Acaba kadınlar niye fiziksel ve duygusal olarak erkeklere destek olma sorumluluğu hissediyor? Her zaman erkeğinin ikinci bir şansı hak ettiğine inanıyor? En önemlisi de daha iyiye doğru değişebileceklerine? Tabii "daha iyi" kime göre, neye göre?
Taylor Swift’in yeni şarkısı ‘I Can Fix Him’ (No Really I Can)” – Onu düzeltebilirim (Hayır gerçekten yapabilirim) size tanıdık geliyor mu? Duygusal olarak ulaşılamaz sorunlu, ona duygusal inişler çıkışlar yaratan eşini, erkek arkadaşını tabiri caizse “adam etmeyi” amaçlayan bir kadın bu.
Swift, şarkı boyunca izleyicilerini ve kendisini bu “tehlikeli adamı” “düzeltebileceğine” ikna etmeye çalışıyor ve yalnızca kendisinin keşfedebileceği, onun içinde saklı olan meleği ortaya çıkaracağından emin gözüküyor.
Acaba kadınlar niye fiziksel ve duygusal olarak erkeklere destek olma sorumluluğu hissediyor? Her zaman erkeğinin sevgiyi, bakılmayı ve ikinci bir şansı hak ettiğine inanıyor? En önemlisi de daha iyiye doğru değişebileceklerine? Tabii “daha iyi” kime göre, neye göre?
Galiba bazı kadınlar için sevgili sahibi olma fikri o kadar önemli ki o sevgilinin kadın düşmanlığını bile görmezden gelmeye razı oluyor. Hatta, “onu düzeltme” fikri kadına ihtiyaç duyulduğunu, arzulandığını ve sevildiğini hissettirebiliyor. Bu kadınlar genellikle öz değerlerini başkalarıyla ilgilenmekten ve ihtiyaç duyulduklarını hissetmekten alıyor. Sevgi ve desteklerinin eşlerini dönüştürebileceğine inanabiliyor, bu da bir amaç ve onaylanma duygusuna yol açıyor. Bağlanma teorisine göre, kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler terk edilmekten korkabiliyor ve bu nedenle ilişkiyi güvence altına almanın bir yolu olarak eşlerini “düzeltmeye” çalışabiliyor. Bu davranış genellikle derinlerde yatan güvenlik ihtiyacından ve yalnız kalma korkusundan kaynaklanıyor. Kaygılı bağlanma stiline sahip kişilerin eşlerini “düzeltebildikleri” takdirde her şeyin mükemmel olacağına inanma olasılıkları daha yüksek. Spoiler: Genellikle öyle olmuyor.
“Onu düzeltebilirim” sendromu, bireyin kendisini eşini sorunlarından kurtarabilecek bir kurtarıcı olarak gördüğü kurtarma fantezisiyle de bağlantılı olabiliyor. Bu, özellikle kendi hayatlarında kaos veya istikrarsızlık yaşamışlarsa, güçlü hissetme veya kontrol duygusunu yeniden yaratma arzusuyla bağlantılı olabiliyor. Aksini gösteren kanıtlara rağmen eşinin potansiyeline inanan biri, idealize ettiği eş imajı ile gerçeklik arasındaki uyumsuzluğu azaltmak için onu “düzeltmeye” yönelik davranışlarda bulunabiliyor. Bir de filmler, diziler, masallar var tabi. Toplum genellikle aşkın her şeyi fethettiği ve insanları daha iyiye doğru değiştirdiği dönüştürücü aşk hikayeleri fikrini romantikleştiriyor. Filmler, diziler, değişimin içeriden gelmesi gerektiğine dair açık kanıtlara rağmen, bireylerin aşkları aracılığıyla eşlerini düzeltebileceklerine veya kurtarabileceklerine inanmalarına yol açabiliyor. Benim en sevdiğim filmlerden Umut Işığım veya dizi olarak İstanbullu Gelin mesela hep aşkın dönüştürücü gücünü konu alıyor.
Dönüştürücü güç mü? Gerçekten dönüştürebilir misiniz? Yahu bir sürü “deyim” gerçek hayatı gözler önüne seriyor. Yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz, 7’sinde neyse 70’inde de odur, kırk yıllık kani olur mu yani, gibi. Değişememe konusunda bu kadar çok klişe deyim olmasının bir nedeni olmalı değil mi? Kalıcı değişim tipik olarak bireyin kendi sorunlarını tanımasını ve bunları ele almak için sorumluluk almasını gerektiriyor.
Çiftlerin doğru bir iletişimle değişmesi ve büyümesi doğal olarak gerçekleşmesi gereken bir şey. Eşiniz için en iyisini istemeniz son derece normal. Birlikte büyümek, olgunlaşmak ve potansiyelinize ulaşmak için çabalamak tüm çiftler için sağlıklı hedefler. Ancak, eşinizi en iyi kendisi olmaya teşvik etmekle, kim olduğunu tamamen değiştirmeye çalışmak yani sizin istediğiniz “yola getirmek” arasında büyük bir fark var. Eğer ilişkinizde, eşiniz kafanızdaki kalıba uyduğu sürece mutlu olacağınız fikriyle yaşıyorsanız – bence o ilişkide olmamalısınız. Bir dahaki sefere o takım çantasını elinize almak istediğinizde kendinize sorun: İhtiyacınız olan şey gerçekten bir “yola getirme mi” yoksa kendisi olmasını sağlayacak “koçluk” ihtiyacı mı? Yoksa İhtiyaç biraz sağına soluna tık tık yapıp daha iyi iletişim için iyi bir Wi-Fi sinyali elde etme ihtiyacı? Bu arada takım çantanız Wİ-Fİ iyileştirme için işe yaramayabilir servis çağırmanızda fayda var ama eğer eşinizle ilişki bozukken bu işe kalkışırsanız çatala dikkat!