Sporda çarşamba: Manisa’da tartışma sürüyor
Altay'dan ayrılanların kurduğu Göztepe'de Süper Lig sevinci yaşanırken İzmir siyah beyazlıları TFF 2. Lig'e düştü. Ege'de futbolun tarihini yazan iki takımın hikayesi...
1925 yılında Altay’dan ayrılan üyeler tarafından kurulan Göztepe İzmir futbolunun köklü kulüplerinden. Sarı-kırmızılıların ilk önemli kahramanı soyadını çok sevdiği kulübünden alan Fuat Göztepe. 1930’lu yıllarda forma giyen bu değerli oyuncunun kariyerinde A Milli Takım da bulunuyor.
Sarı-kırmızılılar 1950’de İzmir’i temsilen katıldığı Türkiye Futbol Birinciliği’nde Gençlerbirliği, Beşiktaş ve İzmit Kağıtspor’u geride bırakarak şampiyon oldu. Böylelikle ilk ulusal başarısını kazandı. 1959’da kurulan Milli Lig’de yer alan 16 takımdan biriydi. Bugün Süper Lig adını alan bu organizasyonda aralıksız 18 yıl mücadele ettiler. 1963-1971 arası bir sezon hariç hep ilk beşte yer aldılar.
1970-1971 sezonunu üçüncü basamakta tamamlayarak lig tarihindeki en iyi derecelerini elde ettiler. Bu parlak dönemin mimarı teknik direktör Adnan Süvari’ydi. Sarı-kırmızılı ekip onu yönetiminde ligde istikrarlı sonuçlar almakla kalmadı. İki Türkiye Kupası, bir de Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanıldı. Göztepe’nin futbolseverlerin kalbinde taht kurmasını sağlayan ise Avrupa’daki başarılar oldu. 1967-1968 sezonunda bugün UEFA Avrupa Ligi’ne evrilen Fuar Şehirleri Kupası’nda ilk turda Antwerp’i eledikten sonra ikinci turda İspanyol devi Atletico Madrid’i saf dışı bıraktılar. Onlara dur diyen Yugoslav ekibi Vojvodina oldu. Ertesi sezon ise bir ilke imza attı Göztepe. Avrupa’daki yerleri yine Fuar Şehirleri Kupası’ydı. Önce Marsilya engeli aşıldı. Ardından Romanya’dan Arges’i elediler. 3.turda Yugoslav ekibi OFK Beograd’ı kupanın dışına ittiler. Çeyrek finaldeki rakip Hamburg, Almanya’da başka bir organizasyona katılacağını bildirerek maça çıkmayınca futbol tarihimizde Avrupa kupalarında yarı finale yükselen ilk temsilcimiz Göztepe oldu. Final bileti almak için Macaristan’dan Ujpest ile mücadele eden sarı-kırmızılılar iki maçı da kaybedince şampiyonluk rüyası sona erdi. Fakat bu serüven kulüp tarihinin altın sayfaları arasına yazıldı. 1969-1970 sezonunda Kupa Galipleri Kupası’na katılan İzmir ekibi önce US Luxembourg ardından Cardiff City’i eledi. Çeyrek finalde ise Roma’yı geçemedi. Göztepe’nin bu büyük başarıları yaşayan kadrosunun büyük yıldızları kaleci Ali Artuner, Gürsel Aksel, Nevzat Güzelırmak, Halil Kiraz, Fevzi Zemzem, Çağlayan Derebaşı gibi kramponlardı. İzmir ekibi parlak yıllarında A Milli Takım için de önemli bir oyuncu kaynağıydı.
1972’den itibaren düşüşe geçti Göztepe. Zar zor lige tutunulan sezonların ardından 1976-1977’de küme düşmekten kurtulamadılar. İşin dramatik yönü sezonun son haftasında oynadıkları kader maçında yenildikleri Orduspor’un başında teknik direktör olarak bir Göztepe efsanesi Gürsel Aksel’in bulunmasıydı. Aksel müsabaka öncesi kendisine gelen tüm duygusal telkinlere karşın Ordusporlu öğrencilerine dürüstçe oynamalarını söylemişti. Onlar da Göztepe’ye beraberliğin dahi yettiği karşılaşmadan galibiyetle ayrıldılar. Gürsel Aksel büyük bir üzüntü yaşadı. Olayın ardından uzun süre inzivaya çekildi. Bugün Göztepe’nin maçlarını oynadığı stat Gürsel Aksel’in adını taşımakta.
1979-1983 arası 1.Lig ile 2.Lig arasında gidip gelen Göztepe için bu dönemdeki en önemli olay 16 Mayıs 1981’deki Karşıyaka derbisiydi. Bu karşılaşmayı biletli 60.060 seyirci izledi. Ancak kaçak girenlerle birlikte tribünlerdeki taraftar sayısı 80.000’i geçti. Bu sayı bir rekordu ve halen kırılmadı.
1983-1999 arasında ağırlıklı olarak 2.Lig’de, iki sezon ise 3.Lig’de yer alan Göztepe 1999-2000 sezonunda 1.Lig’de oynadı fakat tutunamadı. Ertesi sezon yeniden 1.Lig’e dönen sarı-kırmızılılar 2002-2003 sezonu sonunda bir kez daha küme düşme üzüntüsünü yaşadı. Bu tarihten itibaren İzmir temsilcisi için zorlu bir süreç başladı. Göztepe 2007 yılında kendini amatör kümede buldu. Hemen çıkacağı düşünülüyordu ama olmadı. Bunun üzerine değişik bir hamle yaptılar ve 3.Lig takımı Aliağaspor’un yarışma haklarını devralarak profesyonel futbola döndüler. 2017’de Süper Lig’e çıkan Göztepe 2022’de küme düştü. Son olarak da geçen pazar günü Gençlerbirliği’ni yenerek Süper Lig bileti aldı.
Göztepe ülkemizde erken şirketleşen kulüplerden biri. Medya patronu Dinç Bilgin sarı-kırmızılıları 1997 yılında devralarak şirket statüsüne taşımıştı. Bir dönem kulübün sahibi Altınbaş Holding’di. 2014’te patron Mehmet Sepil oldu. 19 Ağustos 2022 tarihinde kulübün hisselerinin %70’i Sport Republic şirketi tarafından satın alındı. Bu anlaşmaya göre kulübün futbol branşını Sport Republic, kalan branşları hisselerinin %30’unu elinde bulunduran eski başkan Mehmet Sepil yönetiyor. Bu devirle Türkiye’de ilk defa bir spor kulübü yabancı sermaye yatırımı aldı. Sport Republic CEO’su Rasmus Ankersen Türkiye’de kulüp başkanı ilk yabancı oldu. Bu yapılanma sarı-kırmızılıları Süper Lig’e taşıdı. Bu sezon Göztepe’yi başarıya ulaştıran teknik direktör de bir yabancı. Kasım ayında göreve gelen Bulgar Stanimir Stoilov İzmir ekibini Süper Lig’e çıkardı. Stoilov bir dönem Fenerbahçe’de forma giymişti.
Türkiye’de taraftarların takımına olan bağı genelde başarıya endekslidir. Göztepe’de ise bunun tersi oldu. Kulüp alt liglere indikçe seyirci daha çok sarıldı. Geri dönüşü sadece kendi taraftarını değil birçok futbolseveri sevindiren Göztepe artık Süper Lig’de kalıcı olmak istiyor. Bunun için önümüzdeki sezon son derece kritik. Sarı-kırmızılıların İzmir futbolunu en üst düzeyde temsil gibi bir misyonları da var. Bunun için önümüzdeki sezon son derece kritik. Bakalım Göztepe seyircisinin dinleyenleri hayran bırakan Medcezir tezahüratı uzun yıllar Süper Lig sahnesini renklendirebilecek mi?
Göztepe Süper Lig’e dönme sevincini yaşarken bir diğer İzmirli Altay ise 2.Lig’e düştü. 1914’te kurulan Altay tarihi başarılarla dolu bir kulüp. Profesyonel futbol öncesi dönemin İzmir’de en güçlü takımı olan Altay’ın tam 14 İzmir Ligi şampiyonluğu var. Siyah-beyazlıların karnesinde iki de Türkiye ikinciliği bulunuyor. 1959’da kurulan Milli Lig’deki dört İzmir takımından bir olan Altay mücadelesini 1983’e dek bu sahnede sürdüren Altay o yıl ilk kez küme düştü. Bu sürede iki kez lig üçüncülüğünü elde ettiler. En büyük başarıları ise 1966-1967 ve 1979-1980 sezonlarında kazandıkları Türkiye Kupası şampiyonlukları oldu. Altay biri 1985-86 sezonunda olmak üzere beş kez de kupayı finalde kaybetti.
1963-64 sezonunda oynanan Türkiye Kupası final maçının ilk ayağında Galatasaray ile 0-0 berabere kalan Altay, ikinci maçın tarihinin Futbol Federasyonu tarafından değiştirilmesine tepki göstererek rövanş maçına çıkmadı ve Galatasaray’a hükmen mağlup oldu.
1983’te küme düştükten sonra 1.Lig’e bir sezon sonra geri dönen Altay, 1999’a dek bir sezon hariç bu sahnedeydi. Bu tarihten sonra inişli çıkışlı bir grafik çizdiler. 2015 yılında 3.Lig’e kadar gerilediler. Süper Lig’de en son 2021-2022 sezonunda yer aldılar. Son yılları büyük ekonomik sıkıntılarla boğuşarak geçiren, transfer tahtası kapalı olduğu için futbolu bırakan Murat Uluç’u sahalara döndürmek zorunda kalacak kadar ciddi bir buhran yaşayan Altay bu sezon sonunda TFF 2.Lig’e düştü ve Süper Lig ile arasındaki mesafe daha da açıldı.
Türkiye’yi yedi kez Avrupa kupalarında temsil eden Altay’ın tarihinde birçok önemli figür var. Bunlardan biri tıpkı Fuat Göztepe gibi soyadının kulübünden alan Vahap Özaltay. İzmir’e ilk giren süvarilerin komutanı Miralay Fahrettin Bey’in soyadı kanunuyla Altay soyadını alması ve başka kimseye aynı soyadının verilmemesi nedeniyle Vahap çareyi Özaltay’da bulmuştu. Altay’ın 1920’li ve 1930’lu yıllardaki İzmir şampiyonluklarında büyük payı oldu. İki farklı dönem Fransa’nın Racing takımında top koşturdu. Racing formasıyla Türk takımlarına karşı da forma giydi. A Milli Futbol Takımı’nda sadece bir maç oynadı.
Özellikle 1936 Olimpiyat Oyunları için kadroya alınmamasının siyah ten renginden kaynaklandığı iddia edilmekte. Başarılı bir atlet de olan Vahap Özaltay, Balkan Oyunları’nda Milli Takım’da yer aldı. Antrenör olarak futbolda Ordu Milli Takımı ile dünya şampiyonluğu yaşayan Özaltay, bir Altay kongresinde konuşma yaptıktan sonra kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Adı İzmir’de bir meydana verildi.
Altay’ın simge isimlerinden biri de Mustafa Denizli. Genç takımından yetiştiği siyah-beyazlı kulüpte 1967’den itibaren A takımda yer bulmaya başlayan Denizli, 1983’e kadar aralıksız Altay formasını terletti. Takımda Mustafa Turgat da olduğu için Büyük Mustafa olarak anıldı. Kaptanlığa yükseldi ve Altay’ın en önemli silahı oldu. Siyah-beyazlıların taraftarları adına tezahüratlar besteledi, ona özel pankartlar tribünleri süsledi. Raket gibi sol ayağıyla birbirinden güzel frikik golleri attı. Bir kez gol kralı oldu. 1979-1980 sezonunda kazanılan Türkiye Kupası şampiyonluğunda sahadaydı. Yıllarca İstanbul takımlarından gelen teklifleri geri çevirdi. Ancak kariyerinin son sezonunda Galatasaray’da oynadı. Futbolu bıraktıktan sonra ülkemizin en başarılı teknik direktörlerinden biri olan Mustafa Denizli, 2021’de yıllarca formasını giydiği Altay’ın başına geçti. Siyah-beyazlılar onun yönetiminde play off finalinde Altınordu’yu devirerek Süper Lig’e yükseldi.
Zor günler geçiren Altay ezeli rakiplerinden Göztepe gibi şirketleşme peşinde şu günlerde. Kulübün çıkışı bu formül olarak görülüyor. Bu süreci yürüten isim Mustafa Denizli. Kulübün önde gelen isimleriyle görüşmeler yapacağı belirtilen Denizli belki de Altay’ı futbol oynadığı parlak yıllara döndürecek kişi olacak.
Kaynaklar: saltonline.org , İnadına Göztepe – Serkan Boyacıoğlu, Hayat dergisi, ayaktakileroturanlar.com, dinyakos.com
20 Ekim 2024 - Kırmızı-beyaz-siyah bir Anadolu hikayesi
13 Ekim 2024 - Lejyonerlerin tarihçesi: Dalgakıran, bombacı ve Sabri Mahir’in film gibi öyküsü
8 Ekim 2024 - Şampiyonlar Ligi müziği bu kez Galatasaray’ın kadınları için çalıyor
9 Ağustos 2024 - ‘Süper’ kolay olunmuyor! 67 yıllık harika hikayede yeni sayfa