Cumhuriyetin 100. yılı için birçok marş bestelendi. Tarkan, Fazıl Say, Kenan Doğulu, Ataol Behramoğlu, Erol Evgin, Ege, Kıraç, Soner Arıca, Aysun- Ali Kocatepe, Tufan Manafzade ilk akla gelenler. Ancak tüm bu eserler marş mı orası biraz çokomelli.
Milli Marşımız “Korkma” diye başlar, 10.yıl marşı ise “Çıktık açık alınla 10 yılda her savaştan” diye. 50.yıl marşı “Müjdeler var yurdumun toprağına taşına, erdi cumhuriyetim elli şeref yaşına”, 75.yıl marşı ise “Selam sana yüce milletim” ile başlar. Tüm bu eserler milletin o zaman içinde bulunduğu duygu durumu yani zamanın ruhunu yansıtan marşlar.
Cumhuriyetin 100. yılında ise hangi duygu durum içinde olduğumuzu anlamak için 100. yılda yazılan eserlerin bazılarının sözlerine bir bakalım.
Söz ve müziği Tarkan’a ait marşın sözleri
“Sen rahat uyu, adına toz kondurmayız, tetikteyiz her an” diye başlıyor.
Fazıl Say’ın bestelediği marşın sözleri Ayten Mutlu’ya ait;
“Ver elini, yıkalım karanlığı, gel küçük sevinçler duyalım kadere inat, gökyüzünde sevgiden söz edelim” diyor.
Kenan Doğulu “Merhaba güzellikler yurdu, uygarlıkların doğduğu, kardeşliğimiz kazansın hep”. derken eminim eliyle de kalp işareti yapıyordu.
Hacettepe Üniversitesi Müzikoloji Bölümü’nde yazılan bir tezi okudum, tezde 193 ulusal marş incelenerek bu marşların söz ve müzik açısından içerikleri araştırılmış. Temaların göre yapılan ayrımda Türk Milli Marşının teması mücadele olarak belirlenmiş, benzer şekilde Amerikan Milli Marşının teması da mücadele, İsrail Milli Marşı’nın teması vatana övgü, İngiltere’ninki hükümdara övgü, Yunanistan Milli Marşı’nın teması ise kahramanlık, Vatikan’ınki dua ve iyi temennilerden oluşuyor.
193 ülkelik listede teması olmayan sadece iki ülke var. Bunlar Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt, evet bu ülkelerin milli marşlarının teması yok çünkü BAE ve Kuveyt Milli Marşları’nın sözleri yok.
Türkiye Cumhuriyeti bir zafer toplumudur. Cumhuriyet zafer anlatısı üzerine kurulmuştur. Bu sözler bana ait değil. Bu sözler, Deniz Ülke Arıboğan ve Hadiye Yılmaz Odabaşı’nın birlikte yazdıkları “Travma’dan Zafere” isimli kitaba ait. Vamık Volkan ile uzun yıllardır yaptığı araştırmaların bir sonucu. Kitap, Türk ulusal kimliğinin psikopolitik hikayesi.
Kitapta zaferle inşa edilmiş bir toplumun ağıtlar toplumu olamayacağını, ağıtlara hapsedilen bir toplumun cumhuriyetin kurucu değerleriyle çelişerek başarısızlığa uğrayacağını anlatıyor.
Ulusal bayramların unutturulması, görmezden gelinmesi ya da bu kutlamalara alternatifler sunmasının iktidarlara başarı getiremeyeceğini anlatıyor.
Osmanlı, 19. yüzyılda toprak kayıpları, yönetim sancıları ve zamanın ruhunu yakalayamayarak imparatorluklar ringinden atıldı. 20.yüzyıla geldiğimizde artık bir imparatorluk yoktu.
Benedict Anderson ünlü Imagined Communities/Hayali Cemaatler kitabında, “ulus hayal edilmiş bir topluluktur” der. Bir Osmanlı subayı olan Mustafa Kemal yılgın ve umutsuz halkı yakından tanıyordu ve cumhuriyeti zaferler üzerine kurdu. Çünkü yüzyıldır başarısızlıklarla, felaketlerle boğuşan bir topluma yeniden umut aşılamak hedefindeydi. Okuma yazma oranı %8 olan bir halka, “Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir” diye hitap etti. Yüzyıllık umutsuzluk zafere evrildi.
Osmanlı’nın yasını tutacak zaman yoktu. Mustafa Kemal çaresizlik içinde yaşayan bir toplumu ayağa kaldırdı. Mustafa Kemal isteseydi, 1923 yılının şartlarında kendini kral ilan edebilirdi ama o cumhuriyeti seçti.
Bugün 6 Aralık 2023.
Artık cumhuriyetin 2. yüzyılındayız!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Mayıs 2017 tarihinde Ensar Vakfı’nın Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “14 yıldır iktidarız ancak kültürel ve sosyal alanda iktidar olmakta sıkıntılarımız var” diyerek özeleştiri yapıyordu.
O günün üzerinden yıllar geçti. Bugün AKP 21 yıldır iktidar. En çok tartışılan işte bu 21 yıllık iktidarın sosyal ve kültürel alandaki başarısızlığı.
Kut’ül Amare, 15 Temmuz gibi ulusal bayramlara sunulan alternatifler beklenen ivmeyi sağlamadı. Çünkü Arıboğan’ın tespitlerine göre Türkiye ağıtlar değil zaferler toplumuydu. Kurucu irade toplumu zaferler üzerine inşaa etmişti. Belki de bu nedenle ağıtlar yerine teknofestler, insansız hava araçları gençleri daha çok heyecanlandırıyor.
Ve tabii ki 21.yüzyılda bir hip hop şarkıcısı olan Norm Ender cumhuriyetin 100.yıl marşını yazdı. Cumhuriyetin kuruluşundaki ana duyguyu yani zaferi bize yeniden hatırlattı.
Parla!
6 Aralık 2024 - Cumhuriyet Çocukları Z Kuşağına Umudu Hatırlattı
1 Aralık 2024 - 16. Yüzyılda bir papaz, 21. yüzyılda bir papazın kızı Avrupa tarihini değiştirdi
17 Kasım 2024 - Bu gemiyi birlikte yüzdüreceğiz
10 Kasım 2024 - Nuri Şahin Beşiktaş’a transfer olsa kimin takım arkadaşı olacaktı?
3 Kasım 2024 - Hangi sergi daha açılmadan 32 bin bilet sattı?