Evlilik mi, orgazm mı? Yoksa ikisi birden mi?

İrem Hanım,

38 yaşında, bekar bir kadınım. 2 aydır görüştüğüm biri var. Artık evlenmek istiyorum. Ancak kesinlikle orgazm olamıyorum. Oldukça kiloluyum ve beni seven birini bulduğumdan bunu sorun etmek istemiyorum, acaba ileride pişman olur muyum?

Değerli Okurum,

İlk olarak şunu söyleyeyim: Evlenmek, orgazm olamamanın çözümsüz bir durum olduğu anlamına gelmez. Biraz duralım ve derin bir nefes alalım. Orgazm bir hedef değil, bir yolculuk. Ama bu yolculuğu bir partnerle birlikte keşfetmek de oldukça keyifli olabilir. Orgazm konusunda hissettiğin eksiklik, aslında bedeninin “Biraz daha ilgiye ihtiyacım var” deme şekli olabilir. Bu, kilo ya da partnerinle ilgili bir sorun olduğu anlamına gelmez. Kendi bedenini keşfetmek ve neyi sevdiğini anlamak için biraz daha zamana ve sabıra ihtiyacın olabilir. İlişkide paylaşımı ve iletişimi güçlendirdikçe bu konunun üstesinden gelmek mümkün.

Şimdi gelelim kiloya… Biliyorsun ki aşkın gözü kördür, kalori saymaz! Seni seven birini bulman şahane, ama unutma ki en önemli sevgi, kendine olan sevgidir. Kendini sevmeden bir başkasına tamamen açılman zordur. Yani, evlilik masasına “Bir daha böyle birini bulamam” endişesiyle oturursan, ileride “Acaba kendimden fazla mı ödün verdim?” sorusuyla baş başa kalabilirsin.Kilo ve diğer özelliklerin, bir “eksik parça” olduğun anlamına gelmez. Kendini önce sen sev ki, partnerinle kurduğun ilişki daha sağlam olsun.

Uzun İlişki mi, Kısa Kaçamak mı? Hangisi Daha Tatmin Edici?

Sevgili İrem Hanım,

42 yaşında bir erkeğim. Uzun zamandır aynı partnerimle birlikteyim ama son zamanlarda yatak odamızda işler biraz… durağan diyelim. Partnerimi seviyorum ama kafamın bir köşesinde hep ‘acaba kısa bir kaçamak daha mı heyecanlı olurdu?’ sorusu dönüp duruyor. Ne dersiniz, heyecan mı önemli, sadakat mi?

Değerli Okurum,

Sorduğun soru çok tanıdık bir mesele: “Uzun ilişki mi, kısa kaçamak mı?” Bu, “Netflix’te bir diziyi sonuna kadar izleyeyim mi, yoksa her hafta yeni bir filme mi geçeyim?” ikilemine benzer. Ama unutmayın ki ilişkiler, dijital platformlardan biraz daha karmaşık!

Uzun süreli ilişkiler bazen heyecanını yitirir, tıpkı o favori dizinizin 6. sezonunda “Bu hikaye nereye gidiyor?” diye düşünmen gibi. Ama aslında o dizide sevdiğin şey hikayenin ta kendisidir, değil mi? İşte, ilişkin de böyle. Heyecanı geri getirmek için illa başka bir platforma (ya da başka birine) geçmek zorunda değilsin.

Şimdi sadede gelelim: Uzun ilişkilerde heyecanı artırmanın yolları var. Küçük kaçamaklar yerine, ilişkin içinde büyük keşiflere çıkabilirsin. Birlikte yeni şeyler deneyin (hayır, illa bungee jumping yapın demiyorum, ama neden olmasın?). Yatak odasında farklılıklar yaratmayı deneyin. Belki de partnerinizle açıkça konuşmak, “Bu sezon biraz daha macera ekleyelim mi?” diye sormak bile yeterli olabilir.

Kısa bir kaçamak mı? Eh, bu tatlı bir çikolatayı gizlice yemek gibidir. Tadı o an güzeldir ama sonrasında mideye oturabilir. Üstelik bir ilişkiye verdiğin yılları “hızlı bir tat” uğruna heba etmek de pek akıllıca olmaz. O yüzden, öncelikle kendi iç sesine kulak ver: Gerçekten ihtiyacın olan kısa bir heyecan mı, yoksa ilişkinde kaybettiğin bağı yeniden keşfetmek mi?

Sonuç olarak sevgili okurum, kısa kaçamaklar belki geçici bir tat verir, ama uzun ilişkiler hayat boyu süren bir hikaye sunar. Hangisinin seni daha tatmin edeceğine sen karar vereceksin.

Boyut mu, Teknik mi?

Sevgili İrem Hanım,
35 yaşında bir kadınım ve yakın zamanda biriyle tanıştım. Harika biri ama konu cinselliğe gelince kafamda bir soru var: Boyut gerçekten önemli mi? Yoksa teknik her şeyi çözer mi? Bu konuda kafam çok karışık, yardımınıza ihtiyacım var.

Değerli Okurum,

“Boyut mu, teknik mi?” sorusu, pizzanın boyutunu mu yoksa hamurun ince mi kalın mı olacağını mı önemseyelim tartışmasına benziyor. Yani, herkesin kendi damak tadı var! Ama unutma ne boyut ne de hamur tek başına iyi bir pizzayı garantiler. Sos, malzeme ve pişirme yöntemi de çok önemli!

Cinsellikte de durum benzer. Evet, bazı insanlar boyuta önem verir, ama genellikle “Nasıl kullanıldığı” daha büyük bir fark yaratır. Teknik, duygusal bağ, uyum ve iletişim, yatak odasını dört dörtlük bir deneyime dönüştüren ana malzemelerdir. Sen pizzanın üzerindeki peynir ve sosu unutup sadece hamurla mı ilgilenirdin? Sanmam!

Bir diğer nokta: Herkesin “ideal boyutu” kendine göredir. Boyutu kafaya takmak, bir tablonun çerçevesine takılıp sanat eserini kaçırmak gibidir. O yüzden asıl önemli olan, o kişiyle ne kadar rahat ve uyumlu hissettiğin. Teknik mi? İşte o, çerçevenin altın kaplama olması gibi: Her şeyi daha parıltılı hale getirir.

Son olarak, unutma ki cinsellik bir ekip işidir. Teknik bir sorun varsa, birlikte çözersiniz. Boyut konusunda şüphelerin varsa, bunu abartmadan konuşursun. Çünkü iyi bir ilişki, yatakta değil, birlikte kahvaltı ederken ne kadar gülebildiğinizde gizlidir.

Sevgili okurum, pizza örneğime geri dönecek olursak: Bazen küçük bir dilim bile seni tatmin edebilir. Önemli olan, pizzayı kiminle yediğindir!