Dizisi, 'Becoming Karl Lagerfeld' daha yeni Disney+'ta başladı. Modanın iki devi Yves Saint Laurent ve Karl Lagerfeld bir erkeği paylaşamamıştı, o erkek Jacques de Bascher'dı. Bakın Karl Lagerfeld ve Yves Saint Laurent'in ilişkisi nasıldı?
70’li yılların sonlarında Paris’te, yüksek sosyetenin davetli olduğu bir partide, dünya modasının ünlü ismi Yves Saint Laurent, bir dönem aynı yatağı da paylaştığı Karl Lagerfeld’e yaklaşır.
Çek defterini çıkararak imzalar ve Lagerfeld’e uzatırken, “Çok yalnızım, lütfen onu bana ver” diye yalvarır. Aşkından Lagerfeld’in ayaklarına kapanan Yves Saint Laurent’ı bu derece sarsan kişi kimdi?
Moda dünyasının iki ünlü isminin paylaşamadığı bu adam Jacques de Bascher, nam-ı diğer Dandy Jacques idi.
Bu hikâyenin ayrıntılarını, Disney Plus’ta dün yayına giren “Becoming Karl Lagerfeld” dizisinden öğreniyoruz.
Lagerfeld ve Jacques de Bascher, 1971 yılında Paris’te dönemin ünlü gay kulüplerinden Nuage’da tanışırlar. Bascher henüz 21, Lagerfeld ise 38 yaşındadır.
Bascher çok uçarı, şehvetli ve pervasız gece hayatını seven birisiyken, Karl soğuk, mesafeli, duygularını göstermeyen hatta aseksüel biridir.
Ancak birbirine bu kadar zıt iki karakter o günden sonra ayrılmayacaklardır.
Aslında Lagerfeld ve Saint Laurent’ın moda yolculuğu eş zamanlı başlar. 1954 yılında, 21 yaşındaki Lagerfeld ve 18 yaşındaki Saint Laurent, Paris’teki Uluslararası Woolmark Ödülü tasarım yarışmasına katılırlar.
Lagerfeld palto kategorisinde birinci olurken, Yves Saint Laurent gece elbisesi kategorisinde birinciliği alarak en yüksek dereceyi elde eder.
Ancak daha sonra yolları farklı yönlere gider. Yves Saint Laurent, Christian Dior tarafından işe alınır ve kısa bir süre sonra Dior’un ölümüyle modaevinin başına geçer. Bir anda şöhrete kavuşur. 70’li yıllarda Yves Saint Laurent, dünya modasının en güçlü isimlerinden biridir. Haute-couture dünyasına yön vermektedir.
Lagerfeld ise pret-a-porter, yani hazır giyimin ünlenmeye başlayan isimlerindendir. Chloé ve Fendi için çalışır. Karl o yıllarda Yves Saint Laurent kadar ünlü değildir ama iki eski sevgilidirler. Araları Pierre Bergé tarafından bozulur ve ayrılırlar.
Artık rakiplerdir ama birbirlerinden uzak da değillerdir. İki eski sevgilinin savaşı sadece moda dünyasında değil, özel hayatlarında da büyük bir çekişmeye sahne olacaktır.
Yves Saint Laurent’ın bir defilesinde Karl Lagerfeld’e eşlik eden Jacques de Bascher, Yves’in radarına takılır. Bascher, bir türlü yakınlaşamadığı, onu hep uzakta tutan Lagerfeld’den, onu kucaklayan, evinin yoluna çiçekler döken Yves Saint Laurent’ın kollarına koşar.
Saint Laurent, Lagerfeld ve Bascher arasında tuhaf, tutkulu üçlü bir ilişki yaşanır.
Yves ve Bascher’in sabahlara kadar süren içki ve uyuşturucuya bulanmış partilerine karşılık onları sükûnetle izleyen Lagerfeld evinde sessizce pastasını yer.
Ancak üçlü arasındaki bu fırtınalı ilişki, Yves’in arkadaşı Pierre Bergé tarafından sonlandırılır. Yves Saint Laurent uyuşturucu nedeniyle hastaneye yatırılır.
Moda dünyasının bu iki ikonik ismi siyah ve beyaz kadar farklı iki karakterdir. Karl ne kadar kontrollü hatta kasvetliyse, Yves o kadar kontrolsüz ve eğlencelidir. Yves uyuşturucu partilerinde eğlenirken, Karl hayatında içki ve uyuşturucu kullanmamıştır. Tek takıntısı pastalar ve Cola’dır. Oysa Yves, uyuşturucu ve alkolün dibine batmıştır.
Karl, kendisiyle yapılan bir röportajında “Hiçbir insani duyguya sahip değilim” der. Kilodan nefret etmiş, ömrü boyunca gömleklerinin içine kilolarını örten korseler giymiş, “benim burkam” dediği gözlüklerinin arkasına saklanmış ve beğenmediği ellerini eldivenlerle gizlemiştir.
Jacques de Bascher aslında bir yazardır ancak ne yazdığını kimse bilmez, hayatı boyunca Karl tarafından finanse edilir. Karl ile romantik ilişkileri hiçbir zaman fiziksel olmaz ancak ölene kadar ayrılmazlar.
Tıpkı Lagerfeld gibi, Bascher’ın da kendine özgü tanımlanabilir bir stil anlayışı vardır. Gardırobu oldukça sofistike ve parti ağırlıklı yaşam tarzına uygundur. Hatta Bascher’ın ipek kravatlarını bir zamanlar Marie Antoinette’e ait olan bir kurdele kutusunda sakladığı söylenir.
Marie Ottavi’nin Jacques de Bascher hakkında kaleme aldığı biyografisinde (Dandy de l’ombre Jacques de Bascher Shadow Dandy), Lagerfeld, tamamen farklı yaşam tarzlarına ve ilgi alanlarına rağmen de Bascher’a olan derin sevgisi konusunda açık sözlüydü. Lagerfeld, “Beni herkesten daha çok eğlendiren kişi oydu” dedi. “O aynı zamanda imkansızdı, aşağılıktı; mükemmeldi… Ben tam bir bağnazım ama Jacques’in maceralarını eğlenceli buldum. Kendime karşı bir Kalvinistim, başkalarına karşı ise tamamen hoşgörülüyüm. Kimseye benzemiyordu; O herkesin önündeydi. O çocuğu çok sevdim ama onunla hiçbir fiziksel temasım olmadı” dedi.
Lagerfeld, yaşamı boyunca açıklamaları sebebiyle kadın düşmanı, homofobi ve ırkçılıkla suçlandı. Hayatı boyunca hiç oy vermedi. Daima yalnız, mesafeli ve hatta soğuktu. Tek eğlencesi kitaplardı.
2011 yılında Hürriyet Gazetesi için Melis Alphan’a verdiği röportajda çok bencil olduğunu ve annesine eşcinsel olduğunu söylediğinde, annesinin “Bu önemsiz bir şey, saç rengi gibi, kimi sarışındır kimi esmer, mesele edilecek bir yanı yok” dediğini açıklamıştı.
1984 yılında, de Bascher’ın HIV testi pozitif çıktığında, Lagerfeld onu en iyi doktorları tedavi ettirdi. Hastaneye kaldırıldığında başucunda geceledi. Lagerfeld, Bascher’ın ölümünden üç yıl sonra, 1992’de Vanity Fair’e verdiği bir röportajda, “O, her şeye anlam verirdi, hayatıma başka kimsenin asla getiremeyeceği bir ışıltı getirdi” dedi. Karl Lagerfeld, Jacques’ın ölümünden sonra 1998 yılında onun adına “Jako” adlı bir parfüm dizayn etti.
Moda dünyasının en özel isimlerinden “Le Smoking” Yves Saint Laurent, 2008 yılında Paris’te öldü. Külleri, Marakeş’te Jardin Majorelle’deki müze-evinin bahçesine döküldü. Karl Lagerfeld 2019 yılında, 85 yaşında Paris’te öldü. 200 milyon dolarlık mirasını kedisi Choupette’e bıraktı.
“Kaiser” lakaplı modacı, “Moda kadınlarla ilgili değildir yoksa sektörde bu kadar gay olmazdı. Moda, Zeitgeist ile ilgilidir, yani toplumun gerçek doğasını yansıtmanın bir yoludur. Her sezon toplumu en iyi tanımlamayı bulan kişi kazanan olur” diyerek tanımlıyor.
Hem Yves Saint Laurent hem de Karl Lagerfeld şüphesiz moda dünyasının en önemli isimleri oldular. Özel hayatlarındaki kaos ve çalkantılar, iş hayatlarındaki başarılarına ilham kaynağı oldu.
Chanel bir ceket, Chanel Classic Flap bir çanta, Yves Saint Laurent bir smokin gibi her kadının gardırobunda görmeyi en çok istediği ikonik parçaları onlar tasarladı. Karl, dizide Oscar Wilde’ın “Tanımlamak sınırlamaktır” sözünden bahsediyor. Onlar hiçbir zaman tanımlanamayan isimler oldular.
YSL modaevi, adını 2012 yılında Saint Laurent Paris olarak değiştirdi, yani o artık bir “Aziz” oldu. Lagerfeld, 36 yıl boyunca, 2019’da ölümüne kadar Chanel’in kreatif direktörlüğünü yaptı. Ölümünden sonra yardımcısı Virginie Viard, Chanel’in başına geçti.
Son dakika bilgisi vererek yazıyı kapatalım; ancak 3 gün önce Chanel Modaevi, Virginie Viard’ın 30 yıl çalıştığı modaevinden ayrıldığını açıkladı.
Meraklısı için;
6 Aralık 2024 - Cumhuriyet Çocukları Z Kuşağına Umudu Hatırlattı
1 Aralık 2024 - 16. Yüzyılda bir papaz, 21. yüzyılda bir papazın kızı Avrupa tarihini değiştirdi
17 Kasım 2024 - Bu gemiyi birlikte yüzdüreceğiz
10 Kasım 2024 - Nuri Şahin Beşiktaş’a transfer olsa kimin takım arkadaşı olacaktı?
3 Kasım 2024 - Hangi sergi daha açılmadan 32 bin bilet sattı?