Temmuzdaki yüksek oranlı elektrik zammından sonra gelen benzer oranlardaki doğalgaz zammı artık Merkez Bankası’nın bu yıl sonu için belirlediği enflasyon hedefini geçersiz kıldı.
Temmuzdaki yüksek oranlı elektrik zammından sonra gelen benzer oranlardaki doğalgaz zammı artık Merkez Bankası’nın bu yıl sonu için belirlediği enflasyon hedefini geçersiz kıldı. Bir başka deyişle hedef kadük oldu. Bu nedenle Enflasyon Raporu’yla, bu hafta yüzde 38’lik hedefin değişeceği tahmin ediliyor.
Edindiğimiz bilgilere göre Ağustos’taki doğalgaz zammının, aylık enflasyonda yüzde 0.9 oranında artırıcı yönde etkisi olacağı hesaplanıyor. Dolaylı etkilerle birlikte bu oranın daha da yükselmesi söz konusu. Asgari kullanım sınırı nedeniyle, zammın kış aylarında etkisini çok daha sert göstermesi bekleniyor.
Temmuz başındaki yüksek oranlı elektrik zammıyla ilgili, ekonomi yönetiminin onayı alınmadığı bilgisini almıştık. Doğalgaz zammının da böyle olup olmadığını araştırdığımızda; Bakan Mehmet Şimşek’in bilgisi dahilinde zammın yapıldığını öğrendik. Elektrik zammı için oran üzerinde anlaşılmış ama zamanlaması Enerji Bakanlığı tarafından yapılmış ve bu nedenle bir tartışma çıkmıştı. Ancak doğalgazda mutabakat alınarak zam yapılmış.
Ekonomi yönetiminin planı da artık açığa çıkmış oldu. Ekonomi yönetimi Temmuz ve Ağustos aylarında baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonda yüksek oranlı düşüş olacağını hesaba katarak, bu zamları böyle bir döneme denk getirdi. Böylece yıllık enflasyon düşüş etkisi 8-9 puan olacakken, 7-8 puana düşecek ama yıllık enflasyonda yüksek oranlı düşüş algısı yine de yaratılmış olacak.
Bu zamlar baz etkisi içine yedirilmiş olsa da, yıl sonu geldiğinde bu zamların etkisini açıkça göreceğiz. Yani Merkez Bankası’nın yüzde 38’lik yılsonu enflasyon hedefinin tutması artık söz konusu değil. Belki hedef koridorunun üst sınırı olan yüzde 42’ye inilebilir ama bu bile riskli hale geldi. Özet olarak ekonomi yönetimi yüzde 38’den vazgeçti, şimdi yüzde 42’lik üst sınırı tutturmaya çalışacak.
Yüzde 38’lik hedefin kadük hale gelmesiyle birlikte, enflasyon hedefinde bir revizyon yapılması ihtimali de güç kazandı. İktisatçılar, bu kamu zamlarından sonra Merkez Bankası’nın hala yüzde 38 hedefini korumasının kredibilite açısından sıkıntı yaratacağı görüşündeler. Ancak hedefin yükseltilmesi halinde enflasyonla mücadelede zaaf görüntüsünden de kaçınmaları gerekecek.
Eski Merkez Bankacı bir iktisatçı, bu nedenle önümüzdeki hafta açıklanacak yeni Enflasyon Raporu’nda nokta hedef olan yüzde 38’in yükseltilmesi gerekeceğini, ancak zaaf görüntüsü vermemek için, üst sınır olan yüzde 42’nin korunabileceğini söyledi. Yani enflasyon hedefi için belirlenen koridor daraltılabilir; yüzde 38’lik hedef yüzde 39’a çıkarılıp, üst sınır olan yüzde 42 hedefi ise aynen kalabilir. Hedefteki koridorun 4 puandan 3 puana indirilmesiyle, böyle bir yol bulunabileceği belirtiliyor.
İktisatçılar 2024 yılı hedefinde böyle bir değişiklik yapılabileceğini ancak 2025 yılı hedefi için şimdiden bir değişiklik yapılmasının sakıncalı olacağı görüşündeler. 2025 yılı için yüzde 14’lük yıl sonu enflasyon hedefinin tutturulması çok zorlaştı ancak şimdiden bunu revize etmek yerine, yılın son Enflasyon Raporunda, yeni orta vadeli program ile uyumlu olacak biçimde, bu hedefin de değişme ihtimalinin gündeme gelebileceğine dikkat çekiliyor.
Kamu zamlarıyla birlikte artık enflasyonla mücadelenin neredeyse tüm yükünün dar ve sabit gelirli üzerine yıkıldığını söylemek yanlış olmaz. Düşük maaş zamları yapılıp, asgari ücrete zam yapılmazken, elektrik ve doğalgaz gibi kamu mallarında sübvansiyon uygulaması olduğu zaten biliniyordu. Ancak bu sübvansiyon nedeniyle dar ve sabit gelirlinin harcamasının çok yüksek olması biraz engelleniyordu. Şimdi yapılan yüksek oranlı zamlar, artık dar ve sabit gelirlinin nefes alacağı borunun daha da daralması anlamına geliyor.
Bundan sonra emeklinin, işçinin ve memurun, tümüyle dar gelirli kesimin harcamaları büyük ölçüde artacak. Maaşları artmayan bu kesimlerin harcamalarının artması, tüketimin iyice kısılmasına, bu yolla enflasyonun aşağı çekilmesine neden olacak.
Dar ve sabit gelirlinin harcaması daha da kısılırken, varlıklı kesimlerden ek gelir sağlama planları yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a takıldı, plan suya düştü. Daha önce de söylediğimiz gibi; vergi paketiyle sağlanması planlanan gelirin çıkan yasa ile ancak dörtte biri oranında ek gelir sağlanabilecek. Belki de varlıklı kesimlerden bu vergiler alınamadığı için. kamu sübvansiyonlarından vazgeçildi. Bütçe dengeleri yine bu kesimler üzerinden düzeltilmeye çalışılıp, verilecek mali destek de halkın üzerine yığılmış olacak.