışacağız. Umarım yanlış yapmayız. Umarım hatalarımızı en aza indirerek süreçleri yönetip İstanbul’a layık, Türkiye’ye layık, 100 yıllık Cumhuriyetimizin geleceğine layık bireyler oluruz” dedi.