İhracatçıya destek artıyor
Vergi paketi asıl önemli maddeler temizlenip sadece göstermelik maddelerle çıkarılmaya kalkışılırsa, enflasyonla mücadeleye büyük zarar verileceği kesin. Üstelik oluşacak zarar bununla da sınırlı kalmaz.
Vergi paketine son şeklinin verilmesi geciktikçe, önemli maddelerin paketten çıkarılacağına ilişkin olumsuz beklentiler büyüyor. Böyle bir beklenti gerçek olduğu takdirde, yani vergi paketi fos çıkarsa, uygulanan ekonomik programın tehlikeye girme tehlikesi de büyür.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP kurmaylarının asgari ücrete zam yapılmayacağı konusundaki ısrarları, vergi paketinin tümüne ilişkin de sürerse, o zaman piyasada ekonomik programın kararlılıkla uygulanacağı kanısı pekişebilir. Aksi takdirde ise hem ekonomik program zora girer, hem de “AKP’nin iş dünyasına vergi uygulamaya cesaret edemeyip, faturayı tümüyle dar ve sabit gelirliye yüklediği” algısı iyice artar. Özellikle iş dünyasıyla yakın ilişkileri nedeniyle, paketin önemli maddelerini turpanlamaya çalışan AKP yöneticilerinin bu durumu göz önüne almaları gerektiğini bilmeleri gerekir.
Uygulanan ekonomik programda parasal gelişmeler açısından epey yol alındı. Ancak Merkez Bankası’nın yapabilecekleri konusunda sınırlara gelindi ve mali tedbirlerle enflasyonla mücadeleye katkı verilmesi zamanı geldi. Merkez Bankası’nın çabasıyla enflasyonla mücadelede alınan yolun, daha çok baz etkisi nedeniyle, önümüzdeki aylarda yıllık enflasyonda ciddi düşüşleri getireceği artık belli. Ancak enflasyonla mücadelede asıl sorun şimdi başlıyor; zaten baz etkisiyle düşüşe geçen enflasyon yüzde 45 civarına inecek ama enflasyonu tek haneye doğru indirmek için, şimdiden mali tedbirlerin başlaması gerekiyor.
Merkez Bankası’nın yıl sonu için belirlediği yüzde 38 hedefine ulaşılması için, Banka yönetiminin de belirttiği gibi; artık aylık enflasyon rakamlarının yüzde 2’lere doğru inmeye başlaması, yılın son çeyreğinde ise yüzde 1.5 oranında aylık enflasyon rakamlarına inmek gerekiyor.
Beklentilerin bu hedefe yakınsaması için ise aylık enflasyon rakamlarının inmesiyle birlikte önümüzdeki yıla ilişkin olarak programın kararlılıkla devam ettirileceğine ilişkin güvenin de oluşması gerekecek. Aksi takdirde son dönemde sıkça dile getirilen “Baz etkisiyle enflasyon yüzde 45’e düşer orada kalıp daha aşağı gelemez” yönündeki görüşler de, daha yoğun gündeme getirilecek.
Zaten son çıkan kamu harcamalarında tasarruf tedbirleri, piyasaların beklentisinin çok altında bir düzenleme olarak çıktı. Şimdi vergi paketinden de aynı sonuç çıkar, önemli gelir maddeleri paketten temizlenirse, o zaman enflasyon beklentilerinin bozulması kaçınılmaz olacaktır. Şundan eminim; şimdi bazı maddelerin paketten çıkarılması için gayret sarfeden şirketler bile, bu maddeler çıkarılırsa enflasyon tahminlerini yukarı doğru revize ederler.
Merkez Bankası’nın da dört gözle vergi paketinin son şeklini beklediğini tahmin ediyorum. Merkez Bankası çok kısa süre içerisinde yüklü döviz rezervi biriktirerek, beklentilerin üzerinde bir performans sağladı Ancak bununla birlikte aldığı yüklü döviz karşılığı ortaya çıkan aşırı TL likiditesini çekmekte yeniden zorlanmaya başladı. Bu nedenle biran önce mali desteğin artık gelmesi gerekiyor ki; Merkez Bankası’nın eli de rahatlasın, sıkı paraya istediği gibi devam edebilsin. Aksi takdirde, artık enflasyonla mücadelenin tüm yükünü tek başına üstleneceği noktanın aşılması, mücadelenin zayıflaması söz konusu.
Özetle; vergi paketi asıl önemli maddeler temizlenip, sadece göstermelik maddelerle çıkarılmaya kalkışılırsa, enflasyonla mücadeleye büyük zarar verileceği kesin. Sadece enflasyonla mücadeleye maddi olarak köstek olmakla kalmaz, geniş toplumsal kesimlerin enflasyonla mücadeleye verdiği katkının da iyice azalmasına neden olur, toplumsal rahatsızlık çok artar.
AKP iktidarı, son günlerde de gördüğümüz gibi; enflasyonla mücadele için çalışanlara ve emeklilere yapılacak zam konusundaki talepler karşısında kesinlikle tavizsiz bir duruş sergiliyor. Bakan Mehmet Şimşek de, belli ki bunun getireceği maddi yükle birlikte, hatta daha fazla, zammın programın özellikle yabancılar nezdinde artan itibarına zarar vereceğini düşünüyor. Yani bunu ekonomik program için bir kararlılık testi gibi görüp, ona göre davranıyor.
Halbuki asıl test, enflasyonla mücadele yükünün tüm kesimlere eşit olarak dağıtılıp, zaten kötü gelir dağılımını iyice bozmadan program yürütmekte. Aksi takdirde yabancılar da, programın 2-3 yıl sürmesi gerektiğini ama tek taraflı yük bindirilirse, tepkilerin programın yarıda kalmasına neden olacağını görecektir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, hem uzun süredir çarpık giden vergi yapısını düzeltmek, hem vergi yükünü eşit dağıtabilmek için vergi adaleti ve kayıtdışıyla mücadele içeren bir paket hazırladı ve bu rağbet gördü. Bu içeriği boşaltılıp, içi boş bir paket çıkarılırsa, tablo düzeltileceğine, aksine iyice bozulur.