
Yıla çağlar ötesi gibi gözüken bir zamandan kalma üç video ile veda
Şimdi birkaç saniyelik Google aramasıyla elimle koymuşum gibi bulduğum bazı videolara benim gençliğimde ulaşmak imkansızdı.
Bir kere ülkemizde henüz video yoktu. Ya televizyonu açacaktınız akan görüntüler seyretmek için ya sinemaya gidecektiniz.
Sonra video başladı ama açlığını çektiğimiz yabancı filmlere ulaşmak imkansızdı. Korsan videocularda Batı televizyonlarından kaydedilmiş filmler bile bulunurdu.
Böyle televizyondan çekilmiş bir video olarak izledim hayatımda ilk kez Monty Python’un bir skeçini.
Daha önce televizyonda seyrettiğim hiçbir şeye benzemiyordu; oysa İngiltere’de bu programlar benim seyretmemden 13-14 yıl önce yayınlanmıştı.
Ne büyük bir kıskançlığa kapıldığımı ve ne büyük bir aydınlanma yaşadığımı kelimelerle anlatmak zor. Çok acayip yeni bir dünyanın kapıları bir anda açılmıştı önümde.
Yıllar içinde Monty Python’un bütün külliyatını ezbere bilir hale geldiğim gibi bu grubun filmlerini de sayısını bilmediğim defalar seyrettim. Yarın oturur yeniden de seyrederim.
Yaratıcılığın sınırsız olması gerektiğini onlardan öğrendim.
Bugün, yıla veda ederken üç minik klip kullanmak istiyorum Monty Python’dan. Kusuruma bakmayın, Türkçe çevirililerini bulamadım, hatta az sonra göreceğiniz ilk skeç altyazılı bile değil.
Evet, birinci kısa videomuz şu:
Siz bekliyor muydunuz engizisyonu? Memleketimizde bu bitirdiğimiz yıla damgasını vuran olayların, davaların, tutuklamaların absürdlüğünü hangimiz bekliyorduk?
***
Yıllardır her yılbaşı aynı yazıyı yayınlıyorum. Yazı hepimizin, dünyamızın, güneşimizin, güneş sistemimizin ve galaksimizin hareket halinde olmasıyla ilgili.
Bakın, Monty Python’un ‘The Meaning of Life’ filminde Eric Idle aynı konuyu ne güzel bir şarkıyla anlatıyor:
Ben bu dersi önce Nazım Hikmet’ten, onun “Delikanlım iyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin” dizesinden almıştım. Sonra aynı şeyi mahalle komşumuz Çetin Altan söylediydi çocuk halimdeki bana: “Canın sıkıldığında gökyüzüne bak, yıldızları gör, kendi derdinin küçüklüğünü anla.”
***
Monty Python’un “Life of Brian” adlı filmi, Hazreti İsa hakkında bir komedi.
Bir dinin peygamberi hakkında böyle bir film yapıldığını görmenin Türkiye’de 1980’leri yaşayan bir genç adam için ne kadar çarpıcı bir deneyim olduğunu anlatmak sahiden çok zor.
Bakın o filmden hangi Eric Idle şarkısını seçtim:
Hayat ve ülkemiz üzerimize ne kadar gelirse gelsin, sahiden de hep hafif tarafından bakmak lazım galiba.
En azından akıl sağlığımız için.
***
Herkese, mutlu, sağlıklı, huzur dolu bir yıl dilerim.

