Dün Pencere Gazetesinde Nuray Babacan’ın haberini okudum.
Türk Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye’deki iki Fransız okulunun müfredatına müdahale etmek istiyormuş.
Bu okulların programına Türk hocalarının vereceği ahlak ve din derslerini eklemek için baskı yapıyormuş.
Hayatımda bundan daha absürd bir şey duymadım.
Milli Eğitim Türkiye’de Fransızca eğitim yapan okullara zaten müdahale ediyor.
Dame de Sion, Saint Joseph gibi okullarda Türk Milli Eğitiminin empoze ettiği müfredat uygulanıyor.
Ama bu sefer müdahale etmek istedikleri okul Türkiye’de Fransızca eğitim yapan okul değil.
Fransız okulu.
O nedenle de bu okuldan mezun olanların diplomalarının Türkiye’de denkliği kabul edilmiyordu, Türk üniversitelerine giremiyorlardı.
Şimdi son durum nedir bilmiyorum.
Söz konusu iki okul Ankara’daki Charles de Gaulle ve İstanbul’daki Pierre Loti liseleri.
Bu okullara daha çok Ankara ve İstanbul’daki yabancı temsilciliklerin ve Türkiye’de yabancı ve yerli şirketlerde çalışan yöneticilerin çocukları gidiyor.
İki okulun öğrencilerinin bir bölümü de Türkiye’nin bürokraside ve iş dünyasında önemli isimlerinin çocukları.
Bu okuldan nasıl öğrenciler mi çıkıyor?
Size birinci ağızdan anlatayım.
Çünkü benim kızım Gülümsün de Ankara Charles de Gaulle mezunu…
Bir kere etik, çevre, insan hakları, adalet konusunda çok kuvvetli bir bilinçle mezun oluyorlar.
Çok kültürlü, çok inançlı, çok etnik kökenli öğrenciler birarada okuduğu için uluslararası dayanışma, kardeşlik duyguları çok gelişiyor.
Kızım okuldan mezun olalı 30 yıla yakın zaman geçti.
Yurtdışında kaza geçiren bir arkadaşları için anında mobilize oluyorlar, psikolojik ve maddi destek dayanışması harekete geçiyor.
Kızımla ilgili şu olayı da başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’nin önde gelen birçok insanına anlattım.
Gülümsün ABD’de üniversiteye giderken 3.80 ortalama ile kendi isteği ile Bilkent Üniversitesine geçiş yaptı.
İlk yıl seçmeli bir dersin ilk gününde sınıftaki öğretim üyesi başörtülü bir kızı hakaret ederek dışarı atınca, dersten sonra o hocaya gidip “Sizin dersinizi çok isteyerek almıştım, ama bunu gördükten sonra sizden ders almaya devam edemem. Başı örtülü arkadaşımıza bunu yapmaya hakkınız yok” diyerek o seçmeli dersi bırakmıştı.
İşte böyle çocuklar yetişiyor o iki okuldan…
Hayvan sevgisi, insana ve inançlara saygı, çevreye saygı, adalet, demokrasi duyguları bana gurur veren bir kızdır.
Nasıl bir eğitim mi alıyorlar?
Size geçen yıl Fransa’da bakalorya sınavında sorulan şu soruları aktarayım, bizim LGS sorularıyla karşılaştırın, siz de fikir sahibi olabilirsiniz.
Sınava 743.594 lise öğrencisi girmiş.
İşte öğrencilerin cevap vermesi gereken test dışı “klasik” ve “ucu açık” sorular:
(*) PHİLO (Felsefe) L (Edebiyat) KONULARI:
1. Konu: Zamandan kaçmak mümkün müdür?
2. Konu: Bir sanat eseri nasıl iyi biçimde açıklanır?
3. Konu: HEGEL’den alıntılanan metni (doğa kanunları ile beşerî -hukuktan doğan-kanunların arasındaki farka dair) açıklayınız.
(*) PHILO ES (Ekonomik ve toplumsal):
1. Konu: Ahlak, en iyi siyaset midir?
2. Konu: Emek, insanları ayrıştırır mı?
3. Konu: LEIBNIZ’ten alıntılanan metni (özgürlük, daha doğrusu özgür irade üzerine) açıklayınız.
(*) PHILO T (Teknolojik):
1.Konu: Yalnızca değiştirilebilir olan şeyin mi değeri vardır?
2. Konu: Kanunlar bizi mutlu edebilir mi?
3. Konu: MONTAIGNE’den alıntılanan metni (bilgi üzerine) açıklayınız.
(*) PHILO S (Bilim):
1. Konu: Çok sayıda kültürün varlığı insan türünün birliği önünde engel oluşturur mu?
2. Konu: Ödevlerini tanımak, özgürlüğünden vazgeçmek anlamına gelir mi?
3. Konu: FREUD’dan alıntılanan metni (bilimsel araştırmanın zaman içinde seyri üzerine) açıklayınız.
(*) PHILO (Tarih Coğrafya)
Aşağıdaki iki konudan biri seçilerek açıklanacak:
1.Konu: 1949’dan bu yana Çin ve dünya
2. Konu: Maastricht Anlaşması’ndan bu yana Avrupa Yönetimi
(*) ES – L: Tarih:
1. Konu: II. Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana çatışma merkezi olarak Yakın ve Ortadoğu
2. Konu: Dreyfus Olayı’ndan bu yana Fransa’daki büyük siyasal krizlerde kamuoyu ve medya
Evet Fransa’da bizim LGS’nin benzeri olan bakalorya sınavında sorulan sorular bunlar.
Karşılaştırma yapmak istiyor musunuz:
Buyrun bu da bizim son LGS’de sorulan bir soru:
(*) Anadolu kültürü tüm dünyaya barışı ve huzuru getirmeyi hedefleyen Türkiye Yüzyılı’nın temel dayanak noktasıdır. Bu cümlenin türüyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
(1) Anlamına göre olumlu cümledir.
(2) Yüklemin yerine göre kurallı cümledir.
(3) Yüklemin türüne göre fiil cümlesidir.
(4) Yapısına göre fiilimsi bulunan cümledir.
Ortada bir soru yok.
AKP’nin son seçimde kullandığı “Türkiye Yüzyılı” sloganının güzellemesi.
Altta dört cevap şıkkı var.
Hangisini seçseniz farketmez, çünkü hepsi birbirinden absürd.
O yüzden sayın bakana sormak istiyorum:
(*) Bu iki Fransız okulunda okuyan çocuklara da mı AKP seçim programından bu soruyu sormak istiyorsunuz..
(*) O okullarda da mı sınıflarda temsili mezarlar kurup tarikat üyelerine “annenizin ölümüne ağıt yakma” uygulamalı dersi verdirmek istiyorsunuz?
(*) Ve o okullarda da mı tarikatlarla işbirliği yapmak istiyorsunuz…
Siz önce kendi okullarınızdaki “maarifleştirdiğiniz” müfredat programını çağdaş bir hale getirin, Türk çocuklarının matematikte, fizikte, felsefede seviyesini hiç olmazsa Hintli çocuklarla aynı düzeye çıkarın…
Sonra başkalarının okullarına da el atarsınız.
26 Aralık 2024 - Sayın Ali başkanım, yılbaşı gecesi kırmızı boxer külot giyebilir miyim?
25 Aralık 2024 - Türk halkı bu iki tuhaf kelimeyi 75 yıl sonra nasıl tersine çevirdi
24 Aralık 2024 - Başörtülü kadının kelepçelendiği gece Ankara ve Manisa’da yaşanan üç olay
21 Aralık 2024 - Bu 32 blucin efsanesinden kaçını tanıyorsunuz?