Fransa'da kadın futbolcuların hem birbirleriyle hem erkeklerle aşk ilişkilerini de kapsayan bir büyük saldırı skandalı yayıldıkça yayılıyor. İddia, ilişki yaşayan iki futbolcudan birinin diğerini kıskanıp sokak ortasında dövdürdüğü.
Futbol meraklılarının dikkatinin Almanya’daki maçlara fokuslandığı şu günlerde kadın futbol dünyasını sarsan bir skandalın son perdesi yaşanıyor.
O karanlık olay 4 Kasım 2021 akşamı yaşandı.
Ve o gece iki kadın futbol oyuncusunun hayatında her şey değişti.
Oysa takım güzel bir maç serisi yakalamıştı.
Ekim ayında Guingamp’ı 6-0, Dijon’u 3-0 yenmişlerdi.
Erkek takımı gibi, Paris Saint Germain’in (PSG) kadın takımı da zirvedeydi.
O galibiyetleri kutlamak için takım halinde Paris’te Boulogne Ormanındaki gölün kenarına kurulu ‘Le Chalet des İles’ restoranına gitmişlerdi.
Sempatik bir yemekti.
Takımın oyuncuları arasında mükemmel bir birlik görüntüsü vardı.
Özellikle üç oyuncu arasındaki arkadaşlık herkesin dilindeydi.
Sakina Karchaqui, Kheira Hamraoui ve Aminata Diallo…
Takım kendilerine ev bulmadan önce otelde bir ay boyunca aynı odayı paylaşmışlardı.
Hele hele Diallo ile Hamraoui arasındaki ilişki arkadaşlığın da ötesindeydi.
Hamraoui Cezayir, Diallo ise Mali asıllıydı.
Kader onları PSG gibi büyük bir kulübün kadın futbol takımında bir araya getirmişti.
Bir yıl önce birlikte Zanzibar’a tatile gitmiş, aynı odayı hatta aynı yatağı paylaşmışlardı.
Saat 23 sularında yemek sona ermiş ve herkes ayrılmaya başlamıştı.
Üç arkadaş Diallo’nun kulübün verdiği Toyota Corolla arabasıyla eve döneceklerdi.
Arabayı Diallo kullanıyor, Hamraqui önde yanında oturuyordu.
Arka koltukta ise Karchaqui vardı.
Önce Karchaqui’i evine bıraktılar.
Sonra pek araba geçmeyen bir sokağa girdiler…
Yüz metre ilerde beyaz bir kamyonet yolu kapatmıştı ve o nedenle yavaşlamak zorunda kaldılar.
İşte tam o an iki adam öne fırladı ve arabanın ön iki kapısına sarıldılar.
Kafalarında ingilizce deyişle “Balaklava” vardı.
Balaklava İngilizceye Kırım Savaşı’ndan sonra girmişti. Orada özellikle Kazakların başlarına geçirdiği sadece gözleri ve ağzı açıkta bırakan yün örme başlıklar vardı.
Savaş için Kırım’ın Balaklava kasabasında bulunan İngiliz Hafif Süvari alayı askerleri kış geldiğinde savaşta bunları takıyordu.
O nedenle İngilizceye o kasabadan dolayı Balaklava olarak geçmişti.
Türkçedeki kar maskesi dediğimiz şey yani.
İki adam Diaillo’yu arabada tutup kemerini iyice sıktı.
Sonra Hamraoui’i indirdiler ve birlikte dövmeye başladılar.
Ellerindeki demir çubukla özellikle ayaklarının dizden aşağı bölümüne vuruyorlardı.
Hayatını futboldan kazanan bir kadına yapılacak en büyük kötülüğü yapıyorlardı yani.
Hamraoui’yi döverlerken aynı zamanda “Orospu” diye hakaret ediyorlardı.
Kar maskeli adamlar Hamraoui’yi kanlar içinde yerde bırakarak uzaklaştı.
Diallo’ya göre bütün olay 30 saniye sürmüştü.
Diallo o geceyi şöyle anlatıyordu:
“Benim tarafıma gelen kişi hızla itti ve bana ‘Paranı ver’ diye bağırmaya başladı. Onunla mücadele ettim. Çantam ve cep telefonum yanda duruyordu, ama onu almadı. Amaçları bizden bir şey almak değildi. Beni arabadan indirmediler, kemerimi sıkı sıkıya bağladılar. Yan taraftan sesler geliyordu. İkisinden birinin ‘Orospu demek ki evli erkeklerle yatıyorsun’ dediğini duydum.”
İşte bu cümle bir anda hikayenin seyrini değiştirdi ve bir yasak aşk olayına döndü..
Sonrası şöyle gelişti:
“Şok içindeydim. Hamraoui arabaya bindi. Çılgınca haykırıyordu. Arabayı çalıştırdım, bir süre gidip durdum. Bir arkadaşımı aradım. Hamraoui de bu sırada cep telefonundan mesaj üstüne mesaj atıyordu. Korumasını çağırdı. Sonra hep birlikte en yakın hastaneyi gittik.”
Polisi aramadılar mı?
Aramamış…
Hamraoui’nin ayağında, kollarında ve yüzünde ciddi yaralar vardı.
Bu arada olaya bakmakla görevlendirilen savcı da kayıtlarına şu notu düşmüştü:
“Diallo’nun yaraları çok hafifti.”
Üç gün hastanede kaldı.
Ama bu üç gün onun kariyerinde çok önemli şeye mal olacaktı.
PSG Kadın futbol takımı beş gün sonra yani 9 Kasım’da Avrupa’nın en büyüğü Real Madrid’le karşılaşacaktı.
O gün geldiğinde Diallo 18 bin seyircinin önünde sahada takımda yerini almıştı.
Hamraoui ise Roubaix şehrinde ailesinin yanında tedavisini tamamlıyordu.
Tabii herkesin aklında Diallo’nun ifadesinde söylediği o cümle kalmıştı:
“Orospu demek ki evli erkeklerle yatıyorsun.”
Bu cümle artık insanların kafasına iyice yerleşmişti.
Zaten olaydan bir ay önce ekim ayında takımın üç başka kadın oyuncusu imzasız mektuplar almıştı.
Mektuplar Hamraoui’nin Fransız milli takımının eski futbolcusu Eric Abidal’la ilişkisi olduğunu belirtiyordu.
Bu haberlerin kaynağının kim olduğu da o günlerde ortaya çıktı. Lyon cezaevinde yatmakta olan ‘Jaja” lakaplı Ahmet D. idi.
İddia ettiğine göre evliyken Hamraoui ile ilişkisi olmuş ama sonra terkedilmişti. Hamraoui onu Eric Abidal’la aldatmıştı. O da şimdi intikamını almak istiyordu.
Olay bir anda Fransız futbolunun en büyük aşk skandalı haline gelmişti.
Eric Abidal’ın 2007 yılında evlendikten sonra Müslümanlığa geçmesi de dedikodulara bir başka boyut katıyordu.
Dayak olayı da işte bu yasak aşkın birileri tarafından “cezalandırılması” olarak kayıtlara geçmişti.
Skandal ilk sonucunu 19 Kasım günü, yani olaydan 15 gün sonra gösterecekti.
Fransız futbolcu Eric Abidal’ın karısı boşanma davası açmıştı.
Olay ikna edici bir mecraya girmiş, Diallo da normal hayatına ve futbola dönmüştü.
Ancak 10 Kasım sabahı hiç beklenmeyen bir şey oldu.
Diallo 9 Kasım gecesi çok mutlu bir uykuya dalmıştı. Çünkü o gün Avrupa’nın en büyüğü Real Madrid’in kadın takımını 4-0 yenmişlerdi.
Geceyarısı saat 02.00’de evine dönmüş, keyifle uyumaya başlamıştı.
Ancak sabah saat 06.00’da Yvelines semtindeki evinin kapısı sert biçimde çalınmaya başladı.
Kapıyı açtığında karşısında polisleri buldu.
Eve giren polisler anında laptop ve cep telefonuna elkoydu.
Polisler gayet nazikti, kelepçe takmadılar.
Hatta aç kalmayıp yemek yemesi için UberEats’ten helal yiyecek getirttiler.
Ancak içlerinden biri nazikçe şunu söyledi:
“Biraz zor bir durumdasın…”
O andan itibaren işi rengi değişmeye başlamıştı. Çünkü polis bu dayak işini Diallo’nun planladığı şüphesine kapılmıştı.
Bu şüphenin oluşmasında Hamraoui’nin verdiği ifadedeki su cümlenin de etkisi olmuştu.
“Önce beni dövdüler, ayaklarımı kırmak için vurdular, orospu diye bağırdılar. Sonra bırakıp giderken biri geri dönüp ‘Orospu demek evli erkeklerle yatıyorsun’ diye bağırdı.”
Hamraoui’ye göre bu cümle onun aklına sokulmuş ve orada Diallo’nun duyacağı şekilde yüksek sesle söylenmesi istenmişti.
Yani ‘o cümle planın parçasıydı’ diyordu.
İş birden evlilik dışı aşktan takım içi rekabet, kıskançlık ve tuzağa dönüştü.
Buna rağmen Diallo 36 saat sonra serbest bırakıldı.
Bu arada polis önemli bir bilgiye daha ulaşmıştı.
Cezaevinden arayıp Hamraoui’nin ilişkisini ihbar eden Jaja, Diallo’nun tanıdığı çıkmıştı.
Yani polise göre o da planın parçasıydı.
Ayrıca polis dinlemelerinde Diallo’nun yakın arkadaşlarına söylediği bazı sözler de dikkatlerini çekmişti.
“Ona hiçbir şey yapmadılar. Saldırıya uğradım diyor, öyle kötü bir dayak falan değildi. Hastanede bir gün bile kalmadı. Daha fazlasını hak etmişti.”
Olay böyle giderken 14 Eylül 2022 günü her şeyi değiştiren bir gelişme oldu.
Diallo o gün Manchester City-Borussia Dortmund maçını izlemek üzere Manchester’a gitmişti.
City o gün Dortmund’u 2-1 yenmiş ve Diallo Fransa’ya geri dönerken yolda olayın en önemli haberini almıştı.
Polis 4 Kasım gecesi onlara saldıran kar maskeli dört kişiyi gözaltına almıştı.
Diallo haberi okuduğu an yanındaki arkadaşına şunu diyecekti:
“İşte şimdi başım gerçekten belada. Çünkü polis beni mutlaka bu işle ilişkilendirmeye çalışacak.”
Ertesi gün, yani 15 Ekim günü yakalananlardan üçü olay sırasında orada olduklarını itiraf etmişti. Daha sonra dördüncü kişi de Hamraoui’ye tekme attığını kabul edecekti.
Ama en önemlisi şuydu:
Dördü de bu işi onlara Diallo’nun yaptırdığını söylüyordu.
Ve bir gün sonra 16 Ekim günü Diallo polis tarafından gözaltına alınıp sorgulanmaya başlamıştı.
Bundan dört gün sonra, 17 Ekim günü Hamraoui evlilik dışı ilişki iddiaları ile bir süredir uzaklaştırıldığı PSG kadın takımında tekrar antremanlara çıkıyordu.
İş artık çirkin ve suça, takım içi rekabet ve kıskançlık olayına dönüşmüştü.
Bir başka önemli gelişme de Le Parisien gazetesinin bir haberi ile başlayacaktı.
Gazete PSG takımı içinde Cesar Mavacala isimli bir menajerin kirli ilişkilerini ortaya çıkarmıştı.
Mavacala Diallo ve iki oyuncunun daha danışmanlığını yapıyordu.
Ancak Diallo’yu takım içinde Hamraoui’nin yerine geçirmek için birçok dalavera çeviriyordu.
Ayrıca kulüp üstünde baskı kurarak yüksek meblağlı kontratlar yapılmasını sağlıyordu.
Mavacala’nın Diallo ile yaptığı telefon konuşmaları da kulüp içindeki bu ayak oyunlarını ortaya koyuyordu.
Ayrıca Mavacala’nın internetten “mafsalların nasıl kırılacağı” konusunda aramalar yaptığı tespit edildi.
Olay o andan itibaren medyayı da içine alan bir başka boyuta doğru da ilerledi.
Hamraoui’ye kurulan bu tuzakta bazı gazeteciler de rol almıştı. Diallo’nun avukatları bu telefon dinlemelerinin illegal olduğunu savundu, ama mahkeme yasal olduğu yolunda karar alınca onlar da dosyaya girdi.
Bu arada mahkeme gazeteci Romain Molina’nın “iftira” iddiasıyla yargılanmasına karar verdi.
Gazeteci bu haberleri Diallo’nun manejerinin yönlendirmesi ile yaptığını kabul etmişti.
Diallo şu sıralar tutuksuz yargılanıyor.
Bugün Suudi Arabistan’da Ronaldo’nun kulübü Al Nassr’ın kadın futbol takımında oynuyor.
Olaylar bu noktaya gelince, geçen hafta New York Times’ın Athletic spor sitesinin muhabirine konuştu.
Ona göre bu olay giderek bir ırkçılık tartışması halini aldı.
Fransız futbolundaki Afrika kökenli sporcularla Magrip kökenliler de işin içine karıştı.
Afrika kökenli bazı önemli sporcular olayı Diallo’ya karşı bir iftira olarak görüyor.
O telefon konuşmalarına gelince Diallo kendini şöyle savunuyor:
“Evet öyle konuştum ama bunlar özel konuşmalar ve içinde bulunduğum öfkenin etkisiyle söylenmiş sözler. Çünkü kendimi saldırıya uğramış hissediyorum. Belki böyle konuşmamalıydım. Kontekstinden çıkarılmış kastını aşan biçimde değerlendiriliyor. Ama çok öfkeliyim.”
Bu olayda kim suçlu kim masum, kim kurban henüz mahkeme tarafından belirlenmiş değil.
Dava devam ediyor.
Sonuç ne olursa olsun iki oyuncudan birinin hayatını geri dönülmeyecek şekilde değiştirecek.
Ama görüşler öylesine bölündü ki, bu karar belki de sorunu çözmeyecek.
Çünkü olay artık soyunma odasında kalmadı…
Medyayı da içine alan toplumsal bir tartışma haline dönüştü.
***
(*) BU OLAYI YAZARKEN; BBC’nin “A French Football Skandal” adlı podcasti, Le Parisien, l’Equipe, Euronews, New York Times, Atlethic, New York Post, Enfootball, Foxsport yayınlarından yararlandım.
26 Aralık 2024 - Sayın Ali başkanım, yılbaşı gecesi kırmızı boxer külot giyebilir miyim?
25 Aralık 2024 - Türk halkı bu iki tuhaf kelimeyi 75 yıl sonra nasıl tersine çevirdi
24 Aralık 2024 - Başörtülü kadının kelepçelendiği gece Ankara ve Manisa’da yaşanan üç olay
21 Aralık 2024 - Bu 32 blucin efsanesinden kaçını tanıyorsunuz?