Yaşasın cemreler düştü

Sıcakların artması, halk arasında “cemre” olarak tanımlanır. Ve bu, baharın gelişini müjdeler. Cemre düşmesi soğuk havaların giderek geride kaldığının habercisi olarak bilinir bunu yanı sıra, aslında doğanın uyanışını simgeleyen, insanlara mevsimlerin değişimini hatırlatan önemli bir işarettir. Cemrelerin birer hafta arayla, havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır. İlk cemre, 19-20 Şubat tarihlerinde havaya düşer, ikinci cemre, 26-27 Şubat’ta suya, üçüncü ve son cemre ise 5-6 Mart tarihlerinde toprağa düşer. Halk arasındaki yaygın inanışa göre, soğuk kış günlerinin ardından, ilk cemrenin düşmesi ile birlikte hava, su ve toprak sırasıyla ısınmaya, doğa canlanmaya başlar. Bu geleneksel inanış her yıl aynı heyecanla beklenir. Cemrelerin düşmesi, baharın resmen başladığının da bir simgesidir. Cemreler, adeta birer işaret fişeği gibi, doğadaki değişimin hızla ortaya çıkmasını sağlar.

Bahar; doğanın uyanışı, yaşamın tazelenmesi, yeni başlangıçlar gibi metaforik anlamlar taşır. Doğa yeniden renklenmeye, bereketini hissettirmeye, ağaçlar tomurcuklanmaya, günler uzamaya, bahar dalları açmaya başlar. Baharın gelişi, doğada olduğu gibi insan ruhunda da önemli değişikliklere yol açar. Güneş ışığı ve doğayla iç içe olmanın, serotonin (mutluluk hormonu) seviyesini artırdığı artık bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Uzun kış günlerinin ardından güneşin daha fazla parlaması, doğanın yeşermesi ve çiçeklerin açması, insanlar üzerinde pozitif etkiler yaratır. İnsanlar, doğanın uyanışıyla birlikte, kendilerini daha huzurlu, enerjik ve mutlu hissederler.

İnsanlar baharın gelişini yeni fırsatlar olarak görürler

Bahar, bir tür içsel yenilenme ve uyanıştır. Bahar, aşkın filizlenmesi için adeta ideal bir zemin sunar. Aşk bu dönemde, kışın soğukluğunda uyuyan bir tohum gibi yeniden uyanır. İçsel bir tazelik hissi, insanların kalbini de etkiler. Doğanın canlanması ve havanın ısınması, insanlara yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunar. İnsanlar, baharın gelişini yalnızca mevsimsel bir değişim olarak değil, aynı zamanda yeni fırsatlar, umutlar ve başlangıçlar olarak da algılarlar. Bahar, ruhsal anlamda da bir tazelenmeyi tetikler; bu dönemde insanlar kendilerini cesaretlenmiş ve motive olmuş hissederler. Bu mevsimde, doğanın sunduğu enerji ve canlılık, insanları daha pozitif düşünmeye ve aktif olmaya teşvik eder.

Bahar, sadece kişisel değil, kültürel anlamda da oldukça önemli bir dönemeçtir. Birçok toplum, baharı yeni başlangıçların, umutların ve yeniliklerin sembolü olarak kabul eder. Baharın gelişi, eskiyi geride bırakıp taze bir başlangıç yapma arzusunu pekiştirir. Bu nedenle, bahar, topluluklar için bir yenilenme, canlanma ve kutlama zamanıdır. Bahar şenlikleri, festivaller, geleneksel kutlamalar, farklı kültürlerde doğanın uyanışını ve yaşamın tazelenmesini kutlamak için düzenlenir. Bu kutlamalar hem doğanın döngüsünü onurlandırmak hem de toplumların birlik ve beraberlik içinde bu özel dönemi kutlamaları için önemli fırsatlar sunar. Bahar, insanların geçmişin yüklerinden arınarak geleceğe umutla bakmasına da olanak tanır. İşte bazıları:

Nevruz

Özü itibariyle baharın gelişinin coşkuyla karşılandığı bir gün. 21 Mart bütün varlıklar için uyanış, diriliş ve yaradılış günü olarak kabul edilerek, Nevruz/ Yeni Gün bayramı adıyla kutlanıyor. İnsanlar bu dönemde doğaya olan bağlılıklarını kutlamak için çeşitli etkinlikler düzenleyerek, baharın bereketine dua ederler.

Nisan Bloemencorso Bollenstreek / Çiçek Geçit Töreni

Her yıl nisan ayında baharı karşılamak için yapılan Çiçek Geçit Töreni, Hollanda’nın en önemli etkinliklerinden biri. Güney Hollanda’daki Noordwijk şehrinden cumartesi yola çıkan geçit pazar günü Haarlem kentinde sonlanıyor.

Walpurgis Gecesi – Kuzey Avrupa. 

Walpurgis Gecesi, 30 Nisan’da Kuzey Avrupa ve İskandinavya’da kutlanan geleneksel bir bahar bayramı. İsveçliler bu özel gecede şenlik ateşleri yakıp geleneksel bahar türküleri söylüyorlar.

Holi Bayramı – Hindistan 

Hint kültürünün en büyük bayramlarından biri. Kışın son dolunayında gerçekleşiyor. Baharın yeniden gelişinin kutlandığı Holi Bayramı’nın dini dayanağı Holika efsanesi. Her yıl Holika’nın ruhu için yeniden yakılan Holika ateşiyle birlikte iyiliğin kötülük karşısında galip gelmesiyle sokaklarda dans ediliyor. Holi Bayramı’nda insanlar ağaçlar gibi yeşil giyiniyor ve bambu borularla birbirlerine renkli toz üflüyorlar. Çocuklar da su tabancaları ile birbirlerine renkli sıvılardan fışkırtıyor. Ve sonunda bahara yakışan rengarenk bir görüntü ortaya çıkıyor.

Songkran Su Festivali – Tayland 

Tayland’da Bahar ve Yeni Yıl kutlamaları kapsamında düzenlenen Songkran Su Festivali, üç gün sürüyor. Su, yeni yılda insanların evlerini ve ruhlarını temizleyerek yenilenmeyi ve yeniden doğuşu temsil ediyor. Taylandlılar bu yüzden Buda resimlerinin üzerine su dökmek için tapınakları ziyaret ediyor.

Sakura Festivali – Japonya  

Japonya’nın kiraz çiçekleri (sakura) festivali, Mart sonundan Mayıs başına kadar sürüyor. Japonlar yüzyıllardır devam eden Hanami (çiçek izleme) Bayramı ile ağaçların altında partiler düzenleyerek baharı karşılıyorlar.

İlkbahar Ekinoksu – Meksika

Bahar ekinoksu, her yıl 20 ve 21 Mart’ta, Meksika’nın başkentinin 50 kilometre kuzeydoğusundaki Teotihuacan arkeolojik kalıntı alanında kutlanıyor. Binlerce kişi Teotihuacan bölgesinde 09:00 – 13:00 saatleri arasında bölgedeki en büyük yapı olan Güneş Piramidi’nin tepesine 360 ​​basamak tırmanıyor. Bunu yapan kişiler atalarının izinden gittiklerine inanıyor. Bu eylemi gerçekleştirerek tanrılardan enerji ve sağlık istiyorlar.

Hangi kültür, ülke veya din mensubu olursa olsun, baharın anlamı neredeyse her yerde benzer. Bahar hem doğanın hem de insanların yeniden doğuşu ve uyanışıdır. Aynı zamanda hayatın yeniden şekillendiği, umudun ve yeniliğin başlama noktasıdır.

Her bahar, insanlara kendilerini yenileme ve yeniden doğma fırsatı sunar. Tıpkı doğanın canlanması gibi, bizler de içsel bir tazelenme yaşayabilir, hedeflerimize odaklanabilir ve yaşamı taze bir bakış açısıyla keşfedebiliriz. Bahar, bir yenilik ve umut dönemi olarak bizlere, geçmişin yüklerinden arınarak geleceğe adım atmanın gücünü hatırlatır. Bu mevsim, sadece doğanın değil, ruhumuzun da canlandığı bir dönüm noktasıdır. Ve her bahar, hayatımıza yeni bir başlangıç, yeni fırsatlar ve sonsuz umutlar sunar. Baharı bir şiir ile karşılamaya ne dersiniz?

Bahar Geliyor

Damlardaki kar, saçaklardaki buz,

Kanı kaynayan suya dar geliyor.

Haberin var mı?

Oluklardan akan su sesinde bahar geliyor.

Duy güneyden estiğini rüzgarın;

Göreceksin neler olacak yarın.

Yuvada çırpınan yavru kuşların

Uçmak hevesinde bahar geliyor.

Cahit Sıtkı TARANCI

Üçüncü cemre de toprağa düştü ve sahiden İstanbul’da sanki bahar geldi

Datça’ya bahar geldi bile