Destekler arttı mı azaldı mı? Yeni düzenlemeler çiftçiyi nasıl etkileyecek?
Geçen yıl rekolte düşüklüğü sonucu fiyatlar fırlayınca ihracat yasağı ile iç piyasa dizginlenmeye çalışılmıştı. Geçen yıl 250 lira olan zeytinyağı fiyatları yeni mahsulde kaç lira olacak? Tüketici litresi 500 TL'den zeytinyağı mı tüketecek?
Zeytinde bazı bölgelerde hasadın başlamasıyla bu yılın tüm tarımsal ürünlerin ana konusu olan alım fiyatlarının ne olacağı tartışmaları da başladı. İlk olarak Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik) zeytin üretim maliyetlerini açıkladı. Birlikten yapılan açıklama 10 dönüm ve 250 zeytin ağaç başına yapılan üretimde bir kilo zeytinin üretim maliyeti 34 lira 20 kuruş olarak açıklandı.
Marmarabirlik’in açıkladığı bir kilo zeytin üretim maliyeti bana tartışmalı geldi. Neden olduğunu kısaca açıklamaya çalışayım. Biliyorsunuz 2022 yılında 2 milyon 976 bin ton zeytin üretimi ile Cumhuriyet döneminin üretim rekoru kırılmıştı. Geçen yıl yaşanan kuraklık nedeniyle zeytinde rekoltemiz bir milyon 520 bin tona düşmüştü. Bu yılın tahminleri ise 2 milyon 900 bin ton civarında. Ülkemizde üretilen zeytinin %68’i yağlık, %32’si sofralık.
Marmarabirlik’in merkezi ve ana alım noktası Bursa ilimiz olduğu için maliyet hesabını Bursa ilini hesap ederek yapmış olduğunu düşünüyorum. İş böyle olunca Bursa ilinde sofralık zeytinde ağaç başına verim 16 kilogramla 2022 yılında yakalanmış. Ancak Marmarabirlik’in hesabında 32 kilo verimle maliyet hesaplandı. Verimin iki kat hesaplanması maliyetleri düşürüyor.
Zaten bu konuda Marmarabirlik Başkanı Hidamet Asa “Zeytinin kilogram maliyeti üzerinden piyasada olumsuz algı oluşturulmak isteniyor. Çok basit bir hesap yapmak gerekirse; zeytin az olunca ağaç başına verimlilik az olur, dönüm başı maliyeti yüksek olur. Zeytin çok olunca ağaç başı verimlilik artar, dönüm başına maliyet de azalır. Haliyle 1 kilogram zeytinin maliyeti de düşer. Bu mantık ve hesaplama herkes tarafından iyi bilinmektedir. Ağaç başına alınacak verimi belirtmeden, kaç dönüm üzerinden hesap yapıldığı belirtilmeden yapılan maliyet açıklamaları gerçekle örtüşmez. Marmarabirlik teknik ekiplerimiz tarafından sahadan aldığımız verileri değerlendirerek bir maliyet hesabı ortaya koyar ve üreticiyi mağdur etmeyecek politikalarla hareket ederiz” açıklamasıyla çok doğru söylüyor.
Eğer ağaç başına verimi 32 değil de 16 kilo alırsanız maliyet bir anda 68 lira 40 kuruşa çıkıyor. İşte o yüzden verim gerçekten çok önemli.
Burada sormamız gereken hangi verinin doğru olduğu. Çünkü en yüksek rekolte aldığımız yılda ağaç başına verim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinde Bursa’da 16 kilo iken Marmarabirlik nasıl 32 kilo buldu? Bir bölgede yüzde 100’ü aşan bir verim var ise başka bir bölgede hiç zeytin alınamıyor demektir. Şu ana kadar kamuoyuna yansıyan böyle bir durum yok. Öyle ise Asa’nın dediği gibi “Zeytin çok olunca ağaç başı verimlilik artar, dönüm başına maliyet de azalır” ilkesinden hareketle herkes hesap yapıyorsa zeytinin gerçek maliyeti nedir?
Öte yandan TÜİK’in açıkladığı eylül dönemine ait tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) verilerine göre zeytin üreticisi eylül ayında zeytinini bir önceki yıla göre %99 artışla 72 lira 94 kuruştan satmış. Buradan da bakınca zeytin üreticisi bir önceki yıl göre maliyetlerini kurtaracak şekilde bir satış yapıyor. Gerçekten böyle mi?
Maliyet hesaplarında benim oyum üreticiden yanadır. Çünkü Tarım ve Orman Bakanlığı 2025 yılında zeytin ve zeytinyağı desteklerini kuruda %4, suluda %21 azalttı. Bir de maliyet hesapları üzerinden üreticiyi kimse zarar ettirmeye zorlamamalı.
Zeytin fiyatı ve maliyeti önemli olduğuna göre; ürettiğimiz her dört zeytinden üçünün yağlık olmasından dolayı bizim sofralarımıza gelen zeytinyağı fiyatlarını da etkiliyor. Geçen yıl dünyada ve ülkemizde rekolte düşüklüğü sonucu fiyatlar yukarı yönlü fırlayınca ihracat yasağı ile iç piyasa dizginlenmeye çalışılmıştı.
Geçen yıl 250 lira olan zeytinyağı fiyatları yeni mahsulde kaç lira olacak? Tüketici litresi 500 liradan zeytinyağı mı tüketecek? Yoksa son günlerin önemli gündem maddesi olan gıdada tağşiş ve taklit ürünlere mi maruz kalacağız? Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı’na büyük bir görev düşüyor.
Sonuç olarak zeytin üreticilerinin kazandığı, tüketicinin ise aldatan ürünlerle karşılaşmadığı bir piyasa düzeni oluşturulmalı. Ancak şu anki tabloya baktığımızda birçok tarımsal üründe yaşanan sorunlara zeytin üreticilerinin de eklenmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
20 Aralık 2024 - Kasım 2024 TMO Raporu: Kuraklık tehlikesi kapıda mı?
18 Aralık 2024 - Suriye’nin tarımdaki kalkınmasında Türkiye’nin rolü
8 Aralık 2024 - Avrupa’dan geri dönen ürünler: Biz ne yiyoruz?
27 Kasım 2024 - Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı tercihini zenginlerden yana kullandı