Bundan tam 53 gün önce…
24 Haziran 2024 günü…
Halktan Ankara yönetimine öyle bir çığlık geldi ki…
Bütün dünya duydu.
Önceki gün Irak vatandaşlarının bir bölümüne vizenin kalktığının açıklandığı an bu çığlık yine kulaklarımda çınladı.
Ama galiba Ankara artık halkın çığlığına kulaklarını tamamen kapamış vaziyette…
Çünkü halkı biraz dinleseydi bu vize kararı alınmazdı.
Öyle kafadan konuşmuyorum.
Önümde dünyanın en önemli araştırma şirketlerinden biri olan İFOP’un 52 ülkede yaptığı göçmen araştırması duruyor.
Bu araştırmanın sonuçları 24 Haziran 2024 günü, yani 53 gün önce bütün dünyada ve Türkiye’de aynı gün yayınlandı.
Dünyanın 52 ülkesinde insanlara göçmenlerle ilgili düşünceleri sorulmuş.
Araştırmayı okuyan herkes Türk halkının bu konuda ne düşündüğünü, ne hissettiğini öyle çarpıcı bir şekilde anlar ki…
Madem Ankara’da söz sahibi insanlar okumuyor, onlara ben okuyayım.
Sayın iktidar yetkilileri…
Siz 15 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük Iraklılara da kapıyı sonuna kadar açtınız.
Bu Gazze politikanız devam ederse sonu şimdiden belli.
En az bir-bir buçuk milyon Filistinli göçmen daha gelecek ülkemize…
Ama hiç sordunuz mu?
Vatandaş bu konuda ne diyor, ne düşünüyor?
Belki sizin umurunuzda değil, siz sormadınız ama Birleşmiş Milletler sordurdu.
Bakın Türk halkı size ne diyor?
SORU 1: “Savaştan kaçan ve zulme uğrayan insanlara ülkeler kapılarını açmalı” düşüncesine katılıyor musunuz?
Halkı en fazla “Açmamalı” diyen beş ülke kim diye sorarsanız, cevabı şu:
Türkiye, Macaristan, Polonya, Endonezya, Güney Kore…
Daha anlaşılır bir dille yazayım:
Halkımızın yarısı “Savaştan kaçan ve zulme uğrayana dahi kapıları açmayın” diyor.
Ve açmayın diyenlerin sayısı her yıl artıyor.
Durun bu daha hiçbir şey değil…
Soru 2: “Ülkenizdeki mülteciler gerçekten savaştan kaçan ve zulme uğrayan insanlar mı, yoksa daha rahat yaşamak için mi ülkenize geliyor?”
Araştırmaya katılan 52 ülkenin insanlarının yüzde 61’i “Hayır, bu insanlar bizim ülkemizde daha iyi yaşamak için geliyor” diyor.
Bu dünya ortalaması..
Ya Türkiye?
Türk halkının yüzde 70’i yani her 10 Türk’ten yedisi “Bunlar savaştan kaçan değil Türkiye’de daha iyi yaşamak için gelenler” diyor.
Yani “Bizim ekmeğimizi paylaşmaya, işimizi elimizden almaya geliyor” demeye getiriyor.
Durun, bitmedi daha da ağırı var.
Soru 3: “Ülkenizin sınırlarını göçmenlere tamamen kapatması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yani şunu soruyorlar:
“Türkiye artık kapılarını göçmenlere tamamen kapatmalı mı?”
Bu 52 ülke içinde en yüksek oranda “Evet ülkem artık sınırlarını tamamen kapatmalı ” diyen ülke hangisi?
Yanılmadınız.
Türkiye.
Yani bizim ülkemiz.
Şu rakama bir bakın.
Yani her 10 Türkiye vatandaşından sekizi Ankara hükümetine açıkça şunu söylüyor:
“Artık sınırlarımızı göçmenlere tamamen kapat…”
Hemen hatırlatalım.
Dünya ortalaması yüzde 44…
Merak ediyorum Iraklılara da kapıları açan Ankara’da herhangi bir yetkili bu araştırmaya bir göz attı mı?
Attıysa hiç mi iplemedi halkın bu neredeyse tamamının duygularını…
AKP’nin artık halktan tamamen koptuğunu bundan daha acıklı biçimde anlatan şey ne olabilir?
Ankara son günlerde öyle kararlar alıyor ki…
Acaba “Akılcılık bu ülkenin sınırlarını tamamen terk mi etti” diyorum.
Çünkü dış politikada her konuda halk ne diyorsa tamamen zıddı yapılıyor artık.
Araştırmalarda halk “Filistin halkına destek verin ama Hamas’a uzak durun” diyor.
Ellerinden gelse 7 Ekim saldırısını yapan Sinvar’ı Ankara’ya davet edecekler.
Ve son olarak da önceki gün Irak vatandaşlarına vizeyi kaldırma kararı…
Halk artık bir kişi bile almayın diyor…
Ama sınırlarımız yol geçen hanına dönmüş vaziyette…
İçimden haykırmak geliyor:
“Arkadaş bu halkın duyguları, bu halkın kaygıları, bu milletin endişeleri ve bu milletin dediklerinin sizce zerre kadar önemi yok mu?”
Farkında mısınız, ümmet derken milleti unuttunuz.
Bu araştırma Birleşmiş Milletler Dünya Mülteciler Günü için İFOP tarafından 52 ülkede 33 bin 197 kişi üzerinde yapıldı. 20 Haziran 2024 günü İFOP tarafından bütün dünyada ve Türkiye’de kamuoyuna açıklandı.
3 Aralık 2024 - Dün gece Türkiye’nin en prestijli ödülü tarihimizin en büyük başarısızlığına verildi
1 Aralık 2024 - Cumhurbaşkanı nerede konuşacak? Caminin avlusunda mı, minberde mi?
30 Kasım 2024 - Antakya’da 2000 yıl arayla ayakta kalan iki duvarın sırrı
29 Kasım 2024 - Master Chef sorusu: Bir Michelin şefinin tam teşekküllü kestane menüsü nasıldır?
28 Kasım 2024 - Rahmi Koç: İşadamıyım ama hayatım beş kuruş bile getirmeyecek üç işle geçiyor