Öğretmene ek ders ücret artışı Maliye’ye, yeşil pasaport Dışişleri Bakanlığı’na takıldı
Vatandaşlık kolay dağıtıldıkça pasaportunuzun da değeri düşüyor. Nitekim son dönemde özellikle Avrupa ülkelerinden vize almanın zorlaşmasında yabancılar için düşük sayılabilecek meblağlar karşılığında her isteyene vatandaşlık verilmesinin etkisi oldu
Son yıllarda ülkemizde büyük bir hızla yabancılara vatandaşlık verildiğini düşünürsek hepimizi yakından ilgilendiren konulardan biri “altın pasaport” uygulaması. Peki altın pasaport nedir?
Altın pasaport “yatırım yoluyla vatandaşlık” (citizenship by investment) olarak da adlandırılıyor. Yabancı uyruklu kişilerin bir ülkenin ekonomisine mali katkılar sağlama karşılığında vatandaşlık kazanabilecekleri bir süreç. Yani bir ülkede belirli bir miktarda yatırım karşılığı verilen vatandaşlık için altın pasaport tanımı kullanılıyor. Vatandaşlık ülke hazinesine belirlenen tutardan az olmamak üzere bağışta bulunarak ya da bir gayrimenkul satın alarak veya bir iş yatırımı yaparak elde edilebiliyor.
Altın pasaport uygulamasına enteresan bir örnek: Pasifik ülkesi Vanuatu, dünyanın en esnek ve ucuz altın pasaport programlarından birine sahip ülke. 130 bin dolar karşılığında ülkeye hiç ayak basmadan vatandaşlık alınabilir. Bu vatandaşlıkla AB ve İngiltere de dahil olmak üzere 100’den fazla ülkeye vizesiz girilebilir.
Altın pasaport çok eskilerden beri var olmakla birlikte 1980’lerden sonra daha popüler hale geldi. Neden olarak; ekonomisi zayıf ülkelere sermaye girişi sağladığı, yatırımların artmasını sağladığı, ekonomiyi canlandırdığı gösteriliyor. İnsanlar neden bu yola başvuruyor diye baktığımızda ise sahip olunan yeni pasaportun ülke dışında vizeye ihtiyaç duymadan daha fazla ülkeye ulaşabilme olanağı sağlaması, vatandaşı olduğu ülkenin yurt dışında zaman zaman kısıtlamalara tabi olması nedeniyle bunları aşabilme çabaları vb.. Yine ülkesindeki yaşam koşullarından (ekonomik, hukuksal, güvenlik, sosyal, yönetim) memnun olmayan kişiler de bu yola başvuruyor. Ek olarak bazı kişiler için altın pasaport almak çifte vatandaşlık kazanmanın bir yolu. Bu, vergi yükümlülüklerini de azaltabiliyor. Birçok ülkenin çifte vergilendirme anlaşması var. Bu anlaşmalar, her iki yargı alanında da vergi ödemek zorunda kalınmasını önlüyor.
Altın pasaportun olumsuz taraflarına bakacak olursak; en önemlisi şüpheli kişilerin bu yönteme başvurmaları. Geçmişi karanlık ve yaptığı işler yasal çerçevenin dışına çıkan kişiler bu pasaportları elde etmeye çalışıyor. Pasaport veren ülke de bu konuda esnek hareket ediyorsa daha fazla talep oluyor, sonuçta bireyler servetlerini ve bu servetlerini nasıl elde ettiklerini gizleyebiliyor. Yine ad-soyad gibi kimlik bilgisi değişikliğinin kolay yapılabilmesi de mevcut ise kendilerini kolaylıkla gizleyebiliyor. Dolayısıyla terörizm ve kara para aklama artıyor, suçlulara hareket alanı yaratılıyor. Vatandaşlık için başvuran kişilerin kapsamlı geçmiş kontrollerini inceleme prosedürlerinin eksikliği ya da bilinçli olarak incelenmemesi suçluların ikinci bir vatandaşlık almasını kolaylaştırıyor ve bu yeni vatandaşlığı adaletten kaçmak için kullanabiliyor.
Bir diğer olumsuzluk; geleneksel vatandaşlık anlayışına göre vatandaşlık, genellikle doğum ya da istisna haller de vatandaşlığa kabul yoluyla kazanılır, yani vatandaşlık ulusal kimlik ve aidiyet duygusuyla bağlantılı iken, altın pasaportlarla vatandaşlık satın alınabilmesi ülke vatandaşlığını özel kılan bir ayrıcalıktan daha çok herkesin ulaşabildiği, manevi bir değeri kalmayan bir meta haline gelmesine yol açıyor.
Dünyada altın pasaport uygulaması bazı ülkelerde uygulanmış ve hâlâ da uygulanıyor. Avrupa’da da; Malta, Portekiz, İtalya, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi gibi ülkeler bunu uygulamış olmakla birlikte son dönemde Avrupa Konseyi ve diğer organların yoğun eleştirileri karşısında bu uygulamaya son vermiş ya da zorlaştırma yönünde adımlar attı.
Türkiye’de de 2016 ve 2017’de yapılan yasal düzenlemelerle yabancıların Türk vatandaşlığı almasının önü açıldı.
2017’de vatandaşlık için asgari taşınmaz bedeli 1 milyon dolar, sabit sermaye tutarı 2 milyon dolar olarak belirlendi. 2018’de ilgili yönetmelikte bir değişiklik yapılarak yatırım tutarları değiştirildi. Bu kapsamda, asgari taşınmaz bedeli 250 bin dolar, sabit sermaye yatırımı şartı ise 500 bin dolara indirildi. Bu düzenlemenin ardından programa ilgi arttı. Düşürülen rakamlar 2022’de tekrar artırılarak asgari gayrimenkul edinme bedeli 400 bin dolara, asgari sabit sermaye yatırımı 500 bin dolara çıkarıldı.
Peki Türkiye’de yatırımla vatandaş olan yabancılara dair eldeki veriler neler?
Türkiye’de bugüne kadar kaç kişinin yatırım yoluyla vatandaşlık aldığına dair güncel bir resmi veri bulunmuyor. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Mayıs 2022’de 25 bin 969 yabancı yatırımcının gerekli kriterleri sağlayarak vatandaşlık kazandığını söylemişti. Ülkeye yabancı yatırım gelmediğine göre bunların hemen hemen tamamının gayrimenkul satın alarak vatandaşlık elde ettiğini söyleyebiliriz. Bunların ağırlıklı olarak Rusya, İran, Irak gibi ülkelerden geldiğini düşünürsek bu ülkeler batılı ülkelerin yaptırım listesinde olan ülkeler. Son dönemde konut satın alan yabancı sayısının azalması bu yönlü vatandaşlık verilen kişi sayısının da azaldığını göstermekle birlikte vatandaşlık verilen kişilerin net sayısı ve sicillerine ilişkin hiçbir bilgi yok.
Yine son dönemde sürekli yakalanan yabancı suç örgütleri liderleri ve yanındakilerin vatandaşlık olanağından mı yararlanarak Türkiye’de oldukları da belirli değil.
Vatandaşlık kolay dağıtıldıkça pasaportunuzun da değeri düşüyor. Nitekim son dönemde özellikle Avrupa ülkelerinden vize almanın zorlaşmasında yabancılar için düşük sayılabilecek meblağlar karşılığında her isteyene vatandaşlık verilmesinin etkisi olduğu açık. Yine ülkemizin gri listede yer almasına da bu konunun katkısı bulunuyor.
Nihayetinde Türk vatandaşlığı bu kadar ucuz mudur? Tartışılabilir. Ülkemizin büyüklüğü düşünüldüğünde gelen döviz miktarının çok küçük olduğu açık. Yoksa uygulamanın başka amaçları mı var? Bilinmiyor.