TikTok’ta tanıştığı üniformalı erkeğe kaçan evli muhafazakar kadının inanılmaz hikayesi

Elbistanlı Nesrin Hanım, 40 yaşında, dört çocuk annesi. 26 Şubatta evinden ayrıldı, bir daha kimse onu görmedi. Kocası ve çocukları onu bulmak için Müge Anlı'ya çıktı. Nesrin Hanım canlı yayına bağlandı ve TikTok'ta 4 yıldır yazıştığı bir erkeğe kaçtığını anlattı. İçinden bir Madam Bovary çıkmıştı.

8 Mart 2025

Dün sabah ATV’de Müge Anlı’nın programına takılıp kaldım.

Bir pop sosyolog için inanılmaz bir Anadolu hikayesi vardı önümde.

Oturup not almaya başladım.

Ayrıntılarını kayda geçirdim.

Ve şimdi sizinle paylaşıyorum.

Yazının sonunda söyleyeceğimi şimdi burada söyleyeyim.

Anadolu’nun muhafazakar ailelerinin bekar ve evli kadınlarında bir “Tik Tok olayı” başlamış.

Olay mahalli Elbistan’da durum

Önce olayın geçtiği yerle başlayayım.

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi…

14 Mayıs 2023 seçiminde oy dağılımı şöyle:

(*) AKP Yüzde 42.85, (*) CHP Yüzde 23.92, MHP Yüzde 14.26, İyi Parti Yüzde 7.48 YRP Yüzde 3.69

Yani oyların yüzde 62’sini Cumhur İttifakı kazanmış.

Yani Anadolu’nun muhafazakar beldelerinden biri…

Baba Ömer ve çocukları

Olayın erkek ve kadın kahramanlarını tanıyalım

Olayın kahramanlarına gelince…

Evli erkeğin adı Ömer.

Kızının adı Döndü.

Oğlunun adı İsmail.

Biri 7, öteki 9 yaşlarında iki küçük oğlu daha var.

Adları Muhammed ve Hiram.

Eşinin adı ise Nesrin…

26 Şubat sabah saat 10’da evini terk ediyor

Hikaye bu yıl 26 Şubat günü başlıyor.

40 yaşındaki Nesrin o gün sabah saat 10’da evinden ayrılıyor ve düne kadar kendisinden haber alınamıyor.

Veee.

Dün ortaya çıkıyor ki, evli dört çocuk sahibi Nesrin, 38 yaşında bir erkeğe “kaçmış…”

Dikkat ettiyseniz bazı kelimeleri tırnak içinde yazıyorum.

Bunlar benim ifadelerim değil, ekranda konuşanların kullandıkları ifadeler.

İşte o andan itibaren Anadolu kasabalarının “muhafazakar aile kadınları” arasında giderek yayılan yeni bir trendin ilk işaretleri gelmeye başlıyor.

Ömer: Biz aile bağlarına düşkün bir yapıya sahibiz

Önce eşi evden ayrılıp başka erkekle yaşamaya başlayan kocayı dinleyelim.

“23 yıllık evliliğimizde bir sorunumuz olmadı. Çevremize sorun, onlar da söyleyebilir. Aile bağlarına düşkün bir yapıya sahiptik. Evimizin incisiydi.

Bugüne kadar ona sesimi yükselterek dahi konuşmadım. Aramızda hiçbir sorun yoktu.”

Kendine güvenen bir erkeğim, gözüm kapalı karımı bir ordunun içine salabilirdim

Müge Anlı soruyor:

“Telefonda falan şüphe uyandıracak bir şey yok muydu?”

Eşi cevap veriyor:

“Hiçbir şeyden şüphelenmedim. Kendime çok güveniyordum, ona kendimden de çok güveniyordum. Onu gözlerim kapalı bir ordunun içine salabilirdim.”

Kocası çok sakin bir insan. Türkçesi çok düzgün. Hala eşine kapısı açık.

“Olmuyor sensiz, kapımız açık sana, ne olur geri gel. Bekliyoruz yollarını dört gözüm ne olur gel geri.”

İşte o an anahtar kelimeyi ilk defa işitiyoruz: TikTok

İşte tam bu noktada Müge Anlı kızına sorduğu şu soruyla anahtar kelimeyi telaffuz ediyor:

“Telefonunda kullandığı uygulamalar var mıydı?

Evet varmış.

Kızı “İnstagram ve Tik Tok’u kullanıyordu. Ama öyle bağımlı değildi. Çocuklar yattıktan sonra falan bakardı.”

Böylece bu yazının konusu olan kelimeyi ilk defa işitiyoruz:

“TikTok…”

Bu kelime birazdan bu olayın başrol oyuncusu haline gelecek.

Ama önce aileyi tanımaya devam edelim.

Giderken üzerinde üç bilezik, iki altın vardı

Anne de kız da başörtülü.

Çocukların isimleri, kocanın halleri açıkça gösteriyor ki bu “muhafazakar bir aile…”

Eşinin verdiği bilgiye göre kolunda üç bileziği, bir yarım bir de çeyrek altını varmış.

Ayrıca 2000 TL nakit parayla gitmiş.

TikTok Instagram hesabı vardı ama bağımlısı değildi

Kızı “Tik Tok Instagram hesabı vardı. Ama öyle bağımlısı değildi” diyor.

Ailenin üyeleri kendi aralarında konuşurlarken sürpriz bir gelişme oluyor ve evi terk eden Nesrin Hanım programa bağlanıyor.

O andan itibaren hikayenin ona ait tarafını onun ağzından dinliyoruz…

Sabah kocamı işe saldıktan sonra otobüse bindim

“26 Şubat günü kocamı işe saldıktan sonra evden çıktım. Otobüsle Elbistan’dan Kahramanmaraş’a, oradan da Gaziantep’e gittim. Orada beni karşıladı.”

Alfie filminde Jude Law’un Susan Sarandon’a sorduğu soru

Ancak kocanın merak ettiği asıl konu şu:

“Neden böyle bir şey yaptın, o adamda ne buldun?”

Aslında terkedilen her erkeğin ilk sorusudur bu.

Yani muhafazakarıyla moderni fark etmez.

Alfie filminde Jude Law’ın başka erkekle olduğunu öğrendiği sevgilisi Susan Sarandon’a sorduğu sorunun biraz daha üstü kapalı hali:

“Onda benden farklı ne buldun?”

Kocam gözüme çirkin görünmeye başlamıştı

Müge Anlı’nın programına katılan kadının cevabı şudur:

“Evet kocam bana hep iyi davrandı. Hiçbir şikayetim yoktu ondan. “

Öyleyse neden onu terkedip başka bir erkeğe gittin?

“Çünkü 22 yıllık uzun evlilikten sonra sevgim bitmişti. Sıkılmıştım. Kocam artık bana çirkin görünüyordu.”

Tekrar edeyim. Kadın 40 yaşında. Sevgilisi 38.

Meğer dört yıldır tanışıyorlarmış ve tanıştıklarında erkek 34 yaşındaymış.

Tik Tok üzerinden ona istek gönderdim o da kabul etti

Tam o noktada bu yazının asıl konusuna geliyoruz.

Nasıl tanıştılar?

Eveet…

Tik Tok’ta bazı erkekleri takip ederken tanışmışlar.

“Dört yıl önce Tik tok üzerinden tanıştık. Ona istek gönderdim. O da kabul etti.”

Dikkat…

İsteği gönderen erkek değil kadın…

Tik Tok üzerinden dört yıldır görüşüyorlarmış

Kocası düne kadar hiç şüphelenmemiş.

Kızı Tik Tok bağımlısı değildi diyor.

Ama annesiyle sevgilisi dört yıl boyunca “sanal bir aşk” yaşamış.

Bu dört yılda bir defa da buluşmuşlar.

Kızı “Anne nasıl bırakıp gittin dört çocuğunu? Biri daha yedi yaşında bebe” diyor.

Kadın “Kendi isteğimle gittim. Burada mutluyum. Gönlüm burada. Adam evli değil. Rahatlıkla geldim” diyor.

Son derece sakin. Hiç sinirlenmiyor.

Verdiği cevaplar çok net ve kararlı.

Ailede herkes ona hep bir “anne” olarak sesleniyor ve sorumluluğunu hatırlatıyor.

O ise hep bir “kadın” olarak cevap veriyor.

Peki kim bu jandarma mavi bereli Yunus Emre?

Peki kim bu yeni erkek?

Adı Yunus Emre’ymiş.

Dün programda onun da fotoğrafını ilk defa gördük.

Üzerinde mavi bereli üniforması var.

Kendini “eski bir silahlı kuvvetler mensubu” olarak tanıtıyormuş.

Stüdyodaki konuk: Bu üniforma artık kullanılmıyor

Ancak programa katılan biri bunun jandarma komando üniforması olduğunu, 2010’dan beri kullanılmadığını söylüyor.

Üstelik üniformanın üzerinde hiçbir rütbe işareti yok.

Ayrıca botları TSK standartlarına uygun değil.

Bir başka fotoğrafta ise üzerinde farklı bir üniforma var.

Büyük bir ihtimalle sahte bir üniforma bu.

Sadece evli kadın ve erkeklerin konuştuğu Tik Tok sohbetleri

Bunlar konuşulurken programa bu adamı Tik Tok üzerinden tanıyan başka iki kadın daha katılıyor.

Onlardan öğreniyoruz ki Tik Tok’ta sadece evli kadın ve erkeklerin buluşma grupları varmış.

O iki kadın da bu adamla öyle bir ortamda tanışmış.

Arayan kadınlardan biri uyarıyor:

“Programı izliyorum. Dikkat et, bu adam seninleyken başka kadınlarla yazışıyor” diyor.

“Müge Hanım, Nesrin halamın kaçtığı gün bu adam benim karıma da Tik Tok üzerinden istek gönderdi”

Biraz sonra aile içinden ikinci Tik Tok şok dalgası geliyor.

Nesrin’in yeğeni programa bağlanıyor ve şunu söylüyor:

“Müge Hanım halamın kaçtığı gün Yunus Emre denen bu adam  Tik Tok’tan benim karıma da mesaj attı. Karım bana gösterdi ‘Bak bu adam bana istek attı’ dedi” diyor.

Bundan yeğenin karısının da Tik Tok kullandığını öğreniyoruz.

Bir program içinde Tik Tok salgını bir sülalenin bütün kadınlarına yayılıyor.

Yeğen “Kurban olayım halam yerini söyle. Gelip alalım seni. Elalem bizi konuşuyor.”

Böylece Nesrin Hanıma “annelik”in yanında bir de “halalık” görevi yükleniyor.

Nesrin Hala ise bir seri katil serinkanlılığıyla kadınlığı üzerinden cevap veriyor:

“Ben Yunus Emre’den memnunum…”

Nesrin Hala’nın TikTok’ta takip ettiği erkeklerin hepsi üniformalı

Konuşma devam ederken Müge Anlı Nesrin Hanım’ın Tik Tok hesabına giriyor ve çok ilginç bir durumla karşılaşıyor.

Nesrim Hanım’ın Tik Tok’ta takip ettiği erkeklerin hemen hepsi üniformalı tipler.

Müge Anlı “Sizin üniformaya karşı bir takıntınız mı var” diye soruyor…

Nesrin Hala’dan cevap yok.

Hukuk danışmanının ahlaka davet tiradı

Bu arada programın hukuk danışmanı devreye giriyor ve giden kadını ahlaklı olmaya davet eden müthiş bir tirad atıyor.

“Dön ailene” diyor.

Nesrin Hala hala aynı seri katil havasında…

Bunun üzerine Müge Anlı son defa soruyor:

“Yani sen şimdi aşkını mı yaşayacaksın mutlu mutlu?

Nesrin Hala ses tonu hiç değişmeden cevap veriyor:

“Evet. Beni rahat bırakın, mutlu olmak istiyorum.”

Umudunu yitiren Ömer’in bedduası

Programın başında munis bir sesle eşine “Ne olur eve dön” diye ricada bulunan Ömer program sonunda umudu kesmiştir ve sözünü şöyle tamamlar:

“Daha düne kadar sana tek kelime kondurmadım. Ama artık seni Rabime havale ediyorum. Rabbim bana senin süründüğünü göstersin.”

Nesrin Hala ona da sakince cevap verir:

“Boşanmak istiyorum. Davamı ben buradan açayım bu iş bitsin…”

Olayın hikaye kısmı buraya kadar.

İlgilenmeyen gerisini okumaz.

Çünkü bu bölüm benim yorumum ve tartışma.

Pop sosyoloğun yorumu: Tik Tok birçok muhafazakar kadının içindeki Madam Bovary’yi çıkardı

Programı izledikten sonra yazının başında ürkek bir ifadeyle dile getirdiğim gözlemimi artık daha genelleştirici bir ifadeye çevirebilirim.

Bugün artık geleneksel aile yapısına sahip evli muhafazakar kadınlarda bir “Tik Tok” bağımlılığına ve salgınına doğru gidiyoruz…

Tik Tok sanki birçok kadının içindeki Madame Bovary’yi  açığa çıkarıyor.

Yaşlı danışmanların ahlaka davet tiradları yetmez

Müge Anlı olayın hikaye bölümünü olağanüstü bir başarı ile gözlerimizin önüne seriyor.

Program boyunca o dahil, bütün ekip kaçan Nesrin’e karşı ahlakçı bir tavırla karşı çıkıyor.

Bu da ATV gibi bir televizyonda normal.

Ancak şunu da unutmamalıyız.

Bu salgın bize aynı zamanda eve mahkum olmuş kadınların trajedisini de anlatıyor.

Yaşlı ahlakçı danışmanların yargılayıcı tiradları böyle programlar için kaçınılmaz bir şey.

Ama emin olun ki olaya pür sosyoloji ve psikoloji açısından bakan uzmanlar evini terk eden kadınları da anlamaya çalışacaktır.

Yani Nesrin Halaları…

Nilüfer Göle’nin Modern Mahrem’i bize ne demişti

Nilüfer Göle bir zamanlar “Modern Mahrem” kitabında başörtüsünün kızlara sokağa çıkma özgürlüğü vereceğini ve bağımsızlaştıracağını söylemişti.

Şimdi Instagram ve Tik Tok sokağa çıkamayanlara yepyeni bir ilişki ve özgürlük alanı vadediyor.

Yusuf Atılgan’ın kasaba yalnızlığına ne ilaç olabilir?

Bu da bir zamanlar Yusuf Atılgan’ın romanlarında gördüğümüz kasaba yalnızlığına ilaç gibi geliyor.

Diyeceğim bu artık bir “Muhafazakar/Seküler davranış” konusu değil.

Genel olarak bir kadın ve erkek yalnızlığı konusu…

O nedenle Müge Anlı’nın programlarında gördüğümüz bu olaylarda kadına sadece ahlakçı bir yargılama ile bakmak yeterli olmayacak.

Bence programda katılanları yargılamadan sadece sosyolojisi ve psikolojisi açısından bakacak danışmanlara da ihtiyaç var.

Yoksa Tik Tok kadınlarının Madam Bovary sendromları giderek artacak ve çok daha ağır trajedilere yol açacak.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.