Tuvalette kapıyı açık bırakan bir partner romatizmi öldürür mü? İlk sevişmede varis çorap ve küçük bir penisle karşılaşırsanız tepkiniz nasıl oldurdu. Eşlerinin birinin gece çalışması durumda sevişmek için nasıl zamanı bulacağız?
İrem Hanım Merhaba. Ben 28 yaşındayım, sevgilim 34. Beni çok rahatsız eden bir sorum olacak: Erkek arkadaşım tuvaletini yaparken kapıyı kapamıyor ve ben çok rahatsız oluyorum. Bir şey söylemek de istemiyorum, sevgili olalı daha 3-4 ay oldu. Ondan çok hoşlanıyorum ama bu durum tüm zevkimi kaçırıyor. Sevişmek için arzum, isteğim kalmıyor. Ne yapmamı önerirsiniz?
Değerli okurum,
Sevgili okurum, kapıyı kapatmama sanatı, sanırım modern ilişkilerin en gizemli sorunlarından biri! Sevgiline şöyle diyebilirsin: “Bak, seni çok seviyorum ama tuvalet seanslarını birlikte yaşamak zorunda değiliz. Hayat, tuvaletteki seslerden daha fazlasını hak ediyor!” Şaka bir yana bir çok çiftin yaşadığı bu “açık kapı politikası” meselesi aslında kişisel sınırlarla ilgili ciddi bir konu. Herkesin bir miktar kişisel alanı olmalı ve bu alan, ilişkilerde sağlıklı sınırlar oluşturmanın temelini atıyor. Tuvaletin de bu mahrem alanlardan biri olduğunu, kapının kapanması gerektiğini düşünüyorum. Sevgiline bunun seni nasıl rahatsız ettiğini esprili ama net bir şekilde anlatmak çok önemli. Kişisel alanın korunması, romantik ilişkilerde hem bireysel huzuru hem de sevgililer arası saygıyı artırıyor. Eğer “Kapıyı kapatmak ne kadar önemli olabilir ki?” gibi bir karşı çıkışla karşılaşırsan, kapıyı kapamanın aslında sana ne kadar iyi geleceğini esprili bir şekilde açıkla: “Seninle her konuda paylaşım yapmaya hazırım, ama bu kadarı da birazcık fazla!” diyebilirsin örneğin. Unutma, küçük konular bazen büyük meseleler gibi görünse de, doğru iletişimle her şey çözülebilir. Kapıyı kapatmak, aranızdaki sevgi kapısını sonuna kadar açık tutabilir!
İrem Hanım Merhaba. 43 yaşındayım ve 3 sene önce boşandım. Epeydir benimle görüşmek isteyen biri ile sonunda yemeğe çıktım. O da 50 li yaşlarının başında. Yemekten sonra benim evime geldik işler hızlandı. Ama bir baktım pantolonunu çıkartınca hem varis çorabı giymiş hem penisi o kadar küçük ki ilk çorap şokundan sonra ilişkiden de bir şey anlamadım. Ancak o her şeyden çok memnun kaldı. Şimdi beni sürekli arıyor ve tekrar görüşmek istiyor. Karar veremediğim nokta yalnızlık mı, bu ilişki mi? Ne önerirsiniz?
Değerli Okurum,
Senin hikayeni okuyunca şunu düşündüm: Hayat bazen karşımıza varis çoraplı, küçük sürprizler çıkarabiliyor! Şaka bir yana, burada esas soru şu: Bu ilişkide gerçekten ne arıyorsun? Yalnızlıktan mı, yoksa bu kişiden mi keyif alıyorsun? Çorap ve boyut meselesi ikinci planda, önemli olan senin ne hissettiğin. Eğer o çorapları ve diğer “küçük” detayları aşabileceğini düşünüyorsan, bir şans ver. Yok, yoksa kalbin başka bir yöne çekiliyorsa, yalnızlık o kadar da kötü değil!
Ama bamya da bir kış sebzesi patlıcan kadar olmasa da idare eder diyorsan tedaviler de mümkün. Yalnız dikkat et daha çok kısa süre olmuş, bu konuda konuşmak, hassas ve dikkat gerektiren bir süreç. Belki duygularını ve fiziksel beklentilerini “Bizim için daha iyi bir cinsel deneyim nasıl olabilir” gibi genel bir çerçevede paylaşabilirsin. Bir erkek için en hassas beden noktası hakkında yorum yaparken onun hislerini göz önünde bulundurmak ve güvenini sarsmadan çözüm odaklı bir diyalog yürütmek önemli. Ana fikir, suçlayıcı veya eleştirel olmaktan kaçınmak ve karşılıklı anlayışı teşvik etmek.
İrem Hanım Merhaba, bir sorunum var. Ben freelance çalışan bir sosyal medyacıyım, eşim de uzun yıllardır tekstil sektöründe çalışan bir bey. Benim cinsel isteğim gece yarısından sonra zirve yapıyor, eşiminki ise tam tersi sabah saatlerinde! O sabahları enerjik ve hazır, ama ben gözlerimi zar zor açıyorum. Gece geç saatlerde ise ben dünyaya karşı hazır, ama eşim horlama seansına başlamış bile! Birbirimizi seviyoruz ama bu zamanlama sorunu yüzünden neredeyse randevu planlamamız gerekecek. Ne önerirsiniz?
Değerli Okurum,
Google Takvim’e ne dersin? Gerçekten de çiftlerin cinsel isteklerinin farklı zamanlarda olması sandığınızdan daha yaygın bir durum. İnsanların biyolojik saatleri farklı çalışabiliyor. Bir çözüm önerisi olarak, belki hafta içi ve hafta sonu için ortak bir zaman dilimi’ bulmayı deneyebilirsin. Tabii ki sabahları esen gürleyen biriyle gece baykuşunu aynı anda uyandırmak zor olabilir, ama denemekten zarar gelmez. Ya da ufak sürprizlerle birbirinize yaklaşarak spontane anlar yaratmayı deneyin! Mesela kahvaltı sonrası kahveyle sabah performansı, eşin işten döndüğünde ikindi keyfi.