Arka sıradaki anarşist antrenman torbasının Nermin Hocadan aldığı en yüksek not

13 Aralık 2025

2014 yılında bir sabah Hürriyet’in Kelebek gazetesini açtığımda beni çok mutlu eden bir yazıyla karşılaşmıştım.

Dün sabah Münih’te bu yazıyı tekrar hatırladım.

Güzel bir Münih sabahıydı.

Noel Orta Avrupa’ya güzellik getiriyor.

Beş günden beni buradaydım ve Türkiye’nin artık hepimizi boğan ortamından, tamamı mahkemeye dönmüş ülkemizde neredeyse tek güzel haber duyamadığımız, kapkara gündeminden kurtulmak iyi gelmişti.

70’inden sonra uyandığımız her sabah Tanrı’nın bonusudur

Ancak dün sabah uyandığımda Türkiye’den gelen bir ölüm haber beni hüzüne boğdu.

Prof. Nermin Abadan-Unat hocamızı kaybetmiştik.

Beni kedere boğan bir haber demiyorum.

Artık her gün beklenen bir haberdi.

Hocamız 104 yaşındaydı.

Hep şu duyguyla yaşarım.

İnsanoğlunun 70 yaşından sonra uyandığı her sabah Tanrı’nın ona bonusudur.

57 yıl önce Mülkiye binasında bir sınıf

Haberi öğrendiğimde 57 yıl öncesine gittim.

Siyasal Bilgiler Fakültesi, Basın Yayın Yüksek Okulu ikinci sınıf öğrencisiyim.

Dersleri Mülkiye bunasında yapıyoruz.

Siyasal Davranış dersindeyiz.

Rahmetli Hocam Prof Fahir Armaoğlu’nun “Siyasi Tarih” ve Nermin Hocamızın “Siyaset Sosyolojjisi” derslerini çok seviyorum.

Armaoğlu’nun 800 sayfalık Siyasi Tarih kitabını neredeyse ezbere biliyorum.

Mülkiye tarihinde onun sınavından yüksek not alan ender öğrencilerden biriyim.

Bir insanda aura nedir diye sorarsanız işte ondaki şeydi

Nermin Hocama gelince…

O bambaşka bir hocaydı…

Bir bilim insanında “Aura” ne demektir dile sorarsanız, işte ondaki bu havaydı.

Her öğrenci hocasını hatırlar ama her hoca öğrencisini hatırlar mı?

Her öğrencinin kafasında bir soru vardır.

“Ben hocamı hatırlarım, ama acaba o beni hatırlar mı…”

Hatırlamaması normaldir.

O sizin için tek kişidir, sizse onun için bir anfideki çocuklardan biri.

Bu sorunun cevabını 2014 yılında almıştım.

Beni sınıftan hatırlıyormuş…

İşte o nedenle Nermin Hocamın beni hatırladığını öğrendiğim gün çok mutlu olmuştum.

2014’te Kelebek gazetesinde Cengiz Semercioğlu’nun yazısı

Şimdi yazımın başına dönüyorum.

2014 yılında bir sabah Hürriyet’in Kelebek gazetesinde Cengiz Semercioğlu’nun yazısını okurken çok şaşırdım.

Cengiz, Hocam Nermin Abadan-Unat’la konuşmuştu.

Beni de sormuş.

Bana siyaset sosyolojisini öğreten sevgili hocam o yıllardaki beni öyle bir anlatmış ki…

Hocamı da benim için söylediklerini de ölünceye kadar unutamam.

Sınıfta anarşi yaratan, her şeyi alt üst eden orijinal çocuk

Hocaların Hocası Nermin Abadan-Unat beni şöyle anlatıyor:

“İkinci sınıfta siyaset sosyolojisi dersi veriyordum.

Arkada bir öğrenci var.

Sürekli sorular soruyor, altüst ediyor her şeyi.

Anarşi yaratıyor, ama olumlu anlamda.

Kim bu çocuk diye merak ettim. Baktım kiremit rengi pantolon giymiş. Adını öğrendim. Ertuğrul.

Ertuğrul’un müziğe olan düşkünlüğü çok hoşuma gidiyor..

Kafası zengin bir çocuk.

Boks antrenmanlarında kullanılan bir alet vardır hani.

Vuruldukça yine dikleşir, eski halini alır.

Ertuğrul da öyle işte. Sürekli vuruyorlar ama o hep dik durmayı başarıyor.

Her konumda orijinal olmayı bilen biri.”

Benim için ondan aldığım en yüksek nottu bu sözler

“Anarşist”, “Her şeyi altüst eden”, “Kum torbası”…

Bu, farklı ve isyankâr bir çocuğun portresi…

Evet kendimi hep böyle bir çocuk olarak tahayyül etmiştim.

Hocamın çizdiği bu portreyi çok sevmiş, kendime çok yakıştırmış ve kendi kendime şunu demiştim:

“Tam ben…”

Ondan aldığım en yüksek nottu bu benim için.

Onu anlatan en iyi başlık: ‘Hayatını seçen kadın’

Sedef Kabaş 2010 yılında onunla konuşup çok güzel bir nehir söyleşi kitabı yayınlamıştı.

Başlığını çok sevmeştim:

“Hayatını Seçen Kadın; Hocaların Hocası”

Doğan Kitap’tan çıkmıştı.

Orada SBF yıllarını çok güzel anlatıyordu.

Ben çok şanslı bir Cumhuriyet çocuğuyum

Eğitim hayatımda hep şanslıydım.

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin sağladığı eşitlikçi eğitim salesinde hep Devlet okullarında bedava okudum.

Cumuhuriyet’in yetiştirdiği büyük hocalardan ders aldım.

Nermin Abadan Unat, Mümtaz Soysal, Muammer Aksoy, Bahri Savcı, Şerif Mardin, Fahir Armaoğlu, Ünsal Oskay, Ahmet Taner Kışlalı gibi efsane hocaların derslerine girdim.

İlhan Usmanbaş’tan müzik tarihi dersi almıştım.

Cumhuriyet’in ‘Çalıkuşu Feride’ neslinin kızıydı hocam

Nermin Abadan Unat sadece büyük bir hoca değildir.

Büyük bir kadındı… Çok büyük bir şahsiyetti… Çok cesurdu… çok renkliydi…

Allah ona uzun bir ömür verdi…

O da Allahın bahşettiği uzun ömürü boyunca sonraki nesillere Cumhuriyet ilkelerini, tutkusunu, demokrasiyi anlattı…

O Cumhuriyet’in kurucu “Çalıkuşu Feride” neslinin kızıydı…

Viyana’da tatlı bir hayatı bırakıp, daha 14 yaşında trenle tek başına Anadolu’ya gelip, Cumhuriyet’in eğitim ordusuna gönüllü yazılan kahramanlarından biriydi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği büyük bir kadındı, Cumhuriyet’e kuşaklar yetiştirdi…
Dünyayı cin gibi bakan gözlerle seyreden ve hâlâ o keskin eleştirel duruşundan zerre kadar vazgeçmeyen hocamdı benim o…

Sevgili hocam, arka sıradaki anarşist öğrencin seni çok sevdi, sana çok minnet duydu

Sevgili hocam…

Arka sıradaki o anarşist öğrencin seni çok sevdi.

Sana çok hayrandı.

Seni hep minnetle andı.

Şimdi ölünceye kadar minnetle ve sevgiyle hatırlayacak.

Güle güle benim sevgili öğretmenim.

Gittiğin yerde mutlu ol…

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.