Dünyada borsalar, kriptolar ve altın yükselirken bizim borsa neden düşüyor?

Fed enflasyonu Amerikan ekonomisini durgunluğa sokmadan yani sert inişe yol açmadan indirmeyi becerdi. Bizim Merkez Bankası ise, Fed’in başardığı yumuşak inişi başaramayacak gibi görünüyor. Çünkü ekonomiden daralma sinyalleri geliyor.

26 Ağustos 2024
Fed Başkanı Jerome Powell, merkez bankacılarının bir araya geldiği Jackson Hole toplantısındaki konuşmasında enflasyonda yukarı yönlü risklerin azaldığını açıklamıştı.

Altın geçen hafta dünyada yeni bir zirveye çıkarken dünya borsaları ve kripto paralar dikkat çekici yükselişler kaydetti, bizim borsa hariç! Ons altın geçen hafta 2532 dolara kadar yükseldi, bu tarihin en yüksek seviyesiydi, bu yazının yazıldığı pazar günü buraya yakın bir noktada durmaya devam ediyordu, yükselişin sürmesi şaşırtıcı olmayacak. Bu arada fiziki gram altının satış fiyatı Kapalıçarşı’da 2.800 lirayı geçti.

Dünya borsaları için de çok iyi bir haftaydı, Amerika’da New York borsası SP 500 endeksi ve teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq yüzde 1.4 yükseldi. Bu arada Bitcoin yeniden 64 bin doları aştı. Dünya piyasalarında yükselişlerin yaşandığı hafta Borsa İstanbul yüzde 1.57 değer kaybetti ve cuma günü analistlerin kritik destek seviyesi olarak gördüğü 9.700-9750’nin de altında kapattı.

Powell, Jackson Hole’da işareti verdi

Dünyada ne oldu, bizde ne oldu ve bundan sonra neler olabilir?

Dünyada olan, Fed’in (Amerikan Merkez Bankası) faiz indirimlerinin neredeyse kesinleşmesi. Buna dair ilk sinyal Fed’in Temmuz sonundaki toplantısında gelmiş, onunla altında yükseliş, borsalarda toparlanma başlamıştı. Ama bu konuda mührü vuran Fed Başkanı Jerome Powell’ın geçen cuma günü Jackson Hole’da düzenlenen sempozyumda “Politika değişikliğinin zamanı geldi” demesi oldu. Fed Başkanı bu cümleyle 2022’den beri uygulanan sıkı para politikasının bitirmeyi kastediyordu. Piyasalar Powell’ın bu yönde bir mesaj vereceği ihtimalini hafta başından beri satın almaya başlamıştı.

Powell sıkı para politikasını bitirmenin zamanının geldiğini söyledi, çünkü 2022’den beri verilen enflasyonla mücadelede zafere ramak kalmış gibi görünüyor, Amerika’da bir ara yüzde 9’un üstüne çıkan enflasyon %2.9’a indi. Bu düşüşü sağlayan ana faktör Fed’in sıkı para politikası mı, pandemi döneminde üretimde yaşanan aksamaların bitmesi mi, ayrı tartışma konusu. Ama işte öyle veya böyle enflasyon düştü.

Öyleyse bu kadar sıkı para politikasına (Fed’in faizi şu anda yüzde 5.25-5.50 bandında) gerek kalmadı. Fed çok büyük olasılıkla 18 Eylül’deki toplantısında ilk indirimi yapacak. İndirimlerin başlaması yüksek faizde bekleyen küresel sermayenin bir kısmının borsalar, kripto paralar gibi riskli varlıklara akmasına yol açacak. Faizin inmesi doları zayıflatacak, doların zayıflaması rakibi olan altına yarayacak. Beklenti bu. Dünya piyasaları geçtiğimiz hafta işte bu beklentiyi satın aldı.

Neden sonuç ilişkisini sonuna kadar izlediğimizde ana faktörün enflasyondaki düşüş olduğunu görüyoruz. En önemlisi de Fed’in enflasyonu Amerikan ekonomisini durgunluğa sokmadan, şirket bilançolarında önemli bir bozulmaya yol açmadan indirmiş olması. Yani “sert iniş” olmadı. Borsalara bu da çok yaradı.

Dünya borsaları yükselirken bizim borsamızın baş aşağı gitmesine gelince… Dünyada merkez bankalarının 2022 yılında başladığı enflasyonla mücadeleye bizimki gerçek anlamda ancak bu yıl, 2024 yılında başladı. Sıkı para politikası normalde borsalara yaramaz, nitekim Fed’in enflasyonu düşürebilmek için faiz artırımlarına başladığı 2022 yılında Amerikan borsalarına da yaramamış, Nasdaq ve New York borsası ayı piyasasına girmiş, yani yakın dönem zirvelerine göre yüzde 20’den fazla değer yitirmişti.

Borsa İstanbul geçen Cuma 9668 seviyesinden kapattı, bu Mayıs’ın sonunda gördüğü 11.250’deki tarihi zirveye göre yaklaşık yüzde 15 değer kaybı demek. Fed faiz artırımlarına başladığında Amerika’da yaşananın tekrarı.

Üstelik Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Fed’in başardığı yumuşak inişi başaramayacak gibi de görünüyor, çünkü ekonomiden “sert iniş,” yani daralma sinyalleri geliyor. Sanayi üretimi düşüyor, işsizlik artıyor, konkordatolar gırla gidiyor. Bu da borsaya ikinci çeyrekte zaten iyi gelmeyen şirket bilançolarının içinde bulunduğumuz üçüncü çeyrekte daha da bozulacağını sinyalliyor.

Ne yapsaydık dünyadan negatif ayrışmayacaktık?

Dünya borsaları yükselirken bizimkinin düşmesinin sebebi işte bu. Başka ülkelerin enflasyonla mücadeleye başladığı tarihte biz faizleri indirmek yerine aynı şeyi yapsaydık dünyadan böyle negatif ayrışmayacaktık.

Öyleyse buradan devam ederek Borsa İstanbul’da yükselişin ne zaman başlayacağını da söyleyebiliriz: Sıkı para politikasından çıkış başladığında.

Bu Amerika’da olduğu gibi enflasyonla mücadelede zaferin elde edilmesiyle mi (Daha doğrusu elde edileceğinin anlaşılmasıyla mı) olur, iktidarın sıkı para politikasının yol açtığı toplumsal sorunlar (İşsizlik ve iflas dalgası) karşısında havlu atmasıyla mı, o ayrı soru.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.