Ölüm döşeğinden Paris’te evlilik teklifine: Çılgın bir yolculuk
Paris 2024 Paralimpik Oyunları'nda iki altın madalya birden kazanarak tarih yazan milli para yüzücü Umut Ünlü, "İnsanlar artık bedenime bakmıyor, sadece başarıma ve ismime odaklanmış durumda" dedi.
Para yüzücü Umut Ünlü, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda 50 metre serbest ve 200 metre serbest kategorilerinde altın madalya alarak oyunlar tarihinde Türkiye adına aynı organizasyonda iki altın madalya birden kazanan ilk sporcu oldu. Adını Türk spor tarihine yazdıran milli sporcu DHA’ya özel açıklamalarda bulundu.
Yaklaşık dört yıldır yüzme sporu ile uğraştığını ve yüzmeye 19 yaşında başladığını ifade eden Umut Ünlü, engelli çocukların kendisine motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Birçok mesaj aldığını ve bu mesajların kendisini çok etkilediğine değinen milli yüzücü, “Benim gibi engelli arkadaşlarımın bana yazdığı mesajlar bana büyük motivasyon kaynağı oluyordu. ‘Umut ağabey bizim için başar, seni çok seviyoruz, biz de senin gibi yüzmeye başlamak istiyoruz.’ Yani bu mesajları gördükçe ben bu çocukları asla yüzüstü bırakmak istemiyorum diyordum. Bu çocuklar için elimden geleni yapmak istiyordum. Allah’a şükür gittim, orada elimden geleni yaptım, başardım. İyi oldu yani motivasyon kaynağım benim gibi engelli çocuklar, arkadaşlar, sporcular oldu” dedi.
📌 Olimpiyat Şampiyonu Umut Ünlü: İnsanlar artık bedenime bakmıyor, sadece başarıma ve ismime odaklanmış durumda
📎 https://t.co/BHRhp4CF5w pic.twitter.com/q1Zy8TVJz7
— DHA Spor (@dhaspor) September 14, 2024
Aldığı altın madalyaların ardından insanların yakaladığı başarılara ve ismine odaklandığını, bedenine bakmadıklarını belirten Umut Ünlü, “Yüzmeye başlamadan önce gerçekten insanlar tarafından işe yaramayan, gereksiz, böyle yani engelli olduğumu yüzüme vura vura anlattıkları bir dönemdi. Yüzmeye başladıktan sonra bu biraz daha kırılmaya başladı. ‘Evet bir şeyler yapmaya çalışıyor, başarılı olacak mı, nereye gidecek bunun sonu’ diyorlardı. Ama şimdi paralimpik şampiyonu oldum. Sokağa çıktığım gibi insanlar koşa koşa fotoğraf çekmeye geliyor. Balkona çıkanlar, selam vermek için aşağı gelenler. Artık insanlar bedenime bakmıyor. Sadece başarıma ve ismime odaklanmış durumda. Bu da beni inanılmaz mutlu ediyor. Çünkü benim amacım bunu yapmaktı. İnsanların engellerimizle değil de bizim ismimizle, başardıklarımızla bizi konuşmasıydı. Çok şükür bunu da başardık, çok mutluyum bu konuda” şeklinde konuştu.
19 yaşına kadar yüzmediğini, kısa bir sürede yüzme öğrenmesinin ardından şampiyonalara katıldığını söyleyen Umut Ünlü, “2019 yılında Bedensel Engelliler Federasyonu’na bir mail attım. ‘Bir spor yapmak istiyorum, bana destek olur musunuz’ diye. Onlar da bana yüzme antrenörümün numarasını attılar. Ben de yüzme antrenörümün yanına gittim.19 yaşıma kadar hiç suya girmemiş bir bireydim. İlk defa 19 yaşında suya girdim. Bir ay gibi kısa bir sürede yüzmeyi öğrendim. Sonra Türkiye şampiyonalarına katıldım. Sonra dünyadaki yarışlara katılmaya başladım. Yani dört yılda sıfırdan en üste geldim diyebilirim. Bunun için çok mutluyum. Gerçekten çok çabaladık, çok çalıştık, inanılmaz bir çalışma vardı. Dört yıldır ben bir konsere gittiğimi bilmiyorum. Sosyal bir alan bilmiyorum. Arkadaşlarımla dışarı çıkıyorduk, onlar kola içiyordu, ben kola yasak olduğu için su içmek zorunda kalıyordum. Onlar cips yiyordu, ben evden kendime çerez getiriyordum sağlıklı diye. Böyle çalıştım karda, kışta ama bugünlerin geleceğine gerçekten inanıyordum, inancım tamdı. Sabrediyordum zorluklara karşı, inanmayanlara karşı, zorbalık yapan kişilere karşı. Yani görünce böyle iğneleyen kişiler oluyordu, beni görünce bismillah diyen kişiler oluyordu, sabrediyordum bugünler için. Şimdi bugünlerin tadını çıkartıyorum. Ailem her zaman benim arkamdaydı. Zaten son bir yıldır ailem inanılmaz bir destek veriyor. Çünkü paralimpik oyunların sürecini biliyorlar. Burası için çok çalışmak lazım, madalya için normal bir yaşam sürmemek lazım, normal antrenmanlar yapmamak lazım, normal yemekler yememek lazım, normal dinlenmemek lazım. Hep herkesten farklı olmak lazımdı. Ben herkesten farklı oldum. Ailem herkesten farklı oldu. Annem sabah 06.00’dan akşam 22.00’a kadar yemeklerimi hazırlıyordu, elbiselerimi yıkıyordu, mayomu ve gözlüğümü, çantamı düzenliyordu ve günü bitiriyordu” dedi.
Olimpiyatlarda mücadele edebilmek için dünya şampiyonalarında belli dereceler elde etmek gerektiğinin altını çizen Ünlü, şöyle konuştu:
“Öncelikle Türkiye şampiyonalarına katılmak zorundasınız. Dünya’ya gitmek için ve dünya kriterleri diye bir olay var. İşte dünyadaki yarışlar diyor ki, ‘Siz 200 metre serbestte bunu yüzerseniz bizim yarışlarımıza katılabilirsiniz.’ Biz Türkiye’deki sporcular da Türkiye’deki yarışlara gidip, o dereceleri elde etmeye çalışıyoruz ve dünya bizi kabul ediyor. ‘Evet sen bu derecede yüzdün, gel bizim yarışımıza da katıl’ diyor. Ben bu 4 yılda 4 ya da 5 kere Türkiye Şampiyonası’na katıldım. Orada çeşitli barajlar geçtim. O kriterleri aştım ve dünyadaki yarışlara katılmaya hak kazandım. Paralimpik Oyunlar için de kasım ayında Mısır’da bir yarışımız vardı. Orada 4 tane paralimpik oyunlar barajını geçtim. Kota aldım ve ondan sonra ağustos ayına kadar 6 tane uluslararası yarışmaya katıldım. Çünkü paralimpik oyunlara katılmak için belli bir yarışma kriterini aşmak, belli dereceler elde etmek lazım.”
Kendisine birçok mesaj geldiğini, bunları hiçbir zaman yanıtsız bırakmadığını belirten Ünlü, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu süreçte insanlar artık bana sosyal medyadan mesaj atıyor. ‘Ben spor yapmak istiyorum, bana destek olur musun? Seni gördüm, ben de yüzmek istiyorum, ben de spor yapmak istiyorum’ gibi. Tabi ki ben o arkadaşlarımı, kardeşlerimi asla yanıtsız bırakmıyorum, yetkili kişilerin numaralarını atıyorum. Yetkili adresleri atıyorum. Onların da bir spora başlamasını, bir spor yapmasını yani insanlığa faydalı olan bir şey yapmalarını istiyorum. Bu illaki spor olacak diye bir şey yok, herkes sporcu olacak diye bir kaide yok. Sanatla da ülkemizin bayrağını en yükseğe kaldırabiliriz. İstiklal Marşımızı okutabiliriz. Çok şey yapabiliriz; resim yapabiliriz, şarkı da söyleyebiliriz. Yeter ki o bayrağı yukarı kaldırmak isteyelim.”