O günleri unutmadım.
Sırf başını örtmek istemediği için öldürülen Mahsa Amini hala gözümün önünde.
Acılı babasının kızının mezarı başında yaktığı ağıt hala kulaklarımda.
O kızı savunmak için sokağa çıkan kızlara, delikanlılara yapılan zulüm hala gözümün önünde.
İçeri alınıp doğru dürüst yargılanmadan hunharca idam edilen gencecik insanları ailelerine haber vermeden apar topar gömen o caniler için öfkem hala taze.
Özgürce yaşayamayan milyonlarca İranlı kadının ıstırabı hala içimde.
Sayın Cumhurbaşkanı, siz ve devletimiz böyle bir insan için yas ilan edebilir.
Ben onun yasını tutmam.
İçimdeki hiçbir bayrağı yarıya indirmem.
19 Şubat 2024 günü Londra’nın Camden Market semtinde ilginç bir olay yaşandı.
Semtin bir köşesine 2014 yılında 27 yaşında ölen büyük sanatçı Amy Winehouse’ın heykeli dikilmişti.
Amy Winehouse Yahudi bir şarkıcı.
Üstünde Yahudi Davut Yıldızı bulunan bir kolyesi vardı boynunda.
İşte o gün biri sanatçının heykelinin boynundaki o Davut Yıldızının üstüne bir Filistin bayrağı stiker’ı yapıştırdı.
stiker aynı gün polis tarafından kaldırıldı.
Polis yaptığı açıklamada “Camden Market kozmopolit bir bölge. Her kökenden insan bir arada yaşıyor. Burada insanlar arasında ayrımcılık yaratacak böyle bir harekete izin veremeyiz” dedi.
Bence de hoş bir hareket değildi.
Nitekim Davut Yıldızının üstüne yapıştırılan Filistin stikerı kaldırıldı.
Ama bütün dünyada insanların hafızasına yapıştı ve olayın bir anısı olarak belki uzun yıllar yapışmış kalacak.
Amy Winehouse 20’inci yüzyılda yaşayan ve “27’ler Kulübü” denen genç yaşta ölmüş müzisyenler nesline ait bir sanatçı.
Ama o kulüpte iki kişi vardı ki mezarları ile ötekilerden ayrılıyordu.
Kurt Cobain ve Jim Morrison.
Amy Winehouse da o ikiliye katıldı.
Amy Winehouse’ın hayatını anlatan filmin gösterime çıktığı bu ay konu yine gündemde.
Bundan birkaç yıl önce Amy Winehouse’ın evindeki özel kitaplıkta bulunan kitaplar Washington DC’de ‘Type Punch Matrix” adlı bir kitapçı tarafından satın alındı.
Bunlar arasında Winehouse’ın kahramanlarından olan Frank Sinatra’nın hayatını anlatan kitaplar vardı.
Bir de onun gibi uyuşturucu bağımlısı olan Jimi Hendrix ve Anthony Kiedis gibi rockçılarla ilgili kitaplar bulunuyordu.
Ama aralarında bir kitap vardı ki çok dikkatimi çekti.
Amerikan “Beat Generation”ının en tanınmış şairi Allen Ginsberg’in “Howl” adlı şiir kitabı.
Onun için “Amerikan itiraz kültürünün başlangıç vuruşunu yapan kitap” denir.
“Çığlık” adı altında Türkçede de yayınlandı.
Winehouse’dan önce Jim Morrison ve Kurt Cobain de bu kitabın tutkunuydu.
Amy Winehouse 27 yaşında büyük bir çığlıkla ayrıldı bu dünyadan.
Onun hep boynunda taşıdığı Davut Yıldızı o heykele bakanlar tarafından üstündeki Filistin bayrağıyla birlikte hatırlanacak.
İngiltere’de yaşayan Yahudilerin yüzde 69’u Yahudiliğe ait sembolleri artık görünür yerlerinde taşımaktan kaçındıklarını söylüyor.
Bir bölümü belki korkudan taşımıyor.
Ama giderek sayısı artan Yahudi’nin de Netanyahu’nun bu kutsal yıldız adına yaptığı insanlık dışı şeylerden utandığı için taşımamaya başladığını düşünüyorum.
İsrail, Gazze’de yapılanlara itiraz dalgasının bütün dünyada tsunamiye döndüğü şu günlerde Amy Winehouse’ın boynuna yapıştırılan o Filistin bayrağını çok iyi düşünmeli.
Çünkü o bayrak hepimize şunu anlatıyor.
Netanyahu’nun ordusu Gazze’deki bütün insanları en insafsız yöntemlerle öldürse bile…
Bu savaşı kazanamaz.
Çünkü sanatçıların “Çığlıkları” tarih boyunca Netanyahu’nun zafer naralarını bastıracaktır.
Fransız Posta İdaresi geçen perşembe günü çok ilginç bir pul çıkardı.
Üstünde Fransızların “baget” dediği uzun ekmeğin fotoğrafı vardı. Baget Fransız bayrağı renklerinde bir kurdeleyle bağlanmıştı.
Yanında da şu yazı okunuyordu:
“Fransız Baget Ekmeği…”
20 gramın üstündeki gönderilere yapıştırılmak üzere hazırlanan pulun fiyatı 1.96 Euro.
Yani 65 TL civarında.
Fransa’da yılda altı milyar baget ekmeği yapılıyormuş.
UNESCO 2022 yılında bu Fransız ekmeğini “Dünya Kültür Varlığı” statüsüne aldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron bageti şöyle tarif ediyor:
“Fransız know-how’ının ruhu…”
Baget “un, su, tuz ve maya”dan yapılma bir ekmek.
Bu örnek bize gösteriyor ki aynı maddelerden herkes kendine özgü ekmekler yapabilir.
Haberi okurken düşündüm.
Türkiye PTT’si buna benzer bir pul çıkarsa acaba üstüne hangi unlu ürünü koyması uygun olur?
Simit mi?
Yoksa lahmacun mu…
Bence ikisi de üstüne kırmızı beyaz renklerde kurdela bağlanacak ürünler.
Benim gönlüm simitten yana…
“Bir şekilde ıstırap çekmiyorsam yaptığım hiçbir şeyden tatmin olmuyorum…”
Bugün müziğin en karanlık ve en cool tarafının en karanlık kraliçesi kim diye sorarsanız cevabım banko Billie Eilish olur.
22 yaşında bir kız.
Müzik sektörünün yerleşik nizamının ürünü değil.
Abisiyle aynı evde sosyal medyanın, YouTube’un “self made kızı” olarak çıktı ortaya.
Bu yıl Amerika’da müzik sektöründeki “kadın hakimiyetinin” üç dev kadınından biri oldu.
Beyonce ve Taylor Swift’ten sonra Billie Eilish de geçen hafta yeni albümünü çıkardı.
Albümün adı “Hit Me Hard And Soft…”
Türkçeye “Beni hoyratça ve müşfikçe sars” diye çevirdim.
Albümden en çok “Skinny,” “Birds Of A Feather,” “Lunch,” “Chihiro” ve “Bittersuite” adlı şarkıları sevdim.
Şarkıları ve bu fotoğrafları bana Harley Quinn karakterini hatırlatıyor.
Ama Billie Eilish bana göre “post Marvel” döneminin şarkıcısı.
Marvel dönemi yavaş yavaş kapanıyor veya şekil değiştirecek.
Bu üç kadına dikkat…
Onlara Olivia Rodrigo’yu da ekleyin.
Amy Winehouse’ın “Back to Black”ını da ekleyin.
Güç artık büyük şirket ve banko patronu kadınlardan müziğin süper güçlerine geçti.
Son 30 yılda dünya kültürünü en çok etkileyen iki olgu Marvel ve Hip Hop sonrası kültürün yeni güç tarihini bu kadınlar yazıyor.
Bütün eleştirilere rağmen Rock müziğin hala en büyük medyası sayılan Rolling Stone bu ayki kapağını Billie Eilish’e ayırdı.
Fotoğrafları Aidan Zamiri çekti.
Dergi bugüne kadar hiçbir yazısında bu kadar çok fotoğraf kullanmamıştı.
Annie Leibovitz’nin çektiği John Lennon fotoğraflarına bile bu kadar yer ayırmamıştı.
Bu fotoğraflar bize ancak ıstırapla tatmin olabilen kızın gücünün sınırlarını da anlatıyor.
Dünya içki sektörü geçen cuma günü gelen bir haberi konuşuyor.
Dünyanın en ünlü üç içki dergisinden biri olan “Wine & Spirits” dergisi print (yazılı) baskısını önümüzdeki aydan itibaren durduracağını açıkladı.
Böylece 25 yıldır yayınlanan kaliteli bir yazılı mecra daha tarihe karışıyor.
Dergi dijital versiyonuyla yayın hayatına devam edecek.
Yeni dünyanın yeni medya gerçeği de bu.
Kağıt gazete ve dergiler artık reklamını hala Steve McQueen’le yapan Persol gözlükler gibi vintage birer ürün.
Bazıları yaşamaya devam ediyor, ama dediğim gibi damakta sadece nostaljik bir tat bırakarak.
26 Aralık 2024 - Sayın Ali başkanım, yılbaşı gecesi kırmızı boxer külot giyebilir miyim?
25 Aralık 2024 - Türk halkı bu iki tuhaf kelimeyi 75 yıl sonra nasıl tersine çevirdi
24 Aralık 2024 - Başörtülü kadının kelepçelendiği gece Ankara ve Manisa’da yaşanan üç olay
21 Aralık 2024 - Bu 32 blucin efsanesinden kaçını tanıyorsunuz?