Fazla vergi hem vergiyi hem insanı öldürür

“Fazla” bir alkol vergisi bizzat insanları da öldürüyor. Karaborsada satılan sahte içki veya uyuşturucuya yönelen, evinde ürettiği alkolü tüketen kişiler çok ciddi sağlık sorunları ile karşılaşıyor hatta canlarından oluyor.

31 Ocak 2025
Alkol. Bu karaborsanın oluşmasının en temel nedenlerinden birinin alkol üzerinden alınan vergilerin senelerdir artış göstererek gitgide daha yüksek hale gelmesi olduğu tartışmasız.

Yakın zamanda yapılan araştırmaların pek çoğu bir damla bile alkol tüketmenin sağlığı son derece olumsuz olarak etkilediğini ortaya koyuyor. “Her gün bir kadeh kırmızı şarap kalbe iyi gelir” ya da “viski içmek antiseptik etki yaratır” gibi hepimizin zaman zaman duyduğu, belki de kullandığı, ifadelerin hepsinin hatalı olduğunun net bir şekilde kanıtlandığı belirtiliyor. Konu ile
ilgilenenlerin muhabir Sanaz Cooks ve The New York Times’ın konuya ilişkin hazırladığı içeriklere bir göz atmasını öneririm.

Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarına göre alkol tüketimi her sene dünya genelinde 2.6 milyon can alıyor. Alkolün hem kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açtığı hem de şiddet vakalarının 1/3’üne neden olduğu belirtiliyor. Alkolün devletlere de ciddi bir maliyeti var. Sosyal güvenlik ve sağlık harcamaları alkolden kaynaklanan sorunlar yüzünden önemli ölçüde artış gösteriyor. Pek çok ülke hem bu ek maliyetlerle baş edebilmek hem de vatandaşlarını koruyabilmek için alkol tüketiminden vergi alıyor.
Kişileri belirli bir hareketten caydırmayı amaçlayan bu tür vergilerin popüler adı “günah vergileri”. Literatürde ise bu alanda en kapsamlı teorilerden birini ortaya koymuş olan Arthur Pigou’ya ithafen “Pigou vergileri” veyahut “yönlendirici vergiler”, “caydırıcı vergiler” gibi terimlerle anılıyorlar. Günah vergilerinin temel mantığı, topluma zarar veren davranışlar sonucu
ortaya çıkan maliyetin, bizzat zararı verenler tarafından karşılanması. Çevreyi kirleten bir fabrikadan çevre vergisi tahsil edilmesi ya da şekerli içecek tüketerek ek bir sağlık maliyetine neden bireylerden şekerli içecek vergisi alınması gibi.

Günah vergileri işe yarıyor mu?

Söz konusu bireyler olduğunda en popüler günah vergileri şüphesiz ki alkol ve tütün mamullerinden alınan vergiler. Bu vergilerin amacının sadece vergi geliri elde etmek değil, kişileri belirli davranışlardan caydırmak olduğu da sıklıkla ifade ediliyor. Zira, bir ürünün fiyatı arttıkça tüketiminde bir azalma yaşanması bekleniyor. Alkol fiyatlarının artması demek, kişilerin daha az alkol tüketmesi demek. Ne kadar fiyat artışı, o kadar az tüketim. Basit değil mi? Değil.

Öncelikle, alkol ve sigara gibi bağımlılık yaratan ürünlerin tüketimi fiyat artışı ile tam bir doğru orantı içerisinde azalmıyor. Kişiler maddi imkânlarını zorlayarak vazgeçemedikleri bu ürünleri almaya devam ediyor, başka ürünlerden fedakârlık göstermeye başlıyor. Daha da önemlisi, bir ürünün fiyatının artması, kişileri o ürünün yerine geçebilecek ikame ürünlere yönlendiriyor. Kırmızı et fiyatları çok artınca halkın beyaz ete yönelmesi bunun en tipik örneği. Alkollü içecekler gibi bir alternatifi olmayan ürünlerde ise, olabilecek en kötü senaryo hayata geçiyor: Kişiler karaborsada satılan uyuşturucu ya da sahte içki gibi alternatiflere yönelmeye başlıyor.

Kişilerin yasa dışı alternatiflere yönelmesi ile toplanabilecek vergi gelirinin çok altında bir vergi geliri elde edilmeye başlanıyor. Optimum miktarın üzerinde yapılan her vergilendirmenin vergi gelirini neredeyse yok ettiği zaten ekonomi literatüründe tartışmasız bir şekilde ortaya konmuş durumda. Alkolün yasa dışı alternatifleri ayrıca daha fazla ve ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor, şiddete eğilimi iyice belirginleştiriyor ve çok daha etkin bir denetime gereksinim duyulmasına sebep oluyor. Yani, devletin katlanması gereken maliyet çok daha yüksek bir hal alıp, vergi geliri ile karşılanması mümkün olmayacak bir boyuta ulaşıyor. Kısaca, Fransız ekonomist Pierre Paul Leroy-Beaulieu’nün söylediği, Amerikalı ekonomist Arthur Laffer’in de son derece popüler hale getirdiği gibi “fazla vergi, vergiyi öldürüyor”.

Alkol karaborsasının en temel nedeni nedir?

“Fazla” bir alkol vergisi bizzat insanları da öldürüyor. Karaborsada satılan sahte içki veya uyuşturucuya yönelen, evinde ürettiği alkolü tüketen kişiler çok ciddi sağlık sorunları ile karşılaşıyor hatta canlarından oluyor. Anadolu Ajansının haberinde belirttiği gibi sadece İstanbul’da 48 saatte 66 alkol zehirlenmesi vakası yaşanıyor ise, çok ciddi bir karaborsa sorunumuz var demektir. Bu karaborsanın oluşmasının en temel nedenlerinden birinin alkol üzerinden alınan vergilerin senelerdir artış göstererek gitgide daha yüksek hale gelmesi olduğu tartışmasız.
Belli ki ülkemizde alkolden alınan vergiler artık Pigou vergilerinin temel mantığı olan davranışıyla ek bir maliyet yaratandan ek bir meblağ tahsil edilmesi boyutunu aştı, alkol tüketsek de tüketmesek de maddi ve manevi sonuçlarına hep beraber katlandığımız bir uygulama haline geldi. Alkol ile etkin savaşmak istiyorsak, alınan vergilerin adeta alkol yasağı varmış gibi bir etki doğurmaması gerekir. Alkolün belirli bir kesim için neredeyse ulaşılmaz hale gelip “yasaklanmasına” değil, toplumun alkolün zararlarının bilincinde olmasına, bireylerin daha az alkol tüketimine yönlendirilmesine ihtiyacımız var. Richard Thaler ve Cass Sunstein’ın deyimiyle toplumu “dürtmeye” ihtiyacımız var. Bu “dürtmenin” ülkemizde en etkili olacak yollarının araştırılması gerekir, fakat bunlardan bir tanesinin daha fazla vergi olmadığı son
derece açık.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.