Geçenlerde hava sanki bahar gibiydi. Arkadaşları arayıp haydi kalkın Bebek Kahveye gidip biraz içimizi açalım dedim. Hepsinin işi varmış olamadı.
Ben de evimin balkonunda şezlonga yayıldım, güneşin kucağına bıraktım kendimi. Mini şortumu da çekmiştim. Servis işlerimi yapmakla görevli itaatkarıma bana hemen yabancı dergileri getirmesini ve bir de espresso yapmasını söyledim.
Kahvem dergilerimle birlikte servis edilince kahve aromalı sigarillomdan bir tane aldım, itaatkarım bunu görür görmez görevini iyi bildiği için elinde çakmak yanı başıma geldi. Size bir şey söyleyeyim mi kahve aromalı sigarillo ile espresso birlikte olağanüstü uyumlu aşıklar gibiler. Adamı içeriye yolladıktan sonra yabancı dergileri karıştırarak keyfime bakmaya başladım. Güneş yakıcı değildi ama çıplak bacağımı tatlı tatlı okşuyordu.
Bazaar dergisinde Elle Macpherspon ile ilgili bir yazı vardı. Kadının çok güzel fotoğraflarını da çekmişler. 60 yaşındaymış Elle. Dergide bu yaşına rağmen kadının bu kadar güzel ve seksi görülebilmesi övülüyordu. Derginin yayıncıları zamanımızda 60 yaşın artık yaşlı sayılmadığını bilmiyor galiba diye düşündüm.
Daha sonra Elle’nin yaşı kadar sahnelerde olan Ajda Pekkan aklıma geldi.
60 yıldır sahnelerde gördüğümüz Ajda 78 yaşında ve bence Elle’den çok daha seksi görünüyor ve üstelik 12 Haziran’da ilk stadyum konserini Beşiktaş stadyumunda vermeye hazırlanıyor.
60 yaşındaki Elle’ye tanrıça muamelesi yapan dergi 78 yaşındaki Ajda’nın fiziğini, tazeliğini görseydi kim bilir neler yapardı diye düşündüm.
Tabii ki gidiyoruz Ajda ve arkadaşlarının konserine stadyuma. Arkadaşlarımla bunu yaza merhaba partimiz olarak düşündük.
Konserin en ucuz bileti 700 TL’den, en pahalı bilet ise 15 bin TL’den satışa sunuldu. Biz stadyumda nasıl olsa dev ekran da olur diye önce en ucuzundan alalım bileti diye düşündük ama aramızda lüksüne, rahatlığına düşkün olanlar var, onlar ısrar edince en ucuz ile en pahalı olanlar arasında orta bir yerden aldık biletlerimizi.
Halbuki ben 700 liralık biletlerden alarak gençlerin arasında oturup izlemeyi isterdim konseri. Onlar eğlenmeyi çok daha iyi biliyor. Ama bu defa grubun kararına uydum.
Ajda ile birlikte sahneye çıkıp onunla düet yapacağı söylenen starlar arasında Selda Bağcan, Sıla, Edis, Nilüfer, Kenan Doğulu, Mabel Matiz de var diye biliyoruz şimdilik. Bakalım sonra bu listede değişiklik olacak mı, sorduğum bazı insanlar Mabel Matiz isminin henüz netleşmediğini de söylüyor.
Ajda bu konuda şunları söyledi: “12 Haziran Beşiktaş Stadyumu Ajda ve Arkadaşları… Tabii ki merak ediyorsunuz kim bu arkadaşları. Çok sevdiğim arkadaşlarım, gönlüme dokunan sesler diye ufak bir tüyo vermiş olayım. İlerleyen zamanlarda zaten detayları öğreneceksiniz. Uzun soluklu kariyerimde bir ilk olması bakımından da Beşiktaş Stadyumu konserini çok önemsiyorum ve büyük heyecan içinde hummalı bir hazırlık sürecindeyiz. Hepimiz için unutulmaz bir hatıra, hafızalardan silinmeyecek bir gece olması dileğiyle. Öyleyse 12 Haziran’da sağlıkla ve huzurla, heyecan ve aşkla, siz çok sevdiklerimle buluşmak üzere.”
Kadının açıklaması bile kendi gibi dinamik ve seksi.
Ben özellikle Selda Bağcan ile Ajda’nın birlikte yapacağı düeti merakla bekliyorum.
78 yaşında fiziği ve güzelliği ile efsane yaratan Ajda’nın uzun kariyerinde stadyum konseri bir ilki oluşturuyor. Bu yüzden Ajda’nın özellikle heyecanlı olduğu ve çok iyi hazırlanmakta olduğu da konuşuluyor dedikodu mekanlarında.
Ajda’nın 78 yaşına rağmen kendine bu kadar iyi bakabilmek için estetik dışında neler yaptığını fazla bilmiyorum ama okuduğum dergiye göre Elle MacPherson kafeinden uzak duruyormuş ve şunları da söylemiş:
“Dışarı çıkıp ayaklarımı yere basıyorum. Nitrik oksidi uyarmak için sabah güneşinde biraz yoga yapıyorum veya Dr Zach’in dört dakikalık egzersizini yapıyorum. Bazen sonrasında soğuk bir dalışa gidiyorum ve günüme hazırlanmadan önce güneş ışığında bir matcha içiyorum.”
Bu Elle bu kadar işi yapabilmek için sabah kaçta uyanıyor bilmiyorum ama Matcha çayı geleneksel Japon çay seremonilerinde içilen çaymış. Gölgede yetiştirilen çay ağacı yapraklarından elde ediliyormuş. İçinde hiç katkı maddesi olmadan, Japonya’da yetişen ve işlenen yeşil çaylardan hazırlanıyormuş.
Etilerde bazı dükkanlarda satıldığını duymuştum bunun. biraz sonra benimkini alışverişe göndereceğim ve çayı mutlaka bulup getirmesini ve bana demlemesini isteyeceğim.