Gıda fiyatları dünyada dip yaptı, Türkiye’de 33 aydır kesintisiz artıyor
Çiftçiler borç yükü ve yüksek faizli kredilerle üretimden kopma noktasına geldi. Ziraat Bankası’nın kredileri kısması yabancı bankaların rolünü artırırken bu gıda fiyatlarında yeni bir krizin habercisi olabilir. Tarımda sürdürülebilirlik tehlikede.
Çiftçiler artan borç yükü ve yüksek faizli kredilerle üretimden kopma noktasına geldi. Ziraat Bankası’nın kredi musluklarını kısması yabancı bankaların rolünü artırırken bu gıda fiyatları üzerinde yeni bir krizin habercisi olabilir. Ucuz kredi ve gerçekçi destek politikaları olmadan, tarımda sürdürülebilirlik tehlikede.
Bu yıl çiftçiler ve tüketiciler için oldukça zor geçiyor. Çiftçiler, harcadıkları emek ve paranın karşılığını alamadıkları için ülkenin dört bir yanında seslerini yükseltmeye başladılar. Biz tüketiciler ise çiftçinin zararına satış yaptığı bir dönemde, dünyanın en pahalı gıdalarını tüketen ülkelerden biri haline geldik. Yazın bolluk ve bereket dolu günleri geride kalırken, yeni üretim sezonuna girerken bizleri nelerin beklediğini bilmiyoruz. Ancak şunu şimdiden söyleyebilirim: Çiftçiyi zor günler bekliyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı bu sorunları muhalefetin mitinglerine bağlasa da ben sizlere çiftçilerimizin durumunun ne kadar kötüye gittiğini somut verilerle anlatmak istiyorum.
Tarımsal üretim için çiftçilerin finansmana ihtiyacı var ve bu nedenle kamu, yerli ve yabancı bankalardan kredi alarak üretim yapmaya çalışıyorlar. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 2004 yılında çiftçilerin bankalara olan borcu 5,4 milyar lira iken, 2024 Temmuz ayında 706,9 milyar liraya çıktı. Bu tam 130 katlık bir artış anlamına geliyor.
Temmuz ayında tarım kredisi kullanım artış hızına baktığımızda, bir önceki aya göre %2,2, bir önceki yılın aralık ayına göre %21 ve son bir yılda %46,7 oranında artış olduğu görülüyor. Bu 707 milyar liralık borcun %79’u kamu bankalarına, %7’si yerli, %14’ü ise yabancı bankalara ait kredilerden oluşuyor. Ancak 2004 yılında yabancı bankaların payı %1 iken bu oran bugün %14’e yükselmiş durumda.
Bu noktada dikkatinizi çekmek istediğim önemli bir husus var: Geçen yılın temmuz ayında yabancı bankaların toplam tarım kredileri içindeki payı %8 iken, bugün bu oran %14’e çıkmış durumda. Buna karşın kamu bankalarının oranı %86’dan %79’a düştü. Ziraat Bankası’nın tarım kredisi musluklarını kıstığını söyleyebiliriz ve bu durum krediye ihtiyacı olan çiftçiyi yabancı bankalardan kredi almaya zorluyor. Yabancı bankaların bu kadar tarım kredisi verme isteği ise ayrıca tartışılması gereken bir konu.
Daha önce çiftçi borçları hakkında yazmıştım. Okumak isteyenler için buraya bırakıyorum: “Çiftçi Kredi Borcunu Ödeyemiyor: Son Altı Ayda Tarım Kredileri Takip Oranı Yüzde 22 Arttı”. O zaman çiftçilerin takipteki borçlarının arttığını ve buna karşı bir önlem alınması gerektiğini yazmıştım.
Şimdi çiftçilerin kredi borçları artsa bile zamanında ödeyemediklerini ve tarım kredilerindeki takip oranının 2024 Temmuz ayında bir önceki aya göre %8,4, bir önceki yılın aralık ayına göre %32,9, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %24,2 arttığını görüyoruz. Son bir ayda çiftçilerin takibe düşen borç miktarı 214 milyon liralık artışla 2 milyar 754 milyon liraya ulaştı.
Hasat sezonunun en yoğun olduğu aylarda, çiftçinin borçlarını ödeyememesi, ürünlerinin para etmemesinin en bariz göstergesidir. Ve daha bunun ağustos ve eylül ayları var.
Yeni bir üretim sezonuna girerken, ucuz kredi bulamayan çiftçimiz yerli ve yabancı bankalardan, özellikle de yabancı bankalardan yüksek faizli kredi almak zorunda kalacak. Bu durumda gıda fiyatları düşer mi? Biz ucuza üretilemeyen gıdayı alamazsak çiftçinin malı elde kalmaz mı? Bu da yeni bir krizi doğurmaz mı?
Artık çiftçimizin borçlarını borçla kapatmaya çalıştığını kabul etmeliyiz. Sorunları halının altına süpürerek daha ne kadar görmezden geleceğiz? Eğer çiftçilerin üretimde kalmasını ve ucuz gıdaya erişimi istiyorsak, öncelikle tarımsal girdi maliyetlerini gerçekçi bir destekleme politikasıyla düşürmeliyiz. Çiftçilere ucuz kredi desteği sağlanmadan bu iş yürümez. Bunun için kamu Ziraat Bankası’nın yeniden kredi musluklarını açması gerekir.
Eğer bu yapılmazsa, gemi su almaya başladı demektir, haberiniz olsun.
20 Aralık 2024 - Kasım 2024 TMO Raporu: Kuraklık tehlikesi kapıda mı?
18 Aralık 2024 - Suriye’nin tarımdaki kalkınmasında Türkiye’nin rolü
8 Aralık 2024 - Avrupa’dan geri dönen ürünler: Biz ne yiyoruz?
27 Kasım 2024 - Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı tercihini zenginlerden yana kullandı