1963: Bir otobüsün arka sırasında üç çocuğun yazdığı iki Dünya Hit’i şarkı

23 Kasım 2025

1963 yılının başı…

İngiltere kırsalında bir yer.

Hava soğuk ve sisli. Vakit geceyarısı…

Küçük bir otobüs, bir benzin istasyonun önünde  durur.

Otobüsten inen genç insanların bir bölümü tuvaletlere, bir bölümü ise çay kahve sandviç satılan küçük büfemsi şeyin tarafına koşar.

Büfe tarafına koşanlardan ikisi, karton bardaklara doldurdukları çayla birlikte otobüse dönerler.

Otobüsün en arka sırasındaki siyah elbiseli siyah gözlüklü genç adam

Otobüsün en arka koltuğunda 20’li yaşlarının sonunda, siyah elbiseli, simsiyah saçlı ve siyah gözlüklü bir genç oturmaktadır.

Elinde gitarla bir şeyler çalmaktadır.

Öteki iki genç de gelir üç öndeki koltuğa oturur.

Onlar da koltuktaki gitarlarını alır ve bir şeyler çalmaya başlarlar.

Birbirleriyle hiç ilgisi yok gibidirler.

O an Dünya pop müzik tarihinin çok önemli iki hit parçası doğmaktadır

O gece kimse, o karanlık otobüsteki üç gencin, dünya pop müzik tarihinin en büyük “Hit” parçalarından ikisini bestelemekte olduğunu bilmiyordu, bilemezdi.

Otobüsün en arkasında oturan siyah elbiseli siyah gözlüklü genç, 

öndeki iki gence “Şunu dinler misiniz nasıl bulacaksınız merak ediyorum” der ve çalmaya başlar.

Öndeki iki genç dinler ve  “Harika… Çok güzel şarkı” derler.

Bu defa iki genç kendi şarkılarını arka sıradaki siyah gözlüklü adama  dinletirler.

O da “Bu şarkı çok tutulur” diye cevap verir.

Bakın kimdi o otobüsteki üç genç

Yıl 1963’tür…

O karanlık otobüs turneye çıkmış müzisyenleri şehirden şehire taşımaktadır…

Kariyerlerinin başındaki insanlardır ve müzikten para kazanmanın zor olduğu yıllardır.

O nedenle birkaç müzisyen veya grup birlikte konser turları yapmaktadırlar.

O gece arka sırada tek başına oturan genç, Amerikan müzik tarihinde sonradan gelenleri en çok etkileyenlerden biri olacak olan Roy Orbison’dur.

Öteki iki genç ise, bir yıl sonra dünya müzik tarihinde en büyük devrimi yapacak olan Beatles grubunun iki elemanı John Lennon ve Paul Mc Cartney’dir.

O otobüste o karanlık gecede bestelenen iki muazzam şarkı

Roy Orbison’un o gece otobüste bestelediği şarkı “Pretty Woman’dır…”

O şarkı 1 yıl sonra, 26 Eylül 1964 günü piyasaya çıkacak ve 3 hafta boyunca Billboard 100 listesinde 1 numarada kalacaktır.

Şarkı yıllar boyunca Amerikan radyolarında çalınacak, filmlere adını verecek ve filmlerde kullanılacaktır.

O gece Paul ve John’un bestelediği şarkı ise “From Me To You”dur.

Rock’n Roll müziği “Mektup” temasını çok sever.

Elvis’in “Return to Sender”, Beatles’ın  “Please Mr. Postman” ve daha bir çok şarkı bu temayı işler. 

“From Me To You” 11 Nisan 1963 günü çıktı.

Beatles’ın üçüncü şarkısıydı ve 1 numaraya çıkan ilk şarkıları oldu.

Bir Beatles üyesi ilk defa hatıralarını yayımladı

Beatles’ın hiçbir üyesi bugüne kadar hatıralarını yayınlamadı.

Oysa Rock müziğinin 1960 devlerinin hatıraları hep çok ilgi çekti.

Keith Richards’ın “Life” adlı hatıra kitabı dünya anı tarihine geçti.

Bir çok ödüller kazandı.

Benim en sevdiğim hatıra kitaplarından biri Eric Clapton’unkidir.

Çok samimi bir anlatımdır.

Paul McCartney’in ‘Lyrics’i müthiş bir hatıra kitabı

Geçen ay New York’ta Paul McCartney’in 2023’de çıkan “Lyrics” adlı kitabını gördüm.

O kitabı sadece Beatles şarkı sözleri ile ilgili sanıyordum.

Meğer bir tür hatıra kitabıymış.

Daha doğrusu Paul McCartney bestelerini ve çok ünlü şarkılarını nasıl yazdıklarını anlatmış.

Tam anlamıyla bir hatıra kitabı çıkmış ortaya.

60 yıldır kim bilir kaç defa dinlediğim, hayran olduğum o Beatles şarkılarının arkasında ne kadar çocukça ve basit bir hayat hikayesi olduğunu okudukça kitabı daha çok sevdim.

İlk yıllarda mahallenin kızlarına şarkı yazdık

“Biz çocuktuk” diyor Paul McCartney…

“14-15 yaşında bir çocuk ne düşünür? Mahalledeki kızları…Biz de hep mahalledeki kızları yazdık. Daha doğrusu kızlara yazdık” diyor.

İlk şarkılarının isimlerine bakın…

“Love me do” (Beni sev); “She Loves You (O seni seviyor), “And I Love her” (Ve ben onu seviyorum); “I Wanna hold your hand” (Senin elini tutmak istiyorum), “From me To You” (Benden sana) “I Saw Her Standing There” (Onu orada dururken gördüm)…

Yirmili yaşlarına kadar hep kızlara yazmışlar.

“Yirmili yaşların ortalarından itibaren ise kendimiz için yazmaya başladık” diye devam ediyor.

Şoförüm bana “Hafta 8 gün” deyince bir şarkı doğdu

Bütün şarkıların hikayeleri çok tatlı, çok basit ve çok günlük hayattan.

İçlerinde araba kullanmaya en meraklı olanı Paul McCartney’miş…

Çok süratli araba kullanırmış ve bu yüzden birkaç kere yakalanmış,  hatta ehliyetine el konmuş.

O nedenle bir süre stüdyoya  belediye otobüsü ve metro ile gidip geliyormuş.

“Sonra bir şoförüm oldu ve onunla gidip gelmeye başladım. Bir akşam eve giderken nasılsın, haftan nasıl geçiyor diye sordum. Bana “Eight Days A week’ (Hafta 8 gün) dedi. Ertesi sabah stüdyoda bunu John’a söyledim. Eight Days A Week şarkısı böyle çıktı” diyor.

Paramız yoktu, günübirlik geziye giderdik, şarkı oldu

Mesela “Day Tripper” şarkısı…

Küçükken ailesinin tatile gidecek parası yokmuş. Onun için “Günü birlik” gezmelere giderlermiş.

“Day Tripper” şarkısı da bu günü birlik gezmelerden çıkmış.

Çocukluğumda babamın bizi günü birliğine İnciraltı plajına götürmesini hatırladım.

Demek ki aynı yıllarda aynı şeyleri yaşıyormuşuz.

Sevgilime bir şey yapmak istedim, o an “And I Love Her” çıktı

Beatles’ın bugüne kadar en fazla cover’lanan ve başkaları tarafından söylenen şarkısı her halde “And I Love Her”dür… 

O şarkının hikayesi de çok basit.

1963 yılında Jane Asher’la tanışmış ve aşık olmuş.

O sıralarda menajerleri John ve ona bir ev tutmuş orada kalıyorlarmış. Ancak Paul o evi çok ruhsuz buluyormuş.

Çok sıradan ve sıkıcı bir şarkıydı ama George öyle bir intro yazdı ki…

O sırada Jane Asher’ın annesi “Gel bizim evin üst katında bir oda var orada kal” deyince oraya geçmiş.

“Sevdiğim kıza onu sevdiğimi göstermek istiyordum. Yapabileceğim en basit şey onun için şarkı yazmak ve şarkıyla seni seviyorum demekti” diyor.

Şarkı böyle doğmuş. “Aslında çok sıradan ve sıkıcı bir şarkıydı. Ama George (Harrison) ona öyle bir gitar intro yazdı ki şarkı bir anda bütün dünyada sevildi.”

Yaratıcı insanlar niye Lewis Caroll ve tavşanını sever?

Yaratıcı insanlar Lewis Caroll hayranıdır.

Çünkü hepsi onun “Alis Harikalar Diyarında” kitabını başuçlarına korlar.

Ve hepsi de en çok oradaki tavşanı severler.

Vanity Fair’in en uzun süreli genel yayın yönetmeni Graydon Carter de aynı tavşana hayrandı.

Ben de öyleyim.

Paul Mc Cartney de…

Demek ki aynı yıllarda o Liverpool ve sonra Londra’da ben İzmir’de aynı kitapları okuyormuşuz.

Sevgilisinin kardeşine verdiği şarkı Dünya Hit’i oldu

Ama Paul McCartney asıl büyük hediyeyi sevgilisi Jane Asher’a değil, onun erkek kardeşi Peter Asher’a verdi.

Yazdığı “A World Without Love” şarkısını ona hediye etti.

O da Peter And Gordon adıyla bu şarkıyı söyledi ve İngiliz pop tarihinin en kalıcı şarkılarından biri oldu.

İngiltere listelerinde 8 hafta 1 numarada kaldı.

“Ben bu şarkı Beatles’a gitmez diye düşünmüştüm” diyor.

Ama İngiltere’ye çok iyi gittiği kesin.

Ünlü Those Were The Days şarkısının yapımcısı oydu

Kitaptan bir şeyi daha öğrendim.

Mary Hopkin’in söylediği ünlü Those Were The Days şarkısı var ya…

Meğer onun yapımcısı Paul McCartney’miş.

Paul McCartney genç Galli şarkıcı Mary Hopkin’i dinler ve sesini çok beğenir.

Onu yeni kurdukları Apple şirketinden bir şarkı yapmayı teklif eder.

Onun için  çok eski bir Rus Halk şarkısını bugüne uyarlar.

Bu şarkı “Those Were The Days”dir.

Ve bir anda patlar.

Let It Be… Bir Shakespeare eserinden bilinç altında kalan cümle

“Let It Be…”

Efsane bir şarkı.

Çocukluğunda,  gramer okulunda en sevdiği dil hocası onlara Shakespeare okutuyormuş.

“Herhalde şiirdeki şu dize bilinçaltıma işlemişti” diyor:

“O, could tell you

But let it be…Horatio I am dead…”

O bilinçaltından pop müzik tarihinin en önemli şarkılarından biri doğar.

Hey Jude… John Lennon’ın oğluna yazılmış bir şarkı

Ya “Hey Jude?”

Onun hikayesi biraz daha dramatik.

John Lennon, Yoko Ono ile tanışıp evini terkettiğinde, oğlu Julien yeni doğmuş.

Paul McCartney çocuğun bundan kötü etkilenebileceğini düşünüp çok üzülüyormuş.

Bir gün Lennon’un eşini ziyarete giderken yazmış bu şarkıyı.

Orijinal adı “Hey Julien”miş..”

Ama John Lennon’un alınacağından çekinip, adını “Hey Jude” yapmış.

“Oysa hayatımda tanıdığım adı Jude olan kimse yoktu” diyor.

Bugün konserleri para için değil bunun için veriyorum

Bundan 5-6 yıl önce Londra’da  Paul McCartney’i canlı dinledim.

Ringo Starr ve Rolling Stones’dan Ron Wood da sahneye çıktı.

Muhteşem bir konserdi.

O konserde insanların hep birlikte söylediği iki şarkı “Let It Be” ve “Hey Jude” olmuştu.

Paul McCartney “Bu yaşta hala konserlere çıkıyorsam bu para için değil, insanların bazı şarkıları hep birlikte söylemesinin verdiği keyfi yaşamak için” diyor.

Bu yaz Wembley’de 90 bin kişi ile birlikte söylediğim şarkı

Bu yaz Wembley Stadında Oasis’in “Don’t Look Back in Anger” şarkısını 90 bin kişi ile birlikte söylerken ben de aynı duyguyu hissettim.

Onca insan hep bir ağızdan “Geçmişe öfkeyle bakma” diye haykırıyordu.

Paul McCartney’in ne demek istediğini orada anladım.

Çünkü bu lanet Yüzyılda, bu bölünmüş ölü canlar aleminde hepimizin ortak söyleyeceğe şarkılara ihtiyacı var.

83 yaşına kadar ‘incognito’ kalmış hayat parçaları

Çok güzel bir kitap Paul MacCartney’in “Lyrics’i”

İngilizce bilenlere tavsiye ederim.

Bu kitapta kendi çocukluk ve gençlik tarihimi de buldum…

Paul McCartney bugün 83 yaşında…

Aldığı her yaş onu biraz daha bilge, biraz daha insani, biraz daha çocuk yapıyor.

Çok az kimse onun gizli entelektüel yanını bilir.

Londra’da desteklediği kültürel faaliyetler hep incognito (Gizli)  kalmıştır.

Londra’da 1960’lı yıllardaki ilk LGBT mitinginin gizli finansörüdür.

Hayır kendisi bir LGBT bireyi değildir.

Sırf insanların özgürce tercihi için yapmıştır bunu.

Liverpool treninde tek başına yaşlı bir yolcu

Hala bir tren bileti alıp, tek başına doğduğu şehir Liverpool’a gider.

Adı Sir Paul’dur artık.

Ama hala Liverpool’da Penny Lane’de John Lennon’la buluştuğu duraktadır çocukluğu…

Üzerinde Elenor Rigby yazan mezar taşları hala onun şarkılarının konusudur.

60’lı yılların bütün oğlan çocukları bütün şiirlerini mahallenin kızlarına yazdı

1960’ın çocukları bütün şiirlerini mahallenin kızlara yazmıştır.

Ama yazdıkları her şarkı, her dize insani bir duruşun gereklerini yazan manifestoya dönüşür gerektiğinde.

Tıpkı bir “Bloody Sunday” gününde, İngiliz askerleri İrlandalı çocukların üzerine ateş ettiği gün yazdığı ve BBC’nin yasakladığı şarkı gibi:

“Give Ireland Back To the Irish…”

Yani “İrlandayı İrlandalıya geri ver” dediği şarkı…

 Beatles olmak kolay değildir.

Müzik tarihinin en büyük devrimini yapmak için, onlar kadar çocuk günler yaşayıp, çocukluk hayalleri kurmak gerekir.

***

(*) Paul McCartney: “Lyrics: 1956 to Present”, Liveright Publishing Corporation, 2023

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.