Erkan Baş ve Destici arasında ‘ajan’ tartışması: ‘İşte ırkçılık budur’
TBMM Başkanı Kurtulmuş yeni anayasa görüşmeleri turunda EMEP ve TİP'i ziyaret etti. İki parti de önce mevcut anayasaya uyulması konusunda uyardı, darbe anayasasını desteklemediklerini söyledi ve kapıları kapattı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş iktidarın ısrarcı olduğu yeni anayasa görüşmelerine devam ediyor. Muhalefetin önce var olan yasalara uyulması gerektiği konusunda yaptığı çağrılara iktidardan yanıt gelmiyor ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta yeni anayasanın şart olduğunu söylüyor. Öyle ki Yargıtay ile AYM arasındaki Can Atalay krizinin de bu yüzden çıktığı savunuluyor iktidar tarafından.
Kurtulmuş da Meclis’teki tüm partileri ziyaret etmeye devam ederken önceki gün Yeniden Refah Partisi (YRP), DSP ve HÜDA-PAR liderleriyle görüşmüştü. HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu görüşme sonrası Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, çalışmalara destek vereceklerini belirtti. Yapıcıoğlu ”Sayın Meclis Başkanı ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Bizim düşüncemize göre de Türkiye’nin tamamen yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. 1982 yılından beri Türkiye darbe Anayasası ile yönetilmektedir. Bu Anayasa’da üzerinde 21 kez değişiklik yapıldı. Türkiye’nin ihtiyacı 22’nci kez değişiklik yapmak değil, tamamen yeni anayasa yapmaktır” dedi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal “Mevcut Anayasa 12 Eylül darbecileri tarafından hazırlanmış ve bu süreçte neredeyse tamamı üzerinde değişiklik yapılmış bir Anayasa’dır. Bu Anayasa’yı yapanlar sivil döneme geçtikleri süreçte yargılanarak rütbeleri dahi sökülmüş, kişilerin yazdığı Anayasa haline geldi. Böyle bir Anayasa’nın kötü ruhunu arındırmamız gerekir. Elbette DSP olarak önemsediğimiz Anayasamızın ilk üç maddesinin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesi teklif dahi edilmeyeceği hususunu güvence altına alan ve dördüncü maddesinin kendisinin de bir güvenceye kavuşturulması gerektiğini düşüncesini Meclis Başkanı ile paylaştık” açıklaması yapmıştı.
YRP lideri Fatih Erbakan görüşmeden sonra kendilerinin de bir anayasa taslağı hazırladığını söyledi. Erbakan çalışmalarını ileteceklerini belirtti ve ”Yeniden Refah Partisi olarak son dönemde bu gündem doğrultusunda bir anayasa taslağı çalışmamız var. Bunun çalışmaları hemen hemen son noktaya geldi. Biz de sayın Meclis Başkanı’na anayasa taslağımızı Yeniden Refah Partisi olarak hazırlamış olduğumuz anayasa taslağımızı kendilerine ileteceğimizi ilettik. Anayasanın bütün milletin anayasası olması gerektiğini ve her kesimin fikrinin, görüşünün alınarak mümkün olan en yüksek düzeyde mutabakatla bu anayasanın yapılmasının faydalı olacağını ifade ettiler” dedi.
Kurtulmuş’un bugünkü adresiyse TİP ve EMEP oldu. TİP heyetinde TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık yer aldı. Görüşmeden sonra TİP adına yapılan açıklamada iktidarın darbe anayasasının dahi temel gereklerini yerine getirmediği belirtildi ve “AKP-MHP iktidarının yeni anayasa tartışmalarında yapıcı bir rol üstlenemeyeceğini ifade ettik. Halkın oylarıyla seçilmiş Milletvekili Can Atalay’ın AYM kararına rağmen hapiste tutulduğu, Kürt siyasi hareketinin temsilcilerinin yıllardır tutsak edildiği, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak kadınların güvencesinin yok edildiği ve her geçen gün yeni bir hak ihlaline uyandığımız bu atmosferde gerçekçi bir anayasa tartışması yapabilmek için uygun zeminin oluştuğuna inanmıyoruz. Anayasaya uymayanlar anayasa yapamaz” dendi.
Kurtulmuş TİP heyetinin ardından EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan ile milletvekilleri Sevda Karaca ve İskender Bayhan ile bir araya geldi. Görüşmeden sonra açıklama yapan Aslan “12 Eylül cuntası tarafından yapılan ve her maddesi antidemokratik olan anayasanın işçilerin, emekçilerin, halkın ihtiyacına karşılık vermeyeceği açıktır. Hakkari’de halkın oyunu almış bir belediye başkanının apar topar gözaltına alınarak yerine kayyım atanması da nasıl antidemokratik bir süreçten geçtiğimizin resmidir. Kobanê Davası’nda siyasetçilerin yüzlerce yıl ceza alması, Gezi tutuklularının cezaevinde olması, grevlerin yasaklanması, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması, 6284’u değiştirmeye dönük hamleler, ifade özgürlüğü, Taksim’in 1 Mayıs’ta yasaklanması, milyonlarca işçi ve emekçinin açlık sınırı altında ücrete mahkum edilmesi, Kürt sorununun demokratik ve eşit haklar temelinde çözülmemiş olması gibi birçok sorunu sayabiliriz. Demokrasi herkesin ihtiyacıdır ama bugün fiili uygulamalarla çok mümkün görünmüyor. Kurda kuzu postu giydirmeye çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Türkiye’nin demokratikleşmesi, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi yeni bir kurucu Meclis’in anayasasıyla mümkün olacaktır” dedi.