Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Mayıs ayı sonunda yapılan 104 sayfalık vergi paketi sunumu önce parça parça, sonra tamamen basına sızdı. Bu sızıntının arka planında Mehmet Şimşek'ten memnun olmayan ve onu yıpratmaya çalışan AKP'liler var.
Uzun bayram tatili rehaveti, kamuoyuna sızan yeni vergi paketi nedeniyle bozuldu. Daha önce kamu harcamalarında tasarruf paketi hazırlanmış ama resmi açıklamaya kadar basına sızmamıştı. Radikal vergi düzenlemelerinin yer aldığı son vergi paketinin, AKP içinde gruplar arasında kızışan kavga nedeniyle sızdırılmış olma ihtimali bir hayli yüksek görünüyor.
Bayramın son günü sosyal medyada ve internet sitelerinde, parça parça yer almaya başlayan pakette yer alan çarpıcı unsurlar hemen tartışılmaya başladı. Özellikle bazı AKP’lilerin sosyal medyadan yaptığı açıklamalar, vergi paketine parti içinden gelen itirazları açıkça gösterdi. Daha çok da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “nefes almaya bile vergi getirdiği” yolundaki eleştiriler ve bunun tüm kesimleri zora sokacağı yorumları göze çarptı.
Basına sızdırılan, 10 Haber’de detaylarını göreceğiniz vergi paketinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunulan ilk taslak olduğunu öğrendik. Bakan Mehmet Şimşek ve bürokratlar tarafından yapılan ilk sunumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, AKP grup başkanvekilleri ve AKP Genel başkan Yardımcılarının olduğu belirtildi. Sızmanın doğrudan bu AKP’liler tarafından, ya da onların 104 sayfalık sunumu gönderdiği bazı iş insanlarının kanalıyla olma ihtimali bir hayli yüksek görünüyor. Bunun nedeni olarak da özellikle koltuklarından olmak istemeyen, yerel seçimindeki başarısızlığın faturasını tümüyle Bakan Şimşek’in ısrarıyla seçim öncesi popülist kararların alınamamasına bağlayan mevcut parti yöneticileri gösteriliyor. Bir süredir bu yöndeki tavırlarını sürdüren mevcut yöneticilerin, özellikle iş dünyası tarafından tepki çekmesi muhtemel vergi düzenlemeleri nedeniyle, Bakan Şimşek’i zora sokup, maddelerin uygulanmasını önlemek için bunu yapmış olabilecekleri belirtiliyor.
Bu taslakta yer alan bazı maddelerin değiştirilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Öğrendiğimiz kadarıyla; taslakta yurt dışına çıkış harcı olarak 3 bin TL alınmasının önerildiği, ancak tartışmalar sonucunda bunun 1500 TL’ye inmesinin kararlaştırıldığını biliyoruz.
Bunun gibi başka tartışmalı maddeler de taslakta yer alıyor. Bunun içinde bahşişlerden vergi alınması, kuryelerin vergi kapsamına alınması gibi maddeler bulunuyor. Bunların bir kısmı, yurt dışı harcı dahil, gerçekten de zaten dar ve orta gelirli kesimlere yeni vergi yüklerine neden olduğu için eleştiri konusu. Ancak vergi paketinin tümüne bakıldığında, genellikle iş kesiminin yararlandığı vergi istisnalarının kaldırılması, kayıt dışı ekonominin daraltılması yönünde maddeler öne çıkıyor. “Nereden buldun” diye tanımlanan yapılan harcamalarla beyan edilen gelirler arasında uçurumlar bulunması nedeniyle, mükellefin hesaplarının detaylı incelenmesinin yer aldığı madde de dikkat çekici. Pakette bu maddenin, mevcut bazı mükellef örnekleriyle anlatılması da önemli.
Maliye uzmanlarının uzun süredir ısrarla üzerinde durdukları, “doğrudan vergi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içindeki payının yükseltilmesi” amacının pakette yer aldığı açıkça görülüyor. Bu kapsamda asgari gelir vergisi ve asgari kurumlar vergisinin tahsilatı yanında avukatlık doktorluk gibi serbest meslek mensuplarının gelir ve hasılatlarının yakından takip edilip, gelirleri oranında vergi vermelerinin sağlanmasına dönük maddeler de bulunuyor.
Çeşitli vergi istisna ve muafiyetlerin gözden geçirilip bir kısmının azaltılması, bir kısmının kaldırılması vergi tahsilatına büyük katkı verecek. Bu katkılar uygulama tarihine bağlı olarak 2024 ve 2025 bütçesi için detaylı tablolarla gösterilmiş. Bunun yanında özellikle kayıtdışı ile mücadele amacı taşıyan çok sayıdaki ceza maddesi de taslakta yer alıyor. Bu maddelerin de özellikle koalisyon ortağı MHP ile ortaklığı sürdürmek isteyen AKP’liler tarafından tepki gördüğü belirtiliyor. Taslakta hangi maddeden ne kadar gelir sağlanacağı yer alırken, özellikle kayıtdışı ile mücadele ile ilgili maddelerin başarılı olması halinde, bu ek gelirlerin daha da büyümesi sağlanabilecek gibi gözüküyor.
Vergi düzenlemelerinin aynı zamanda gelir ve kaynak dağılımını düzenleyen temel metinler olduğunu biliyoruz. Doğrudan vergi gelirlerinin artırılmasının, dolaysız vergiyle gelirlerine göre aşırı vergilendirilen ücretli, dar ve sabit gelirliler lehine olacağı da açık. Bu nedenle zor durumdaki geniş toplumsal kesimlerde var olan rahatsızlıkların, iyi anlatıldığı ölçüde, azaltılması da mümkün olabilir. KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergi oranlarını artırmak yerine doğrudan gelir ve yüksek kazançtan alınan vergiye ağırlık vermek, gelir dağılımı açısından da önemli bir unsur.
Vergi düzenlemeleri sonuç olarak siyasi metinlerdir ve hangi kesimden vergi alınıp hangi kesime gelir aktarılacağını gösterir. İşte bu nedenle, enflasyonla mücadele kapsamında bütçe gelirlerini artırmak için varlıklı kesime ek yük getiren maddelerin, AKP içinde önemli kavgalara neden olması da doğal.
28 Kasım 2024 - Merkez Bankası artık riskler yerine başarıları öne çıkarıyor
27 Kasım 2024 - Özel sektör hesabı yüzde 48’le yaparken enflasyon yüzde 21’e düşmez
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu yavaş yavaş unutuluyor
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor