Döviz büfelerinin önündeki kuyruklar ve oto satışlarındaki rekor
Economist Intelligence Unit'in Küresel Demokrasi Endeksi’nde Türkiye 10 üzerinden 4,33 puanla 102. sırada, "hibrit rejimler" arasında yer alıyor. Bu tabloyla ne içeride vatandaşların refah ve mutluluğu mümkün ne de yurt dışında itibar sağlanması.
Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından yıllık olarak yayınlanan, ülkelerin demokratik uygulamalar açısından değerlendirildiği Küresel Demokrasi Endeksi’nin 2023 yılı değerlendirme sonuçları açıklandı. Küresel Demokrasi Endeksi, dünya genelinde ülkelerde demokrasilerin durumunu objektif bir şekilde değerlendiren önemli bir rapor.
Sonuçlara geçmeden önce endekse ait kısa bir bilgi verecek olursak, değerlendirmeye alınan 167 ülkede demokrasinin durumunu ölçmeye yönelik endeks, 5 temel kategoride değerlendirme yapılarak oluşturuluyor.
Toplam 60 göstergenin değerlendirildiği endeksteki beş temel kategori şunlar:
-Seçim süreci ve çoğulculuk
-Sivil özgürlükler
-Devlet fonksiyonları
-Siyasi katılım
-Siyasi kültür.
Çalışma ile ülkeler, 0 ile 10 arasında puanlar alıyor. Puanları 8,01-10 arasında olanlar “tam demokrasi”, 6,01- 8 arasında olanlar “kusurlu demokrasi”, 4,01-6 arasında olanlar “hibrit rejim” ve 0-4 arasında olanlar “otoriter rejim” olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla puan aşağı doğru düştükçe ülkenin demokrasiden uzaklaştığı görülüyor.
Çalışmanın 2023 sonuçlarına göre, Küresel Demokrasi Endeksi’nde yer alan 167 ülke arasında 24 ülke “tam demokrasi”, 50 ülke “kusurlu demokrasi”, 34 ülke “hibrit rejim” ve 59 ülke de “otoriter rejim” kategorisinde yer aldı. Endeksin birincisi 9,81 puan ile Norveç.
2023 sonuçları demokraside gittikçe artan sıkıntılara işaret ediyor. 2023’te sadece 32 ülke endeks puanını iyileştirirken, 68 ülke düşüş göstermiş, 67 ülkenin puanları ise aynı kalmış. Bu da küresel olarak demokrasi uygulamalarında gerilemeyi gösteriyor. Ancak küresel ölçekte gerileme büyük ölçüde üstte yer alan grupta değil, aşağıda yer alan ülkelerde gerçekleşmiş. Yani “otoriter rejimde” yer alan ülkeler daha otoriter hale gelirken “hibrit rejimde” yer alan ülkelerde daha da bozulma yaşanmış.
Bu genel bilgilerden sonra Türkiye’nin durumuna baktığımızda; ülkemiz 10 üzerinden 4,33 puanla 102. sırada, “hibrit rejimler” arasında yer alıyor. “Hibrit rejimler” seçim hileleri olan ve bunun adil ve özgür demokrasi olmayı engellediği ülkeler. Bu ülkelerde genellikle hükümetler siyasi muhalefet üzerinde baskı uyguluyor. Ayrıca bu ülkelerde bağımsız olmayan yargı organları, yaygın yolsuzluk, medyaya baskı, hukukun üstünlüğünün zayıflığı, az gelişmiş siyasi kültür görülüyor. Dolayısıyla siyasete katılım ve yönetişimde ciddi sorunları olan hükümetlere sahipler.
Sıralamaya baktığımızda Türkiye, Bangladeş, Peru, Zambiya, Liberya, Kenya, Tunus, Senegal, Ermenistan, Tanzanya, Madagaskar, Uganda gibi ülkelerin gerisinde yer alıyor.
Türkiye’nin aldığı puanlar detaylı olarak şöyle: Sivil özgürlüklerde 2,06, seçim süreci ve çoğulculukta 3,50, devlet fonksiyonlarında 5,00, siyasi kültürde 5,00 ve siyasi katılımda 6,11.
Görüldüğü üzere Türkiye sadece siyasi katılımda “hibrit rejim” puanının üzerinde, seçim süreci ve çoğulculuk ile sivil özgürlükler alanlarında ise “otoriter rejim” özelliklerini taşıyor.
Türkiye 2022’de sıralamada 103. iken 2023’te bir sıra yukarı çıkmış olmakla birlikte puanı 4,35’ten 4,33’e düşmüş. Gerçekte son 10 yıla baktığımızda bu düşüş daha da çarpıcı. Türkiye 2014’te puanı 5,12 ile üst gruba daha yakınken, 2023’te 4,33 ile alttaki “otoriter rejimler” arasına girmeye yaklaşmış.
Sonuçlar Türkiye için son derece sıkıntılı. Türkiye, doğu ile batı arasında ortada yer alan bir konumda. Türkiye’nin giderek batıdan yani Avrupa’dan uzaklaşıyor ve doğunun az gelişmiş toplumlarına yakınlaşıyor görüntüsü demokrasi alanında da kendini gösteriyor. Sıralamaya endeksteki veriler çerçevesinde baktığımızda Avrupa’dan olumsuz anlamda ne kadar ayrıştığımızı gösteriyor.
Gerçekte Türkiye’nin “hibrit rejim” kategorisinin alt sıralarına yakın bir yerde bulunması, ülkenin demokratik standartlar açısından önemli bir noktada olduğunu da gösteriyor. Önümüzdeki döneme ilişkin yol ayrımında görünen durum şu: Ya hayatın gerçeklerini görüp yukarı doğru kendini taşıyacak ya da uzak olmayan bir gelecekte “otoriter rejimler” arasında yerini alacak. Bugünkü görüntü ülkede yaşayan vatandaşların her yönüyle hayatını olumsuz etkiliyor. Yaşanan ekonomik sıkıntıların altında yatan temel nedenlerden biri de bu sıralamadaki yerimiz.
Demokrasi anlamında her türlü sorunun varlığını gösteren bu sıkıntılı tablo ile Türkiye ile ilgili şu sonuçları çıkarmak mümkün: Yeterli yabancı sermayenin gelmesi, ülke kaynaklarının israf edilmemesi, enflasyonun istenen düzeye düşürülmesi, toplumun çok sınırlı bir kesimi dışında refah artışı ve vatandaşların mutluluğu hedefine ulaşmada başarılı olması mümkün görünmüyor. Bu tablo aynı zamanda yurt dışında bize itibar da sağlamıyor.
Sonuç olarak, tren tamamen kaçmadan kendimizi yukarıya taşıyacak uygulamaların devreye alınması kaçınılmaz. Demokratik standartların iyileştirilmesi içeride sosyal, siyasi ve ekonomik istikrarı sağlarken uluslararası alanda da Türkiye’nin itibarını artıracak.