A330 kulisi: Herkes ciddiyken sağdaki niye kahkahayla gülüyor

15 Kasım 2024

Bence bugünün tek iç açıcı  haberi bu…

Dün Trump kabinesinin eli baltalı “Thor  Savunma Bakanına” konsantre olduğum için atlamışım.

Meğer asıl haber Cumhurbaşkanının A 330 uçağından gelmiş.

Azerbaycan dönüşü uçakta çekilen geleneksel gazeteci Crew (mürettebat) fotoğrafında bir ilk vardı.

Masanın başındaki klasik fotoğrafta bir kişi gülüyordu.

Hem de kahkahalarla gülüyordu.

Şaşırdım…

Ama bir yandan da çok hoşuma gitti.

Kimdir o sağ koltukta kahkaha ile gülebilen kişi

O uçaktan bugüne kadar sadece  ciddi görünümlü, asık  suratlı, kadın ve erkek fotoğrafları geliyordu.

Bütün yüzler Cumhurbaşkanının yüzündeki ifadeye endekslenmiş gibiydi.

İlk defa gülen  hem de kahkaha ile gülen bir erkek  fotoğrafı geliyordu.

Bu kişi hem de masada çok imtiyazlı bir yerdeydi.

Cumhurbaşkanının hemen sağında…

Kimdir bu kişi diye baktım.

Meğer bir yeni medya insanıymış.

Gazeteciler.com’un kurucusu ve sahibi Hadi Özışık’tı kahkaha ile gülen.

Bir de Cumhurbaşkanın solunda oturan kişi hafifçe gülüyor.

Geri kalanlar dediğim gibi Cumhurbaşkanına endeksli bir ifadeyle poz vermişler.

Kimin nerede oturacağına kim nasıl karar veriyor?

Bu arada bir parantez açıp merak ettiğim bir soruyu sorayım.

O klasik eski medya masasında kimin nereye oturacağı  nasıl belirleniyor?

İletişim Müdürü Fahrettin Altun mu?

Yoksa yaşa göre bir protokol mu  var?

Yoksa erken gelen sağ koltuğu kapıyor mu?

Tahminim İletişim başkanının akreditasyonundan geçmeyen birinin oraya oturması mümkün değil..

Ben masadaki hayaletim: A330 crew’undan kimse yazmayınca kulis yazmak bana kalıyor

Tabii uçağın içinden kimse bize niye gülündüğünü anlatmadı.

Çünkü oradan sadece merkezden dağıtımlı metinler geliyor.

Bunun üzerine ben kolları sıvadım ve bir pop sosyolog olarak A330’un mürettebatı içine daldım.

İşte size, A330’den gelen ilk kahkahalı karenin perde arkası  hikayesi…

O kareden iki dakika önce masada hangi espri yapıldı

Şimdi bu karenin iki dakika öncesine dönüyorum.

Cumhurbaşkanı baştaki koltuğuna oturduğu an şöyle bir diyalog gelişmiş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan solunda oturan TV 100 tartışmacılarından Hacı Yakışıklı’ya “Hacı sen hala sigara mı içiyorsun” demiş.

Tahminim içtiği sigaranın kokusu elbisesine sindiği  için farketti Cumhurbaşkanı…

Hacı Yakışıklı gülümseyerek “Evet” deyince Cumhurbaşkanı devam etmiş:

“Sigara paketin  nerede, paltonun cebinde  mı” diye  sormuş.

O “Evet” deyince Cumhurbaşkanı “Öyleyse önce o paketi çöpe  atacaksın. Sonra burada söz vereceksin, şu andan itibaren sigara içmek yok” demiş.

Hacı Yakışıklı bu durumda ne tiyecek, tabi ki “Evet” diye cevap  vermiş.

Cumhurbaşkanı masanın etrafındakilere dönüp, “Siz de şahitsiniz” diyerek konuyu bağlamış.

Acaba Aliyev ile dargınlık tatlıya bağlandığı için mi

Azerbaycan dönüşü uçakta hava iyimiş.

Tahminim, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le “Karabağ alınganlığı” meselesi tatlıya bağlandı….

Hani Cumhurbaşkanı geçtiğimiz aylarda İsrail’e çıkışırken şöyle bir şey demişki ya;

“Nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek oraya da gireriz…”

Başta Aliyev  olmak üzere bütün Azerbaycan  çok alınmıştı bu söze.

Azerbaycan Meclisi ortak açıklama yaparak , “Karabağ’a Azeri milli ordusu girmiştir” demişti.

Galiba Cumhurbaşkanı Erdoğan Aliyev’in ’in gönlünü aldı.

Herkes ciddi poz verirken Hadi nasıl oldu da kahkaha atabildi?

Tabii bu fotoğraftan geriye şu soru kalıyor.

Masadaki öteki gazeteciler birer Sfenks ifadesi ile gayet ciddi otururken Hadi Özışık nasıl oluyor da gülmeye devam edebiliyor?

Aldığım bilgi şu.

Aslında öteki gazeteciler  de gülüyormuş. Ama cumhurbaşkanı gülmeyi kesip, fotoğrafçı deklanşöne basma anına gelince masanın tecrübeli kıdemliler anında  “En ciddi” Sphenks moduna geçmişler..

Hadi Özışık ise geçmişte, Özal, Demirel ve Çiller’in uçaklarına binmiş bir gazeteci. Yani rahat ortamlara   alışık.

Yeni nesil Cumhurbaşkanı uçağı kadrosu ise tecrübeli, onlar hazırola geçerken, herhalde Hadi acemi er gibi kahkahaları ile tek başına  kalmış.

Yani  “Zamanın ruhuna” uygun biçimde ciddi bakış moduna geçemediği için böyle istenmeyen bir durum ortaya  çıkmış.

30 bin feet’te kare genişletme sorusu

Durun bitmedi.

Uçakta o gün hava gerçekten iyimiş.

Çünkü ikinci bir espiri daha var.

Hayrettir AHaber muhabiri Banu El Cumhurbaşkanına şu soruyu sormuş.

“Zirvede Esad’la  aynı kareye girdiniz mi?”

Bu soru normal.

Cumhurbaşkanı “Hayır girmedim” demiş.

İşte bu noktadan sonra A 330’da gerçekten bazı şeylerin değişmeye başladığını gösteren şöyle bir ikinci soru gelmiş:

Banu El, iki parmağı ile ekran büyütme işareti yapıp, “Ama kadrajı genişletince karede Esad da görünüyor” demiş.

Reis son noktayı koyunca ısrar edilebilir mi?

Herhalde  masadaki  erkek mürettebatın hayret dolu bakışları altında sormuştur  bu soruyu…

Öyle ya Reis son noktayı koyunca  ısrar edilir mi…

Valla baya cesur bir iş ve bunu o uçakta ancak bir kadın gazeteci yapabilirdi.

Helal olsun Banu’ya…

O anda Fahrettin Altun’un  yüzü nasıldı çok merak ettim, ama uçaktan gelen, “ölümlü” faniler arasında onun tek kare fotoğrafını göremediğimiz için bilemiyorum.

Tekrar ediyorum herhalde Cumhurbaşkanının da keyfi  yerindeymiş ki o da şu cevabı vermiş:

“Banu çerçeveyi genişletirsen o kareye daha kimler girer…”

Yani Cumhurbaşkanı “kadrajı daha fazla genişletme” diyor nazikçe…

A330’daki Chatham House kuralları gevşiyor mu?

Bu arada Cumhurbaşkanına Esad konuşurken neren salondan  ayrıldığı da sorulmuş.

Bir protesto amaçıyla yapmadığını, başka bir yerde yemek randevusu olduğu için kalktığı cevabı verilmiş.

Ama benim kulağıma gelen şu.

Arap Birliği toplantısında Dışişleri  Bakanı Hakan Fidan konuşurken  Suriye Dışişleri bakanı salonu terketmiş.

Cumhurbaşkanı da galiba biraz ona misilleme olarak yapmış.

Neyse bakın A 330 uçağındaki Çhatham House kuralları galiba biraz gevşiyor.

Yavaş yavaş gülen insan kareleri, espiriler sızmaya başladı.

Uçaktaki arkadaşlar şimdilik bu konulara göremiyor ama ben öğrendikçe “A 330’dan  canlı yayına” devam edeceğim.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.