1 Ocak 2025 günü bir adam çıktı ve bana şu soruyu sordu:
“Bu 8 Nisan günü kaç yaşında olacaksın?”
İlk duyduğumda sersemce bir soru dedim kendi kendime…
Sor ChatGPT’ye, anında cevabını al.
Ancak ikinci adımını atınca anladım ki o kadar sersemce bir soru değilmiş.
İsterseniz bu soruyu kim ve nerede sordu, o bilgiyle başlayayım.
Netflix 1 Ocak günü yeni bir belgesel filmi yayına koydu.
Adı “Don’t Die…”
Yani “Ölme.. sonsuza kadar yaşa…”
Belgesel 2023 başından beri çok konuşulan bir adamın günlük hayatını anlatıyor aslında.
Adı Bryan Johnson…
22 Ağustos 1977 doğumlu.
Yani 47 yaşında…
Soruyu işte bu adam soruyor…
Aslında sorusu tam olarak şöyle:
“Ertuğrul, bu 8 Nisan günü sen kaç ay yaş almış olacaksın?”
Normal cevap bir yıl, yani 12 ay…
Bryan Johnson “Senin için öyle olabilir, ama benim için öyle değil” diyor.
Bu adam 22 Ağustos günü doğmuş.
Diyor ki;
“Ben bugün 47 yaşındayım. 22 Ağustos’ta, yaş günümde ise 46 olacağım.
Yani bu bir yıl boyunca sen 12 ay yaşlandın. Bense bu bir yıl boyunca boyunca altı ay yaşlanmış olacağım.”
Adam resmen diyor ki bu bir yılda sen bir yaş yaşlandın, ben bir yaş gençleştim…
Belgesel işte bunu iddia eden adamın bir günlük hayatını anlatıyor.
Adı Bryan Johnson…
Amerikalı bir “teknoloji dahisi..”
Genç yaşta dijital ödeme sistemleriyle ilgili bir program yazmış ve milyonlarca dolar kazanmış.
Gençken resmen obezmiş.
Mutsuzmuş… “Tam anlamıyla hayatın kenarındaydım” diyor.
Sonra bir gece kendisine “vahiy” gibi bir şey gelmiş.
Ve hayatını yeniden planlayıp kendine çok iddialı bir hedef koymuş:
“Ölmemek…”
Çok iddialı.
“Ben ölmeyeceğim ve sonsuza kadar yaşayacağım” diyor.
Sahip olduğu teknoloji bilgileri ve “Coding” yeteneğiyle bir “Benjamin Button” programı yazmış.
Yani yaşlanmayı geri çevirme programı…
Bugün 47 yaşında ve belgeselde bize açıkladığı iddiası şu:
“Sayısal yaşım 47, ama şu an bedenimin ve ruhumun gerçek yaşını altı yaş indirdim. Yani 41 yaşındayım.
En çarpıcı sözü de şu:
“Bu programa başladığımdan beri altı yaş gençleştim ve bugün 41 yaşındayım. Ama 22 Ağustos günü yine 4o yaşıma ineceğim..”
Tam böyle demiyor, ama bunu demeye getiriyor.
Hesabı da şu:
“Bu 12 ayda siz 12 ay yaşlanacaksınız, bense sadece altı ay yaşlanacağım. Dolayısıyla teorik olarak 41.6 yaşıma girmiş olacağım. Ama aynı sürede yaşımı biraz da geriye çevirdiğim için, yine 40 yaşıma ineceğim…”
Bu yılbaşına kadar hedefimiz Uzun yaşamaktı… Şimdi hep yaşamak mı oluyor yani…
Nasıl olacak bu?
Gelin bakalım.
Bryan Johnson, Ferrari’si dahil her şeyini satmış, bütün gücünü ve zamanını ölmemeye vermiş.
Bunun için ilk iş, kendine yepyeni bir hayat programı hazırlamış.
Kendini bir tür “sürekli yoğun bakım ünitesine bağlı erkek” haline getirmiş.
Bizim yılda bir yaptırdığımız kan ve idrar tahlilini bırakın her gün, her saate çevirmiş.
Yani adamın sürekli olarak 65 “biomarker’ı” ölçülüyor.
Yani “full” kan ve idrar testi, artı bilmediğimiz, duymadığımız onlarca şey daha..
Bilin bakalım 65 farklı testin 3 numarasında ne var?
Testosteron…
Burada bir parantez açıp bir ayrıntı vereyim.
Bu programı uygulamak için kendine bir asistan almış.
Hayatının uyku dışında tamamı onun gözetiminde geçiyor.
Bu hayat programını paylaşmak için bir web sitesi açmış.
Ancak siteye pek ilgi olmamış. Bunun üzerine asistanı “Günlük ölçümlerimizi bu sitede paylaşalım ” demiş.
Ve koymaya başladıkları andan itibaren ilgi müthiş yükselmiş, bugün kendi markası altında bütün bu ürünleri satan bir e-pazarlama şirketi haline gelmiş.
Neyse asıl meseleye dönelim.
Günlük olarak ölçülen şeyler arasında başka şeyler de var.
Mesela BMI…
Body Mass Index…
Vücut kitle endeksi…
Yağ endeksi…
Adam her gün ereksiyonunu bile ölçüyormuş….
Buna bilimsel olarak “Gece ereksiyon endeksi” deniyormuş.
Ama Bryan Johnson bunu “Penis workout” olarak niteliyor.
Yani “Penis cimnastiği.”
Ve “Bu bir ‘Use it or Lose it’ meselesidir” diyor.
“Kullan veya kaybet…”
Türkçeye vulgar bir deyişle “İşleyen demir pas tutmaz” olarak çevrilebilir.
“Bu nedir yahu” dedim…
Bir erkeğin gece boyunca kaç saat ereksiyonda kaldığını gösteren bir endeksmiş…
Vay canına…
Duyduğum an benim de merak endeksim yükseldi.
Blueprint Byran Johnson sitesine girip anlatılan ayrıntıları aldım.
Normal ölçüler şöyleymiş:
(*) 20’lerinde sağlıklı bir erkek için gece boyunca üç ayrı ereksiyon döneminde toplam üç saat ve üstü…
(*) 75 yaş üstü sağlıklı bir erkekte gece boyunca toplam 50 dakikanın altı…
Bence bir erkek için yaşlanmanın trajedisini gösteren en anlamlı endeks…
“Sonsuz adam Bryan Johnson” kendi “gece ereksiyon endeksini” de açıklamış.
3 saat 14 dakikaymış.
Bir kitabımda “Kadının peak, yani zirve yaşı 47’dir” diye yazmıştım.
Meğer erkeğin de öyleymiş.
47 yaşında 3 saat 14 dakika gece ereksiyonu…
Orada da bırakmıyor, “AndroAge” adlı bir endeks daha açıklıyor.
AndroAge, yani “erkeklik yaşı…”
Bunun için de şu değişkenler ölçülüyor:
(*) Sperm volümü
(*) Kan akış miktarı
(*)İdrar akış hızı
(*) Prostat sağlık durumu.
Sonsuz Adam Bryan kendi erkeklik yaşını da açıklıyor:
“20 altı…”
Peki “Sonsuz adam” olmak için bunlar dışında ne yapmak lazım?
Tabii ki önce beslenme…
Adamın üç öğün yemeği var.
Bunun için saatleri ayarlama enstitüsü kurmuş.
(*) Sabah kahvaltısını saat 6’da alıyor.
(*) Öğle yemeği saat sabah 9’da.
(*) Son öğün olarak akşam yemeğini ise öğleden önce saat 11’de yiyor.
Neler yiyeceğinize gelince…
Onları saymak yerine neleri asla ağzınıza koymayacağınızı söylüyor.
Sevdiğiniz yemek diyebildiğiniz ne varsa; mesela ekmek, pasta, peynir, makarna, unutun…
Zaten verdiği diyet listesinde bildiğimiz bitki, et, peynir gibi herhangi bir şeyin adı yok.
Sadece madde isimleri ve kimyasal formüller var,
Manganez, protein, kreatin vs…
Bunun için her gün 50 ile 100 arasında destekleyici vitamin, şu bu hapı alacaksınız.
Kendisi vegan olduğu için size de “Ot gibi yaşama” diyeti veriyor.
Filmde beni en çok şaşırtan sahne oğlundan kendisine kan nakli yapıldığını gösteren bölüm oldu.
Sonsuz adam ölümsüz olmak için resmen “vampirlik’” yapıyor.
Oğlunun genç kanını alıp kendi damarlarına zerkediyor.
Bunun da çok normal bir işlem olduğunu anlatıyor.
Görüntülere bakıyorum.
Oğlan da mutlu, kendisi de…
Adamın tek makul olduğu konu egzersiz.
Beni şaşırtacak derecede az egzersiz öneriyor.
Haftada altı saat yeter diyor. yani günde bir saate yakın.
Hiçbir şey değil, bunu ben de yapıyorum.
İyi güzel de bu açıkladığı sonuçlar ne anlama geliyor?
Kiminle karşılaştıracağız bu sonuçları…
Meğer varmış.
Meğer bir “Benjamin Button ligi” bile varmış.
Dave Pascoe adında 61 yaşındaki bir başka erkek daha ortaya çıkmış ve biomarker sonuçlarını yayınlamış.
İddiası şu:
”61 yaşımdayım ve bütün endeks ölçümlerim senden iyi…”
Durun bitmedi…
Sonsuza kadar yaşamak isteyenlerin bir de uluslararası ligi, bir “Benjamin Button Olimpiyatları” yarışması varmış.
Yani “Yeryüzünde kim her 12 ayda daha az yaşlanıyor ligi…”
Bu listede Bryan Johnson 0.620 skorla 3’üncü sırada görünüyor.
Yani 12 ayda altı ay yaşlanıyormuş.
Birinci sırada Aldo Britschgi, ikinci sırada ise Daniel Lewis adlı iki iki kişi var.
Onların biomarker ölçütleri yılda, yani 12 ayda beş ay yaşlandıklarını gösteriyormuş.
Adamlar hiç ölmeyeceklerini iddia ettiklerine göre biz ölümlüler bu Sonsuz Gençlik Olimpiyatlarında altın madalyanın kime gideceğini hiç göremeyeceğiz.
Peki bu adamlar dünyadaki öteki insanlara göre ne durumdalar?
Bryan Johnson kendi sitesinde sonuçları şöyle ilan ediliyor:
(*) Benjamin Buttonlaşmada, yani yaşça geriye gitmede dünyanın ilk yüzde 1’indeyim.
(*)Vücut Kitle endeksinde dünyanın ilk yüzde 1’indeyim.
(*) Vücut yağı konusunda dünyanın ilk yüzde 1’indeyim.
(*) Vücuttaki enflamasyon düşüklüğü konusunda dünyada ilk yüzde 1’deyim.
(*) Veeee gece ereksiyon endeksinde dünyanın ilk yüzde 1’indeyim.
“Ölme: Sonsuza Kadar Yaşa” belgeseli bittiğinde oturup kendime sordum.
“Türkiye’de kim sonsuz adam olabilir?”
Aklıma gelen ilk isim doğal olarak Osman Müftüoğlu oldu.
Her gün en az 17 bin adın atıp onlarca destekleyici vitamin alan ve bize her gün uzun yaşama sırlarını anlatan Osman Hoca’nın “Hayatın doğal akışı içinde” bu listeye girmesi gerekmez mi? Bana göre adımlarıyla fazlasıyla hak etti.
Sırf onun adını görebilir miyim diye “Dünya gençleşme olimpiyatlarında“ ilk 200’e girenlerin adlarına tek tek baktım.
Osman Hocanın adı yoktu.
Onu bırakın, ne başka bir Türkün ne de Kürdün adı vardı.
Gözüme takılan son şey ise, ‘Ölümsüzlüğün faturası nedir’ sorusuydu.
Belgeselde Bryan Johnson bunun fiyatını da veriyor.
Kendisi bunun için yılda 2 milyon dolar harcıyormuş.
Şöyle basit bir hesap yapayım dedim.
Bir yıllık asgari ücretle kaç yıllık Benjamin Button gençleşmesi alabiliriz…
O parayla ancak “Erken ölüme tek yönlü ekspres bileti alınabiliyormuş.
Film bitti…
Kasım ve aralık aylarında içki ve yemek konusunda yaşadığım şahane hayattan bana kalan 2.5 kiloyu düşünmeye başladım.
Benim hesabım şuydu…
Bu anti Benjamin Button kürle 12 ay boyunca 14 aylık yaşadım…
Bu hesapla 8 Nisan’da 78 değil, 78.2 yaşıma gireceğim…
Değer miydi?
Vallahi de değerdi.
Öyle yoğun bir iki aydı ki…
Gece ereksiyon endeksimi ölçmeye bile zaman kalmadı.
8 Ocak 2025 - Ortadoğu’da dengeleri sarsacak bir fotoğraf
7 Ocak 2025 - Yılın ilk tuhaf Netflix sorusu: Son bir yılda kaç ay yaşlandınız?
5 Ocak 2025 - Bu fotoğrafa bakınca aklıma onlar geliyor
4 Ocak 2025 - Hangisi daha kalabalıktı: Ferdi Babacılar mı, Orhan Abiciler mi?
3 Ocak 2025 - Son 48 saatte Riyad ve Şam’dan gelen 4, Moskova’dan gelen 6 istihbarat raporu