Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi, “ABD kamuoyunu etkileme” çabalarına ilişkin soruşturma kapsamında, Wikipedia vakfından belge talep ediyor. Ansiklopedide çalışanlar ve katkıda bulunanlar tehdit ediliyor. Vakfın gelir kaynaklarının kesilmesine çalışılıyor.
Ortada bir fiyat var, tam 17 basamaklı. Neye baktığınızdan emin olabilmek için soruyorsunuz birine mesela, “Yahu trilyondan sonra ne geliyordu?”- “Katrilyon!”-“Ha, tamam, doğru ya, katrilyon…”
Öyle bir fiyat ki dünyanın en zengin adamının, Elon Musk’ın dahi erişmesi mümkün değil.
Tesla’daki ortakları, adamı daha geçen hafta, dünyanın ilk (potansiyel) dolar trilyoneri iş adamı yaptılar. Şirketi 8,5 trilyon dolarlık piyasa değerine getirirse, kendisi de 1 trilyon değerinde hisse senedine sahip olacak. Gerçi 10 yıllık performansa bağlı bir “bonus” bu ve bir sürü detayı var ama bunların konumuzla ilgisi yok. Musk’ın ise var…
17 basamaklı dediğimiz, Wikipedia’nın satış fiyatı… 93 katrilyon 389 trilyon 119 milyar falan-filan dolar… Dolar! (Lütfen TL’ye çevirmeye kalkmayınız!) Nereden çıkıyor bu fiyat diyeceksiniz. Bilmiyorum. Muhtemelen Wikipediacılar da bilmiyor. Sadece, Wikipedia’nın satılık olmadığını mizahî bir şekilde ifade etmek istemişler. Mizahı da bayağı ciddiye alıp, dallandırıp budaklandırmışlar (buna ayrılmış birden fazla sayfa var İngilizce Wikipedia’da). Mesela muhtemel müşterilere “ürünü cazip göstermek için” şunları yazmışlar satış rakamının yer aldığı sayfada: “İngilizce Wikipedia’daki 7.089.933 makalenin tamamını istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Rakip ürünleri silebilir, başkanlık seçimlerini kazanabilir, ulusal sınırları değiştirebilir, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz!” Kimlerle dalga geçmeye çalıştıkları belli…

Biliyorsunuz, dünyadaki Trumpgiller palazlanmaya başlayınca, önce medyaya saldırıyorlar. İtibarsızlaştırmak, korkutup caydırmak veya ele geçirmek için müttefikleriyle birlikte canhıraş bir çaba sarf ediyorlar. Sosyal medya üzerinde hakimiyet kurmaya sıvanıyorlar. Merkezden müdahalenin yollarını arıyorlar, olmazsa ortamı trolleyerek kullanıcıları manipüle etmeye çalışıyorlar. Kendilerinden başka bilgi kaynağı, otorite istemedikleri için, üniversiteleri de hedefe koyuyorlar; tehdit ederek, yönetimlerini değiştirerek kendi çizgilerine getiriyorlar.
Wikipedia da böyle bir bilgi kaynağı, bir “otorite.” 15 Ocak’ta kuruluşunun 25. yılını kutlayacak olan, bu 25 yılda burun kıvrılan bir girişim olmaktan güvenilir bir bilgi kaynağı olmaya evrilen, bir vakıf tarafından yönetilen, kar amacı gütmeyen, on-line bir ansiklopedi; Trumpgillerin nefret ettikleri bir “müessese.”
Alttan alta sürdürülen itiş kakış, Elon Musk’ın Ekim 2023’te Wikipedia’ya yaptığı bir teklifle iyice su yüzüne çıktı. Twitter’ı 44 milyar dolar ödeyerek satın alan ve adını “X” olarak değiştiren Musk, adını değiştirmesi için Wikipedia’ya 1 milyar dolar teklif etti. Önerdiği isim neydi? “Dickipedia.” (Nedir diye bana sormayın; burada edebimle yazmaya çalışıyorum. Bir zahmet, Denizli yerine Samsun koyun…)
Elon Musk Elon Musk olmasa, espri yapıyor denilip geçilebilirdi. Zaten birileri “şaka” diye değerlendirdi, başkaları “bu bir satın alma teklifidir” dedi. Wikipedia ekibi ise olayı ciddiye aldı ve iki kurucudan biri olan Jimmy Wales, Musk’ın teklifi üzerine, bir “podcast”te bir kez daha “Wikipedia’nın satılık olmadığını” açıkladı ve şöyle gerekçelendirdi: “Biz bir vakıfız. Kızılhaç gibi bir şeyiz. Wikipedia’yı satma fikri son derece anlamsız…Böyle bir yerin olması önemli… kültürel olarak önemli…biz burada dünyayı anlamaya, gerçeklere bakmaya, medeni bir söylem içinde, adil ve nötr biçimde, olanı yazmaya çalışıyoruz. Hiçbir zaman mükemmel olmayacak. Ama böyle bir yer olmazsa, ortalıkta sadece, birbirine bağıran insanlar, gerçek olmayan şeyleri aktarmasıyla ünlü Elon Musk’ın (yayacağı) her türlü yanlış bilgi ve dezenformasyon olacak.”

Jimmy Wales
Yukarıda Wales için “bir kez daha açıkladı” dedik, çünkü, bu Musk ile Wales’in ilk karşı karşıya gelişi değildi. 2022’de de Musk, “önemli ölçüde sol eğilimli” olduğunu ileri sürerek, X’te Wikipedia’yı topa tutmuştu. Bir gazeteci, “merak ediyorum, Wikipedia kaç paradır,” diye Musk’a da pas attığı kışkırtıcı bir tweet atınca, Wales iki kelimeyle cevap vermişti: “Satılık değil.”
Musk, Wikipdia’yı satın alamayacağını biliyordu. Ama on-line ansiklopediyi hedef göstererek saldırılara maruz bırakmak, sıkıştırıp hareket edemez hale getirmek istiyordu. Geçen hafta Le Monde’da yayınlanan bir haber bu konuyu enine boyuna ele almıştı.
Habere göre, ABD’nin Teksas Senatörü Ted Cruz (tanınmış bir muhafazakar), 3 Ekim’de Wikimedia Vakfı’na (Wikipedia’nın üst kuruluşu) bir mektup göndererek “Wikipedia platformundaki ideolojik önyargılar hakkında bilgi” talep etmişti.
Cruz, kuruluşu, CNN gibi ilerici medya kuruluşlarını “genel olarak güvenilir”, muhafazakar Fox News kanalını siyasi veya bilimsel konularda “genel olarak güvenilmez” olarak sınıflandırmakla suçluyordu. Senatör ayrıca, “bir editör grubunun, koordinasyon içinde, Wikipedia’da antisemitik anlatıları öne çıkarırken, Hamas gibi grupların faaliyetlerini örtbas ettiğini” ileri sürmüştü. Biliyorsunuz bu antisemitizm, terörle iltisaklı olmak gibi, son derece kullanışlı bir suçlama
ABD Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi de, “ABD kamuoyunu etkileme” çabalarına ilişkin soruşturma kapsamında, vakıftan belge talep etmişti. (Malûmunuz, sadece “karşı taraf” kamuoyunu etkiler ve bu suçtur, “sizin taraf” ise “gerçekler ışığında bilgilendirir.”)
Burada Trump hükümetinin harekete geçirilebilmesi için alt yapının hazırlanmaya çalışıldığı açıkça görülüyor. (Eninde sonunda ABD hükümetinin yargısı devreye girecek. Ya antisemitizm denecek, ya kamuoyunu etkileme “suçu” icat edilecek… Bakarsınız casusluk suçlaması bile yapılır.)
Ama hepsi bundan ibaret değil. Bir de alttan yapılan saldırılar var. Wikipedia çalışanları ve ansiklopediye katkıda bulunanlar tehdit ediliyor. Fransa’daki bazı Wikipedia mensupları ile konuşan Le Monde, onların artık korkmaya başladıklarını ve sayılarının azaldığını tespit etmiş. (Birçok Wikipedia yazarı ve editörü takma isimle çalışıyor. Ama tespit edilmeleri çok da zor değil. Buna karşılık vakıf üst yönetimi adlarıyla, fotoğraflarıyla vakıf sitesinde yer alıyor.)
Öte yandan, vakfın bağış kaynaklarının kesilmesine de çalışılıyor. Elon Musk, bu kampanyanın önderliğini yapıyor ve “Wikipedia aşırı solcu aktivistler tarafından kontrol ediliyor,” gibi tweetler atarak, bu mecraya bağış yapılmaması çağrısında bulunuyor. Wikipedia genellikle, kalabalık bir kullanıcı grubundan küçük miktarlarda bağış topluyor. Ancak kurumsal veya büyük bireysel bağışçılar da vardır ve Trumpgillerin bunlarla da bire bir “ilgilendiği” varsayılabilir.

Amerikan (ve dünya) muhafazakârlarının ağır biçimde kaygı duydukları başka bir konu var: Wikipedia’nın yapay zeka eğitimini etkilemesi… Bunu kendi ağızlarından dinleyelim:
“Wikipedia, Google arama sonuçlarında genellikle ilk sırada yer alıyor ve şu anda yapay zeka modeli eğitimi için güvenilir bir kaynak haline geldi.” Bunu söyleyen, Donald Trump’ın yakın çevresinde yer alan ve yapay zeka danışmanı olarak görev yapan David Sacks. Eylül ayında X’te Wikipedia’nın “umutsuzca önyargılı” olduğunu belirttikten sonra yukarıdaki görüşü dile getiren Sacks, bu durumun (yapay zekanın etkilenmesinin) sorunu büyüttüğünü ileri sürdü.
Bunu halletmek için çalışmalar bir süredir alttan alta devam ediyordu. Elon Musk kendi yapay zeka sohbet robotunu 2023’de kamuoyu önüne çıkardı. Ancak Sacks’ın dile getirdiği gerçek, kendisine sorulan sorulara Grok’un verdiği cevapların Musk’ın istediği gibi olmasını engelliyordu. Grok’u eğitecek kaynakların da oluşturulması gerekiyordu. Nihayet Elon Musk, 27 Ekim’de “gerçeği, tüm gerçeği ve sadece gerçeği” temsil edeceğini iddia ettiği kendi ansiklopedisi Grokipedia’yı yayınlayarak bir adım daha ileri gitti. Site, yapay zeka tarafından oluşturulan 885.000’den fazla maddeden oluşuyordu ve Musk tarafından, “Wikipedia’dan 10 kat daha iyi” olarak nitelendiriliyordu.
Wikipedia herkesin katkısına açık bir yapı. Belirli kurallar çerçevesinde herkes madde yazabiliyor bu ansiklopediye. İlk on yılında bu bir dezavantaj olarak görüldü. Wikipedia küçümsendi. Ancak yönetim, kimin yazdığını değil ama nasıl yazıldığını denetlemeye, kaynak gösterme meselesini sıkılaştırmaya, UNESCO gibi kurumlarla ve üniversitelerle işbirliği yapmaya başlayınca, maddelerin çehresi değişti. Ansiklopediye duyulan güven yükseldi. Ancak bugün hâlâ Wikipedia herkesin katkısına açık ve bunun yarattığı “sızmalar” da olabiliyor. Le Monde bu sızmalara Fransa’dan ilginç bir örnek vermiş. 2022 yılında aşırı sağcı cumhurbaşkanı adayı Éric Zemmour’un destekçileri, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Wikipedia platformunda onu tanıtmak için bir ekip kurmuşlar. Girişim açığa çıkıncı olay Fransa’da manşetlere taşınmış.
Wikipedia, olayın gelişimini şöyle anlatıyor: WikiZédia adı verilen, Zemmour’un kampanya ekibinin dijital bölümünde çalışan gizli bir grup, Fransızca Wikipedia’daki maddeleri değiştirmeye çalışmış. Örneğin Zemmour ile ilgili maddeyi defalarca yazmış. Başka makalelere onunla ilgili alıntılar ve bağlantılar ekleyerek Zemmour’u “mümkün olduğunca görünür” hale getirmiş. Daha ileri giderek, Vichy hükümetinin Fransız Yahudilerini Nazilerden kurtarmaya çalıştığına dair Zemmour’un temelsiz iddiasını destekleyen metinler eklemiş.
Olay ortaya çıkıp Zemmour’un dijital strateji direktörü tarafından da doğrulanınca, Fransızca Wikipedia’nın yöneticileri yedi editörlerinin siteye girişini engellemiş. Birkaç ay sonra, bu editörler, Wikimedia Vakfı tarafından küresel olarak da yasaklanmışlar.
Sözlükler, “post-truth”u üç aşağı beş yukarı benzer şekilde tarif ediyorlar: İnsanların, gerçeklere dayalı argümanları kabul etmek yerine, kendi duyguları ve inançlarına dayalı argümanları kabul etmeye daha eğilimli oldukları bir dönemden söz ediyoruz bu tariflere göre, post-truth (gerçek sonrası) dediğimizde. (Türkçede bu deyimin “hakikat ötesi” veya “gerçek ötesi” olarak karşılanmasına olan itirazımı uzun uzun tartışasım var ama, size de yazık doğrusu…)
İnsanların kendi duygu ve inançlarını (ve kendi algılarını) kanıta dayalı gerçeklerin üzerinde tuttukları ve bence artık gerçeği de merak etmedikleri bir dönemi yaşıyorsak eğer, bunun, dünyayı alt-üst edip yeniden şekillendirmeye çalışan aşırı sağ akımlar, Trumpgiller için ne kadar elverişli bir zemin olduğunu herhalde söylemeye gerek yok.
Dünyadaki aşırı sağın oyun kitabı, siyasal-toplumsal mutlak egemenlik ve iktidarın sürekliliği için toplumun yerleşik değerlerinin yok edilmesini öngörüyor. Bunun ülkeden ülkeye değişen yöntemleri ve hedefleri var. Toplumun gerçeklikle bağının koparılması, her türlü yerleşik kuruma ve bilgiye olan inancının sıfırlanması bu oyun kitabının en önemli bölümlerinden birini oluşturuyor. Bilgi ve bilgi sahipleri aşağılanıyor. Haber ve bilgi kaynakları yok ediliyor veya “gerçeksavar” demagojinin içinde boğulması sağlanmaya çalışılıyor. Yalan ahlâkî bir kategori değil artık, elverişli bir araç.
Buna bir de umutsuzluğu ekleyin. Siyasetten, adaletten, gelecekten, insanlıktan umudunu kesmeyi… En küçük bir hava akımında oradan oraya sürüklenen balonlara dönmez mi insan?
Le Monde’da yayınlanan bir “konuk yazar” makalesi, Elon Musk’ın sohbet robotu Grok ve ansiklopedisi Grokipedya ile ilgili şu yorumu yaparken, Trumpgillerin bizi nasıl bir dünyaya sürüklemeye çalıştıklarını da ortaya koyuyor:
“Bu platform, basit bir referans aracından çok daha fazlası; Musk’ın kendi yapay zeka modellerini eğitmek için entelektüel bir alt yapı… Başka bir deyişle, Musk’ın yapay zekası, Musk’ın dünyayı tanımladığı, algıladığı ve arzuladığı şekilde eğitilecek. …Bu dünyada, yapay zeka yalnızca kendi ürettiği gerçeklikle beslenecek. Teknik bir yenilik olarak sunulan şey, gerçekte epistemolojik bir (karşı) devrim. Bilgi kendi içine kapanıyor. Bilgi, kendi kendine üretilen, kendi kendini doğrulayan ve kendi kendine öğrenilen bir hale geliyor. Bu mekanizma, makine öğreniminin mantığını altüst ediyor. Yapay zeka, çeşitlilik ve çelişkilerle dolu bir dünyayı analiz etmek yerine, tek bir aktörün, yani tasarımcısının vizyonuna uygun, önceden hazırlanmış, tek tip bir temsile dayanıyor.” (Yukarıdaki paragraftaki parantezi ben ekledim. Devrime atfettiğim olumlu anlam nedeniyle…)
Yapay zekanın nereye doğru evrileceği dünyada politikanın nasıl şekilleneceği ile yakından ilgili… (Bu konuyu bu köşede tartışmıştık. Bkz: Yapay zeka: Teknoloji-ekonomi kılığına girmiş politika) Bunun tersini de söyleyebiliriz, çünkü özellikle aşırı sağ politikayı destekleyen sosyal medya ortamı, bugüne kadar trollerle, algoritmalarla biçimlendirilmişti. Şimdi aşırı sağcı yapay zeka araçları, ilk ivmesini internette, sosyal medyada dolaşan yalan haberlerden, çarpıtılmış bilgilerden ve komplo teorilerinden alan ve sürekli kendi kendini besleyen bir kısır döngü ortamı yaratacak. Bu teknolojiyi yönetenler, şimdiden, veri kaynaklarını manipüle ederek, kendi hayata bakışlarını, sahip oldukları değerleri ve politik tercihlerini dünyaya dayatmaya başladı. Yani teknoloji de bir anlamda politikayı şekillendiriyor.
Bugün artık her şey kısa ve orta vadede politika, orta ve uzun vadede ise değerler ve kültür mücadelesi… Bilmenin ve aktarabilmenin değeri ikiye katlandı. İşleri oluruna bırakırsak, kuşaklar arasındaki mesafe çok açılacak. Tecrübeyi bir kenara bırakıyorum, bilgi ve değer aktarımının ortak zemininin olmadığı bir dünya ortaya çıkacak. Benim kuşağım, akranlarım, büyük ölçüde değerlerine sarılarak, “gerçeği” kutsayarak, onun peşinde koşarak büyüdü, yoruldu, çoğunlukla “huzur” arayışıyla köşesine çekildi. Bakıyorum da, “huzur” bize kısmet değil sanki; elekleri duvardan indirin bence…