Duydunuz mu, ülkede pazar günü seçim olacakmış
Şaka elbette, herkes biliyor pazar günü Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunu yapacağız, önümüzdeki 5 yıl boyunca bizi Tayyip Erdoğan’ın mı, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu’nun mu yöneteceğine karar vereceğiz.
Vereceğiz ama acaba kaçımız seçime katılacağız?
Bu köşede daha önce seçimin sonucunu büyük ölçüde seçmen motivasyonunun belirleyeceğini, hangi adayın seçmeni seçime daha az katılırsa o adayın kaybetme olasılığının yükseleceğini yazdım.
Bu durum, yani seçmendeki motivasyon eksikliği her iki aday için de en büyük sorun. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün ‘Rehavete kapılmak yok’ dedi. Kemal Kılıçdaroğlu günlerdir seçimde oy kullanmanın vatan meselesi olduğunu söyleyip duruyor.
İki aday açısından seçmen motivasyonunu engelleyen faktörler de başından beri belli.
Tayyip Erdoğan seçmeni ‘Bu iş bitti’ duygusunda. Buna benzer bir duygu 2014’te de yaşanmıştı. Son derece zorlu şartlarda (Gezi olayları ve 17 25 Aralık yolsuzluk iddiaları) girilen Mart 2014 yerel seçiminde ‘Reis’i yedirmeyiz’ söylemi etkili olmuş, hem Ak Parti seçimi kazanmış hem de seçime katılım yüzde 89’a varan bir oranda gerçekleşmişti.
Ama bu seçimden 5 ay sonra Ağustos 2014’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde katılım birden bire yüzde 75’e kadar düşmüştü; çünkü bir yanda Ak Parti seçmeni ‘Bu iş bitti’ düşüncesindeydi; bir yanda muhalefetin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu bir kazanma heyecanı yaratamamıştı. İhsanoğlu’nun zayıf bir aday olması da Tayyip Erdoğan seçmenini gevşeten bir başka faktördü.
Bugün de Ak Parti seçmeni bir hayli gevşemiş durumda gizi gözüküyor ama ne ölçüde gevşediğini pazar gecesi göreceğiz. Dün, seçimde 2,5 milyon oy almış olan Sinan Oğan’ın Tayyip Erdoğan’a destek kararı açıklaması bu gevşemeyi azaltmadı, aksine arttırdı.
Kemal Kılıçdaroğlu seçmeni de büyük ölçüde gevşemiş durumda ama onların gevşeme gerekçesi tamamen farklı. ‘Bir kez daha kaybediyoruz’ düşüncesi çok ama çok yaygın, Kılıçdaroğlu ve ekibi bu düşünceyi kıracak yeterli çabayı henüz gösterebilmiş değil. Son üç-dört günde bu moralsiz ve küskün seçmenin ne kadarını yeniden sandık başına gelmeye ikna edebilecekleri meçhul.
Kılıçdaroğlu, biliyorsunuz ilk turda Erdoğan’dan 2,5 milyon eksik oy aldı. Bu farkı kapatmak çoğu kişiye imkansız gözüküyor olabilir. Ama öte yandan belki CHP ve Kılıçdaroğlu’na rağmen ‘Eyvah kaybediyoruz’ düşüncesinin gizli bir motivasyon sebebi olması ihtimalinden de söz edilir oldu.
Tabii muhalefet seçmeninin temennilerini siyasi analiz diye yazanlara ve söyleyenlere karnı tok artık. Gerçek şu ki, seçime katılma motivasyonunu bilmiyoruz, bunu da ancak pazar gecesi göreceğiz.
Kaldı ki, her iki lider de seçmen motivasyonuna önem veriyor olsa bile bu motivasyonu sağlamak için çok da etkili bir şey yapıyor gibi gözükmüyor. Tayyip Erdoğan TV mülakatlarına başladı, bilmiyorum bir kez daha 29 kanalda birden yayınlanan bir mülakata katılacak mı?
CHP lideri ise en büyük kozunu bir YouTube sayfasında, BaBaLa TV’de kullanıyor galiba. Bu kanalda yüzlerce gencin (ki bu sabah Sözcü’de İsmail Saymaz yazmış, çok sayıda Ak Partili gencin de) 7 saat boyunca sorularını yanıtlamış. Oğuzhan Uğur’un bu YouTube yayınlarının milyonlarca kişi tarafından izlendiği biliniyor, bakalım Kemal Kılıçdaroğlu’nu kaç kişi izleyecek ve onun genel olarak beğenildiği anlaşılan performansı seçmeni ne ölçüde motive edecek?
Açıkçası, yurt dışından Türkiye’ye gelseniz, ülkede ülke kaderini yakından ilgilendiren bir seçimin yapılmasına sadece 5 gün kaldığına inanamazsınız, çünkü neredeyse çaktırmadan seçime gidiyoruz.