Yerlikaya seçim çalışmasına katılmıştı: İmamoğlu’ndan Erdoğan’a ‘çürütüyor’ tepkisi
İYİ Parti’de İBB Meclisi’ndeki ‘işbirliği’ istifalarının yankıları sürüyor. İYİ Partili Zorlu istifalar için “Planlı bir saldırı” dedi. İmamoğlu ise İYİ Parti’den gelen “Eş başkan” eleştirisine “Kötü sesleri duymuyorum” diye yanıt verdi.
İYİ Parti’nin yerel seçim kararı partide deprem etkisi yarattı. Partinin seçimlere “hür ve müstakil” girme kararının ardından çok sayıda isim İYİ Parti’den ayrılma kararı aldı.
İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili İbrahim Özkan yerel seçimlerde CHP ile işbirliği yapma talebi nedeniyle grup başkanvekilliğinden istifa etti, partili üyeler tarafından yeniden aynı göreve seçildi, bu parti içinde yeni tartışmalara neden oldu ve Özkan önceki gün sosyal medya hesabından beş belediye meclisi üyesiyle bu kez partiden istifa ettiğini, yola bağımsız devam edeceklerini duyurdu.
İYİ Parti’deki tartışmada İYİ Parti Genel Merkez Kurumsal İlişkiler Başkan Yardımcısı Mete Koca sosyal medyada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alarak “CHP’nin eş genel başkanı operasyon çekiyor. Seni başkan seçtirmeyeceğiz” demişti.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Saraçhane meclis binasında düzenlenen İstanbul Gençlik Meclisi açılış oturumunda gazetecilerin bu konudaki sorusunu “Benim kulağım kötü sesleri hiç duymuyor. Kötü sözleri de duymuyor” diye yanıtladı.
İmamoğlu “Bir siyasi partinin kendi iç meselesine ne yorum yaparım, ne de müdahil olurum. Sadece, eğer orada bir anlaşmazlık, bir kavga, bir gürültü varsa bundan üzüntü duyarım. Şu anda bende uyandırdığı tek his bu, keşke olmasa. Keşke kendi içlerinde daha bütünlükçü bir yapıları olsa” diye konuştu.
İmamoğlu devamında şöyle dedi:
“Çünkü İYİ Parti Türkiye Cumhuriyeti demokrasisi açısından son yıllarda çok özel kararlara ve başarılara imza atmış bir siyasi partidir. Umarım kendi içlerinde sağlıklı bir süreci sulh içerisinde yaşarlar, yaşatırlar. Onun dışında meclisimizde bulunan bir kısım arkadaşın partilerinden istifa etmesi de onların kişisel kararıdır. Kendileri için hayırlısı olsun, diyorum. Elbette bugüne kadar hizmet sundular İYİ Parti grubunda. Ben İYİ Parti grubunun İstanbul’a sunmuş olduğu hizmetlerden de memnun bir belediye başkanıyım. Çok dayanışma ve karşılıklı istişare içerisinde il başkanları olsun, görev almış ve şu anda alan belediye meclis üyeleri olsun, istişare içinde bir süreç yönettik. Bu duygularla kendilerini buradan selamlamış olayım.”
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Zorlu, İYİ Parti İstanbul milletvekili Salim Ensarioğlu’nun Şeyh Sait’in isminin Diyarbakır’da bir bulvara verilmesini savunduğu için eleştirilip disipline sevk edilmesi ve ardından Ensarioğlu ve Diyarbakır’daki bir grup partilinin istifasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Partimize yönelik manipülatif, bütünleşik, yer yer planlı bir saldırının olduğunu ifade etmek istiyorum. Diyarbakır, orada bizim 11 bin 179 kayıtlı üyemiz vardı. Bir haftada 525 üye istifası gerçekleşti. Bu üye sayımıza karşın son seçimde 20 bin üye aldık. Son 10 günlük süreç içinde birtakım istifalar yaşandı. Ama bize yine üye katılımları da oldu. Eleştiriye çok açığız. Partimizin içinde de eleştiri yaygın ve hakimdir. Genel Başkanı’mız bütün toplantılarda buna açıktır. İçeriden ya da dışarıdan, bizim içimizden ayrılan arkadaşların da bize yönelik kayda değer eleştirileri elbette önemlidir.”
Zorlu istifa eden İBB Meclis üyeleriyle ilgili ise “İsmi geçen, istifa eden İBB meclis üyesi arkadaşlardan bir tanesi, bugün İstanbul dışında yakın bir ilin bir belediye meclis üyemizi arıyor. Diyor ki, ‘Bu akşam bir TV kanalında, bazı arkadaşlarla topluca istifa ettiğimizi meclis üyeleri olarak ifade edeceğiz. Siz de istifa edin.’ CHP’li bir başka kişinin ismini vererek, ‘Size onunla bir görüşme ayarlayalım’ diyor. Bunun adı, operasyon siyasetidir. Elbette partimizden kimsenin gitmesini istemeyiz. Ancak haklı eleştirilerle böyle bir inisiyatif alarak, partimizden ayrılan arkadaşlarımıza saygımız var. Bu bahsettiğim başka bir şeydir. Bir parti, kendi iradesi ile yetkili organları ile hür ve müstakil bir şekilde, ‘ben rekabet etmek istiyorum’, diyorsa; ‘Türkiye’de üçüncü bir yolun öncüsü olacağım’ diyerek, bu kutlu duruşu ortaya koyuyorsa, karşımızda bulacağımız bir davranış mıdır bu? Hangi parti disiplinine yakışan bir davranıştır?” diye konuştu.