Soğanda fiyatı düşürecek umutlu bekleyiş: Çukurova’da hasat başlıyor
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile Ipsos'un düzenlediği küresel anket Türk halkının yaklaşımını ortaya koyuyor. Zira Türkiye’ye gelen 10 milyonu aşkın mültecinin yarattığı enflasyon, bütçe açığı, konut sorunu, genç işsizliği ortada
2024 Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile Ipsos tarafından düzenlenen küresel anketten elde edilen bulgular “Mültecilere Yönelik Küresel Tutumlar (Global Attitudes Towards Refugees)” isimli bir raporla yayımlandı. Düzenlenen anket aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş 52 ülkeden 33.197 yetişkin kişinin görüşlerini kapsayan, bu türde yapılmış en büyük anketlerden biri olma özelliği taşıyor.
Çalışmanın amacı mültecilerle ilgili konulara ışık tutmayı ve halkın mültecilere yönelik tutumunun ve mültecileri etkileyen politikaların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmayı sağlamak.
Anket çalışması bütünsel olarak dünya genelinde mültecilere yaklaşımı detaylı olarak göstermesi açısından oldukça faydalı. Çalışmada ankete katılanlara mültecilerle ilgili belirli anket soruları soruluyor, her bir soruya verilen cevaplara göre ülke ve bölge bazında sonuçlara ulaşılarak halkın mültecilere yaklaşımı belirlenmeye çalışılıyor. Sorularda cevap olarak katılımcılara seçenekler sunulmakla birlikte bazı katılımcıların bazı sorulara cevap vermedikleri görülüyor. Türkiye’de sorulardan bazılarına ankete katılanların verdikleri cevaplardan elde edilen çok çarpıcı sonuçlar şöyle:
-Sorulardan biri “Mülteci olarak ülkeme girmek isteyen yabancıların çoğu aslında mülteci değil. Buraya sadece ekonomik nedenlerle veya sosyal yardım hizmetlerimizden yararlanmak için geliyorlar” ifadesine Türkiye’de “Katılıyorum” diyenlerin oranı %70, “Katılmıyorum” diyenlerin oranı %28. Yani Türkiye’de anket katılımcılarının %70’i mülteci olarak gelenlerin gerçekte mülteci niteliği taşımadığını düşünüyor.
-Bir diğer soru “Ülkeme gelen mültecilerin çoğu yeni toplumlarına başarılı şekilde entegre olacak” ifadesine “Katılıyorum” diyenlerin oranı Türkiye’de sadece %22, “Katılmıyorum” diyenlerin oranı %75, bu soruda Japonya ile birlikte en olumsuz düşünen ülke Türkiye. Yani katılımcıların %75’i mülteci olarak gelenlerin Türkiye’ye uyum sağlamayacağını düşünüyor.
-Diğer bir soru olan, “Mülteciler ülkeme olumlu katkı sağlıyor” ifadesine Türkiye’de “Katılıyorum” diyenlerin oranı sadece %18, “Katılmıyorum” diyenlerin oranı %78 ve bu ankette yer alan ülkeler arasında en yüksek olumsuz oran. Yani Türkiye’de anket katılımcılarının %78’i mülteci olarak gelenlerin Türkiye’ye hiçbir katkılarının olmadığını düşünüyor.
-Bir diğer soru “Sınırlarımızı mültecilere tamamen kapatmalıyız” ifadesine Türkiye’de “Katılıyorum” diyenlerin oranı %77 ile 52 ülke arasında en yüksek seviyede. Katılmayanların oranı ise sadece %20. Yani Türkiye’deki katılımcıların %77’si sınırların mültecilere kapatılması gerektiğini düşünüyor.
-Sorulardan bir diğeri “Dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında benim ülkemin olması gerekenden daha fazla mülteciyi, olması gerekenden daha az mülteciyi veya doğru sayıda mülteciyi kabul ettiğini söyleyebilir misiniz?” sorusuna Türkiye’de %83 oranında “Olması gerekenden fazla” cevabı verilmiş olup yine en yüksek oran. Yani Türkiye’de hakim görüş, olması gerekenden daha fazla mülteciyi kabul ettiğimiz yönünde.
-Bir diğer soru “mültecilerin ülkenin ulusal işgücü piyasasını olumlu ya da olumsuz etkileme yönü” olup, Türkiye’de %68 oranında “olumsuz” ve sadece %11 oranında “olumlu” etkilediği şeklinde görüş bildirilmiş. Yani Türkiye’deki katılımcıların %68’i mültecilerin işgücü piyasasını olumsuz etkilediğini düşünüyor. Olumsuz görüş bildirme oranı 52 ülke arasında açık ara en yüksek.
-Diğer bir soru “mültecilerin ülkenin kültürü ve yaşam tarzını olumlu ya da olumsuz etkileme yönü” olup, Türkiye’de katılımcıların yüzde 76’sı “olumsuz” etkilediğini, sadece %7’si “olumlu” etkilediğini belirtmiş. Yani Türkiye’deki katılımcıların %76’sı mültecilerin ülkenin kültürü ve yaşam tarzını kötü yönde etkilediğini düşünmekte. Olumsuz görüş bildirme 52 ülke arasında açık ara en yüksek oran.
– Bir diğer soru, “Mültecilerin ülkenin ulusal ekonomisini olumlu ya da olumsuz etkileme yönü” olup Türkiye’de katılımcıların %70’i “olumsuz”, sadece yüzde 10’u “olumlu” etkilediğini belirtmiş. Yani Türkiye’deki katılımcıların %70’i mültecilerin ülkenin ekonomisini kötü yönde etkilediğini düşünüyor. Olumsuz görüş bildirme 52 ülke arasında yine açık ara en yüksek oran.
– Başka bir soru “mültecilerin ülkenin hastane, eğitim ve barınma gibi kamu hizmetlerini olumlu ya da olumsuz etkileme yönü” olup, Türkiye’de katılımcıların %76’sı “olumsuz”, yüzde 10’u olumlu etkilediğini belirtmiş. Yani Türkiye’deki katılımcıların %76’sı hastane, eğitim ve barınma gibi kamu hizmetlerini kötü yönde etkilediğini düşünüyor. Olumsuz görüş bildirme 52 ülke arasında yine açık ara en yüksek oran.
– En önemli sorulardan biri “mültecilerin ülkenin ulusal güvenliğini olumlu ya da olumsuz etkileme yönü”ne ilişkin. Türkiye’de katılımcıların %74’ü “olumsuz” etkilediğini düşünürken sadece %8’i “olumlu” etkilediğini düşünüyor. Yani Türkiye’deki katılımcıların %74’ü mültecilerin Türkiye’nin ulusal güvenliğini kötü yönde etkilediğini düşünüyor. Olumsuz görüş bildirme 52 ülke arasında yine açık ara en yüksek oran.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından yapılan çalışmanın yukarıda bir bölümü verilen sonuçları görüldüğü üzere çok çarpıcı. Üzerinde yorum yapmaya gerek olmadan her şeyi çok açık ortaya koyuyor. Halkın konuya yaklaşımı çok net olup ülkeyi yönetenlerin bu raporu detaylı bir şekilde inceleyerek yeni politika geliştirmeleri gerekiyor.
Mültecilerin ülkede yarattığı sosyal ve toplumsal etkiler bir yana, sadece ekonomik etkilerine bakacak olursak söylenebilecek temel bazı unsurlar şunlar:
Tam sayısı bilinmemekle birlikte bazı haberlere göre Türkiye’ye gelen 10 milyonu aşkın mültecinin mal ve hizmetlere yarattığı talep son yıllardaki YÜKSEK ENFLASYONUN ÖNEMLİ ETKENLERİNDEN BİRİ. Bugün ekonomi yönetiminin çaba göstermesine rağmen düşmeyen talebin önemli faktörlerinden biri yine bu.
Ülkede yaşanan yüksek BÜTÇE AÇIĞININ ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ mültecilere yapılan karşılıksız nakdi yardımlar ya da sağlık gibi kamu hizmetlerinden ücretsiz yararlandırma.
Bazı kesimler durumdan memnun olsa dahi ülkede özellikle GENÇ İŞSİZLİĞİNİN TEMELİNDE önemli bir bölümü kayıtsız olarak çalışan mültecilerin işgücü piyasasında yer almaları bulunuyor.
Ülkedeki KONUT SORUNUNUN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ yine ülkeye gelen mültecilerin barınma ihtiyaçları nedeniyle konut piyasasında yarattığı talep artışı.
Fazla söze gerek yok, her şey ortada.