İrem Bir bu hafta üç soruyu cevaplıyor. Önce erkek arkadaşı bir türlü performans gösteremeyen bir kadının, sonra severek evlenip yatakta mutsuz bir kadının ve son olarak 38 yaşında ilk kez seks yapacak bir kadının derdine çare arıyor.
Merhaba İrem Hanım,
Ben 33 yaşında bir kadınım ve bir süredir biriyle flört ediyorum. Aslında her şey gayet güzel gidiyordu ama yakınlaşmaya başladığımızda işler pek istediğim gibi olmadı. Yani, nasıl desem… erkek arkadaşım performans gösteremedi. Önce bunun tamamen bir anlık durum olduğunu düşündüm ama ikinci, üçüncü denemelerde de benzer şeyler oldu. Şimdi kafamda deli sorular var: ‘Acaba ben yeterince çekici değil miyim? Onu heyecanlandırmıyor muyum?’ Kendi kendime paranoyalar kuruyorum. Ne yapmalıyım? Sizce bu sorun benden mi kaynaklanıyor, ondan mı?
Değerli Okurum,
Niye kadınlarda hemen kendine suçlu ilan etme alışkanlığı var? İlk olarak şunu söyleyeyim: Bir erkeğin ‘performans gösterememesi’nin senin çekiciliğinle hiçbir ilgisi yok. Erkekler de zaman zaman stres, yorgunluk, kaygı ya da çeşitli düşünceler yüzünden performans sorunları yaşayabilir. Hatta bu durum, bir erkek için büyük bir baskıya dönüşebilir ve tekrarlayan bir döngü haline gelebilir.
Şimdi çözüm kısmına gelelim. İlk olarak, bunu onunla konuş. Ama sakin, suçlayıcı olmayan bir tonda. Ona, ‘Seni anlamaya çalışıyorum. Bu konuda istersen birlikte çözüm bulabiliriz’ mesajını ver.
Onu rahatlatacak bir ortam yaratmak bu durumda çok önemli. Çünkü erkek arkadaşın da muhtemelen bu durumdan dolayı utanç ya da kaygı hissediyor.
İkinci olarak, kendine bir ayna tut: Senin çekiciliğini ya da değerini bir başkasının performansı belirlemez. Sen yeterince çekici, yeterince harikasın. Bu konuda kendi özgüvenini zedelemene asla izin verme.
Son olarak, eğer bu durum devam ederse, profesyonel destek almayı öner. Sevgilinin yaşı, stresi, başka bir hastalığı var mı belirtmemişsin. Bazen birkaç seans cinsel terapi, çiftlerin bu gibi durumları aşmasına büyük katkı sağlar. Özetle, bu durum asla senin suçun değil, ama çözüm için birlikte hareket etmek en doğrusu olacaktır. Unutma, her ilişkinin küçük türbülansları vardır; önemli olan havada kalmayı becermek.
Merhaba İrem Hanım,
34 yaşında, yeni evli bir kadınım. Eşimle evlenmeden önce bir cinsellik yaşamadık. Hayallerimdeki gibi bir düğün yaptık, herkes ne tatlı çiftsiniz maşallah diyor. Ama maalesef yatak odasında biraz bir şeyler eksik, aramızda bir uyumsuzluk var. Ben pek zevk alamıyorum hatta ilişki sırasında arada bayağı bir ağrım oluyor. Benim zevk alamadığımı hissedince onun da modu düşüyor. Bu normal mi, daha iyiye gider mi, yoksa nasıl başlarsa hep öyle mi olur?
Değerli Okurum,
Öncelikle evliliğiniz için tebrikler! Sadece yatak odasında biraz çalışmamız gerekiyor. Erkekler bu duruma kendi argo ağızları ile “açılmadan iade” derler, ama hanımefendilik bizde kalsın biz bu lafları espri olarak görelim. Yoksa kimseyi ilgilendirmez istersen böyle de devam dersin. Ama madem düzeltmek istiyorsun öncelikle bu durum hiç de nadir değil; birçok çift evlilik sonrası ilk cinsel deneyimlerinde uyum sağlamakta zorlanabiliyor. Bu süreç, düğün pastasının şeker hamuru gibi—görünüşte mükemmel ama yedikçe biraz sert olduğunu fark ediyorsun!
İlk olarak, cinsel ilişki sırasında ağrı yaşaman kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir durum. Bu, fiziksel bir nedenden (örneğin vajinismus, enfeksiyon, ya da yeterli kayganlaşma olmaması) kaynaklanabileceği gibi, tamamen psikolojik de olabilir. Önyargılar, baskılar ya da performans kaygısı, cinselliği bir rekabet sporuna dönüştürebilir. Ve inan bana, bu bir maraton değil; biraz deneme yanılma ile iki kişilik bir vals haline gelebilir.
Eşinin modunun düşmesi ise tamamen doğal—erkekler genelde eşlerinin memnuniyetinden çok etkilenirler. Ama burada bir ‘takım oyunu’ olduğunu hatırlamak lazım. Eğer birinizin morali bozulursa, diğeriniz destek olmalı. İşin sırrı, iletişimde! Yani o “tatlı çift” unvanını yatak odasına da taşımalısınız.
Peki bu durum düzelir mi? Kesinlikle evet! Ama bu, cinselliği düğündeki gibi “prova yapılmadan mükemmel bir performans” olarak görmeyi bırakıp, öğrenilen ve geliştirilen bir alan olarak görmenize bağlı. Zamanla ve biraz rehberlikle çok daha uyumlu olabilirsiniz. Belki bir cinsel terapist desteği almayı da düşünebilirsiniz; bu konuda uzman biri sizi daha kısa sürede rahatlatabilir. Son olarak şunu unutmayın: İlk dansınız nasıl mükemmel olmak zorunda değilse, ilk geceniz de öyle olmak zorunda değil. Önemli olan, bu dansı öğrenirken birbirinize adım uydurabilmeniz.
Merhaba İrem Hanım,
38 yaşında, bekar bir kadınım. Bu yaşıma kadar hiç cinsel ilişkim olmadı ve yakında flörtümle ilk kez beraberlik yaşayacağım. Ama çok korkuyorum. Hem acı yaşayacağımı düşünüyorum hem de ya bir şeyleri yanlış yaparsam diye panikliyorum. İlk defa bu kadar yakınlaştım ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bu yaştan sonra bir şeyleri öğrenmek daha mı zor? Ne yapmalıyım?
Değerli okurum,
İlk defa bu kadar yakınlaşmak, hele ki bu yaşta, seni korkutuyor olabilir ama unutma, bu bir sınav değil. Kimse seni kırmızı kalemle değerlendirmeyecek, “çok acemiydi” diye not yazmayacak. (Eğer yazarsa da, o flörtü hemen değiştir!)
Bir kere şunu bil: Cinsellik, bir dağa tırmanmak gibi değil; zirveye ulaşmak şart değil, önemli olan yolda eğlenmek. Senin bu konuda deneyimsiz olman, seni daha az değerli ya da yetersiz yapmaz. Bu bir keşif yolculuğu ve her keşif küçük adımlarla başlar. Hani seyahate çıkarken valizini nasıl özenle hazırlarsın, ilk defa gideceğin bir yeri nasıl araştırırsın, bu da öyle bir şey. Kendine biraz zaman tanı.
Korkularına gelirsek, özellikle “acıyacak mı” düşüncesi çok yaygın bir endişe. Ama bedenin rahat olduğunda ve partnerinle güven dolu bir iletişim kurduğunda, bu deneyim çok daha kolaylaşır. Yani, aceleye getirme. Kendini ne fiziksel ne de duygusal olarak baskı altında hisset. Hatta bunu flörtünle konuş; “Bak, ben bu konuda yeniyim, sakin bir tempoda ilerleyelim” diyebilirsin. Güvenli bir alan yaratmak, her şeyin anahtarıdır.
Bir diğer mesele, “yanlış bir şey yapma” korkusu. Şunu bir kenara yaz: Bu işin doğrusu yanlışı yok, sevgili kelebek! Kimse doğar doğmaz cinsellik ustası olmuyor. (Eğer öyle olduğunu iddia eden biri varsa, kesin yalan söylüyordur!) Herkes bu konuda zamanla öğreniyor ve sen de kendine izin vermelisin.
Partnerinle açık bir iletişim kurduğun sürece, birlikte öğrenmenin ve keşfetmenin tadını çıkarabilirsin. Eğer endişelerin çok fazlaysa, cinsel eğitimle ilgili rehber kitaplar okuyabilirsin. Ya da cinsel terapi üzerine bir uzmana danışmak, korkularını hafifletmek için çok etkili olabilir.
İlk deneyimin mutlaka penetrasyon odaklı olmak zorunda değil. Keşif, öpüşmeler, dokunuşlar ve birbirinizi tanımakla başlar. Bunu uzun bir yolculuk gibi düşün, tek gecelik bir hedef değil.
Son olarak, sana bir sır vereyim: Cinsellik, iki bedenin değil, iki kalbin ve iki ruhun iletişim kurduğu bir deneyimdir. Kendini ve partnerini tanımaya zaman ver, mükemmel olmaya çalışma. İlk uçuşlar biraz sendeleme ile başlar ama sonrasında kanatlarınla özgürce uçacaksın.Unutma, önemli olan güven, sevgi ve keyif!
Hadi bakalım, bu dans senin dansın!
5 Ocak 2025 - Kim stepne kalmayı ister?
4 Ocak 2025 - Evlilik mi, orgazm mı? Yoksa ikisi birden mi?
1 Ocak 2025 - 2025’te Flört: Dürüstlük, Farkındalık ve Gerçek Bağlantılar
29 Aralık 2024 - Doğası gereği aldatır!
28 Aralık 2024 - Sevgili İrem, erkek arkadaşım bir türlü performans gösteremiyor, ne yapayım?