
Bir genç kadınla tanıştım, ağzım açık kaldı
Geçen hafta uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yaptım, bir fizik makalesi okumaya kalkıştım. Kuantum kütle çekimiyle ilgili bu makalenin içinden çıkmaya çalışırken ne yaparsam yapayım matematik bilgimin ve becerimin makaleyi anlamama yeterli olmadığını kabullenmek zorunda kaldım.
Makalenin referanslarını amaçsızca karıştırırken de bir genç kadınla tanıştım. Öyle etkilendim ki bugün size onu anlatmak istiyorum.
Bu genç kadının adı Sabrina Gonzalez Pasterski.
Kendisi Amerikalı. 1993’de Küba göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Chicago kentinde doğmuş.
Daha beş yaşındayken Edison Regional Gifted Center adlı merkeze gitmeye başlamış. Yaşıtlarının ilkokula başladığı sırada, yani yedi yaşındayken Illinois Mathematics and Science Academy‘den mezun olmuş.
Uçma tutkusuyla 10 yaşındayken pilotluk dersleri almaya başlamış. Henüz 13 yaşındayken Kanada yapımı bir hafif uçağı kendi kendine inşa etmeye başlamış ve bu uçakla 2009 yılında, yani henüz 16 yaşındayken tek başına uçmuş. Evet uçan bir uçak yapmış.

Minik Sabrina kendi elleriyle yaptığı uçağıyla.
Amerika’da girmesi en zor üniversitelerin başında gelen Boston’daki Massachusetss Institute of Technology’ye başvurmuş. Az kalsın kabul edilmeyecekmiş, neden sonra girebilmiş.
Burada fizik okumuş ve okulu inanılması zor bir not ortalamasıyla 5.0’la, yani tam not alarak bitirmiş.
Daha üniversite öğrencisi olarak Cenevre’deki CERN’de yapılan bir deneye katılmış.
MIT’den tam notla mezun olduktan sonra hemen komşu okula, Harvard’a master ve doktora için gitmiş.
Burada ilk olarak ‘spin memory effect’ adı verilen son derece karmaşık bir kuantum alanında çalışmalar yapmış, daha herhangi bir akademik derecesi bile yokken yayınladığı bir makaleyle bütün fizik dünyasının ilgisini üzerine çekmiş, üstelik adı “Pasterski–Strominger–Zhiboedov triangle” isimli bir etkiye verilmiş. Bu, anlatması zor bir konu, kabaca elektromanyetik dalgaları taşıdığı “hafıza” veya bilgi ile ilgili.
2016 yılında, yani Sabrina henüz 23 yaşındayken Stephen Hawking yayınladığı makalesinde onun bu makalesine atıfta bulunmuş. İnanılmaz bir şey.
2019’da, 27 yaşındayken Harvard’dan doktorasını almış.
Daha master ve doktorasına başlamazdan önce ona iş teklifleri yağmaya başlamış. Örneğin, “Benim fiziğe yönelmeme sebeptir” dediği Amazon’un patronu Jeff Bezos’un roket şirketi BlueOrigin’den iş teklifi almış ama bunu kabul etmemiş.
Ardı ardına gelen diğer iş tekliflerini de reddetmiş, doktorasının ardından Princeton Üniversitesi’ndeki ünlü Perimeter Institute’da çalışmaya başlamış.
Uzunca bir zamandan beri “Celestial Holography” çalışıyor ve bu alanda çığır açıcı işler yapıyor.
Sizi bilmem, bu insan hikayesini okuyunca benim ağzım açık kaldı.

