Sporda Çarşamba gündemi… İşte günün getirdikleri
Dünyanın en değerli kulüpleri listesinde değişiklik olmadı. Son yılların görece başarısız ekibi Manchester United liderliğini korurken listeye ABD'lilerin sahip olduğu kulüpler damga vurdu. İspanya'da gelir dağılımındaki eşitsizlik kendini gösterdi.
Spor sektörü analiz devlerinden Sportico, kulüp hesapları tarafından yayınlanan rakamlara dayalı gelir akışlarının hesaplanması ve ardından “takıma özgü çarpanların” kullanılmasına bağlı olarak dünyanın en değerli 50 kulübünü sıraladı. Sıralamada pek de ‘futbol ülkesi’ olarak bilinmeyen Amerika’dan çok sayıda kulüp var ama futbol denince akan suların durduğu Türkiye’den tek bir kulüp bile yok.
Araştırmayla alakalı en dikkat çekici noktalardan biri ilk 50’de en fazla kulüp bulunduran ligin Amerikan futbol ligi MLS olması. Kuzey Amerika takımlarını içinde barındıran ligden Los Angeles FC (1,15 milyar $) 15. sırada ve en yüksek sıralamaya sahip MLS kulübü. Ancak Atlanta United, Inter Miami, LA Galaxy ve New York City FC de ilk 20’de. MLS takımları her ne kadar futbol pastasının büyük dilimi olan Avrupa’dan ve UEFA organizasyonlarından uzak görünse de uzun vadeli getirileri tahmin edilerek listede kendine fazlasıyla yer bulmuş durumda. Üstelik sadece büyük şehir takımları değil, Austin FC (21.), Portland Timbers (30.), Columbus Crew (37.), FC Cincinnati (38.) ve Nashville SC (40.) gibi küçük market takımları da listede.
Bu sezon MLS’te bilet fiyatları yüzde 15 ile yüzde 25 arasında büyüme gösterdi. Lionel Messi’nin transferi sonrası Apple, yayın hakları için lige büyük yatırım yaptı. Öte yandan ABD, 2026’da Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Ayrıca listede ABD’li takım sahipleri dikkat çekiyorlar. Manchester United (birinci), Liverpool (dördüncü), Arsenal (sekizinci), Chelsea (10.), AC Milan (14.), Lyon (23.) ve Roma (24.) gibi kulüplerin takımlarının sahipleri bilindiği üzere ABD’li. Yani ilk 50’de 27 ABD merkezli şirket takımların sahibi konumunda. Gelecek sezon Premier Lig’de daha fazla ABD’li yatırımcının görülmesi de muhtemel zira Ipswich Town ve play-off oynayacak dört Championship takımından ikisinin daha bağlı olduğu şirket Amerikan.
MLS’deki 20 takımdan sonra en çok temsil edilen bir sonraki lig, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, dokuz kulüple Premier Lig: Manchester United, Liverpool, Manchester City (altıncı), Arsenal, Tottenham Hotspur (dokuzuncu), Chelsea, West Ham United (27.), Newcastle United (32.) ve Aston Villa (44.).
İtalya Serie A’da altı kulüp yer alıyor: Juventus (11.), Milan, Inter Milan (16.), Roma, Napoli (33.) ve Atalanta (45.) – ancak bunların hiçbirinin ilk 10’da yer almadığı dikkat çekiyor. Almanya’dan dört kulüp var: Bayern Münih (beşinci), Borussia Dortmund (12.), RB Leipzig (43.) ve Eintracht Frankfurt (46.). Ancak 2023-24 Bundesliga şampiyonluğunu şimdiden kazanan ve yenilmez sezona dört maç uzaklıkta olan Bayer Leverkusen ilk 50’ye giremiyor.
İspanya’nın üç (Real Madrid, ikinci; Barcelona, üçüncü; Atletico Madrid, 13.), Fransa’nın iki (Paris Saint-Germain, yedinci; Lyon), Hollanda’nın Ajax (26.) ve Portekiz’in Benfica (35.) kulüpleri dışında hiçbir Avrupa ligi temsil edilmiyor. Madrid (6.06 milyar $) ve Barcelona (5.28 milyar $) ile La Liga, dünyanın en değerli üç futbol kulübünden ikisine sahip. Atletico’nun 13. sırada (1.62 milyar $) yer almasıyla birlikte, bu üç kulübün toplam değeri (13 milyar $) Premier Lig ve MLS hariç tüm liglerin toplamından daha fazla. İspanya’nın TV geliri dağılımı, Avrupa’nın en iyi beş ligi arasında en eşitsiz olanı. Bu da söz konusu üç kulüp dışında ilk 50’ye girebilen bir kulüp olmamasına yol açıyor. Söz konusu listeye en yakın takım henüz 2021-22’de lige çıkan ve gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynamaya hak kazanan, City Football Group tarafından yönetilen Girona. Öte yandan 2004’te Şampiyonlar Ligi yarı finali oynayan Deportivo La Coruna ve 2014’te çeyrek final oynayan Malaga gibi takımların da şu an alt liglerde mücadele ettiğini eklemek lazım.
Listede dikkat çekici bir diğer nokta Manchester United’ın 2012-13 sezonundan bu yana görece başarısız olmasına rağmen hala 1. sırada yer alması. Sir Alex Ferguson döneminde yakaladıkları olağanüstü başarılar kulübü dünyanın en büyük futbol markalarından biri haline getirdi ve bu marka değeri de hala kendini koruyor. Ayrıca Premier Lig’de büyük altılı olarak bilinen kulüpler dışında da listede var olan ve yükselişini sürdürme ihtimali olan kulüpler var. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden Newcastle United ve gelecek sezon orada mücadele etme ihtimali yüksek ekip Aston Villa bu adaylardan biri. Son yıllarda çıkış yapan Brighton Hove Albion da o kulüplere dahil edilebilir. Ancak Sportico’nun araştırmasına göre West Ham United, Newcastle’ın 700 milyon ve Villa’nın 600 milyon dolarına kıyasla, görünüşe göre yaklaşık 725 milyon dolar değerinde. West Ham’ın Londra’nın doğusundaki üssü, ticari gelirler söz konusu olduğunda, kapılarının önündeki devasa pazarla onlara bazı bariz avantajlar sağlarken, 2012 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapan stadyum için yaptıkları anlaşma da son derece avantajlı.
Listede dikkat çekici bir diğer unsur da devlet yatırımlarının karşılığını aldığı yönünde. Qatar Sports Investment 2011 yılında Paris Saint-Germain’i devralma işlemini tamamladığında, ödenen meblağ 100 milyon euro civarındaydı. Bu değer o zamandan bu yana yüzde 3.700 artarak 4,05 milyar dolara yükseldi. Manchester City 2008 yılında, Birleşik Arap Emirlikleri hükümetiyle güçlü bağları olan özel sermaye şirketi Abu Dhabi United Group (ADUG) tarafından devralındı. ADUG’un ödediği bedel 200 milyon sterlindi. Bu rakam o zamandan bu yana 4.75 milyar dolara yükseldi ve yüzde 1,800’lük bir getiri sağladı. Ayrıca Suudi Arabistan Yatırım Fonu PIF, Newcastle United’ı almak için Ekim 2021’de 305 milyon sterlin ödedi, yalnızca üç senede Sportico verilerine göre kulübün değeri iki katından fazla değer kazanıp 700 milyon dolara kadar geldi.