Bir 50+1 çıkışı da Özel’den: MHP’nin sırtında kambur olduğunu söylüyor
Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın “Bahçeli’nin HÜDA PAR’ın Hizbullah’ın siyasi uzantısı olduğunu en iyi bilen isimlerden olması gerekir” sözlerine MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter'den yanıt geldi.
Hür Dava Partisi’nin (HüdaPar) Cumhur İttifakı’na katılması ve bu partinin adı 90’lı yıllarda katliamlarla anılan Hizbullah örgütünün devamı niteliğinde olduğuna ilişkin tartışma, siyasetin polemik konularından biri halinde.
Güneydoğu’da PKK karşıtı bir silahlı örgüt olarak ortaya çıkan, 90’lı yıllarda bu sebeple devletten ve JİTEM adıyla bilinen örtülü jandarma kurumundan destek gördüğü hep konuşulan Hizbullah, JİTEM’in lağvedilmesiyle başlayan süreçte liderleri Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesiyle zayıflamış; eski Diyarbakır emniyet müdürü Gaffar Okkan’ın suikast sonucu öldürülmesiyle başlayan operasyonlar sonucuysa artık görülmez olmuştu.
2004’te serbest kalan bazı örgüt üyeleri Mustazaflar ile Dayanışma Derneği’ni kurmuştu. Dernek, Hizbullah’a yakın bulununca kapatılmıştı. 2012’ye gelindiğindeyse bu örgüt elemanlarının HüdaPar adıyla siyasete girmiş ve silahlı mücadeleyi bıraktığını açıklamıştı.
Bu geçmişi nedeniyle HüdaPar’ın Cumhur İttifakı çatısı altında girme kararı alması, ‘Terörle arasına mesafe koymuyor’ diye HDP’yi sert biçimde eleştiren Cumhur İttifakı açısından bir çelişki yarattı mı yaratmadı mı? Tartışma tam olarak bu.
Bu yönde eleştiriler artınca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hür Dava Partisi’nin (Hüdapar) Hizbullah’la ‘bir ilişkisinin olmadığını’ söyledi ve “boynunun borcu” diyerek eski içişleri bakanlarından Sadettin Tantan’ın da Hüdapar’ın Hizbullah ile ilişkisi olmadığını açıklamasını istedi.
Sadettin Tantan ise Bahçeli’yi hayal kırıklığına uğrattı, “HüdaPar’la Hizbullah arasında tabii ki bağ vardır. Bahçeli’nin HüdaPar’ın Hizbullah’ın siyasi uzantısı olduğunu en iyi bilen isimlerden olması gerekir” açıklamasını yaptı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Sadettin Tantan’ın sözlerine yanıt verdi.
Yönter, “Tantan, HüdaPar ile Hizbullah’ın başka oluşumlar olduğunu iyi biliyor. Sayın Tantan, Genel Başkanımıza haksız, ahlaken sorunlu ifadelerle sen milli ve manevi değerleri mi öğretmeye çalışıyorsun? HüdaPar ile Hizbullah’ın arasında bağlantı olmadığını en iyi bilen sensin” iddiasında bulundu.
Yönter, “Hizbullah’a karşı Beykoz operasyonu ile güvenlik güçlerimiz tarafından örgütün beli kırıldı” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Buna Saadettin Tantan şahit. Saadettin Tantan’a çağrı yaptı genel başkanımız. Tantan, HüdaPar ile Hizbullah’ın başka oluşumlar olduğunu iyi biliyor. Sayın Tantan, Genel Başkanımıza haksız, ahlaken sorunlu ifadelerle sen milli ve manevi değerleri mi öğretmeye çalışıyorsun? Siyasi çıkar için konuşma. Parti programında ne olup olmadığıyla ilgili mesele onları bağlar.”
Hizbullah tarafından 1998’de kaçırılan ve Konya’da bir evde 38 gün işkence edildikten sonra öldürülen, kaybolduktan 555 gün sonra evin temeline gömülmüş halde bulunan İslamcı feminist yazar Konca Kuriş’in iş insanı ağabeyi Mehmet Genç Halk TV’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.
Kuriş, “HüdaPar’ın bir katliam örgütü olduğunu biliyoruz. Bunlarla ittifak yapmayı kanımız donarak izliyoruz, doğru bulmuyoruz” dedi.
Mehmet Genç, kardeşi Konca Kuriş’i teşhisi sırasında öğrendiği katliamı ise şöyle anlattı:
“Sene 1998. Konca Kuruş’i Konya’da bulduğumuzda teşhis yaptık. Baktık, kız kardeşim. Dişlerini yaptırmak için alınmış ölçü vardı. Onu Mersin’den getirdik. Damağına oturttuk. Çünkü yüzü erimişti, tanınmıyordu. Bir de ayak parmağından oğlu teşhis yaptı. İstanbul Terörle Mücadele Müdürü şunu dedi: ‘Konca hanımla beraber 3-4 erkek cesedi daha var.’ Bakın, burası çok önemli. Kız kardeşim bir şeye inanmıştı. ‘İslami feministim’ diyordu. İslam dünyasında ilk ve son feminist olsa gerek. Ama 3-4 erkek cesedi kim biliyor musunuz? Kanım dondu o zaman. Van’da çocuklar futbol oynuyor. Hizbullahçılar bunları uyarıyor. ‘Sakın top oynamayın, kötü olur.’ Çocuk bunlar, 13-14 yaşında. 3-4’ünü kaçırıyor, Konya’da infaz ediyorlar. Ve buraya gömüyorlar. Sebebi futbol oynamaları. Ya kardeşim, toplumun vicdanı nerde? Filistin’de ölen çocuğu savunuyorsun, buradaki Kürt çocuğu niye unutuyorsun? Çocukların ailesi korkudan şikayetini yapamamış.”