Londra’dan yükselen bir Türk iklim teknoloji girişimi

Kamboçya’da karbonu toprağa gömen, İskoçya’da viski üretimi sırasında çıkan karbondioksidi çimentoya depolayan Carbonaires’in önlenemez yükselişi. Carbonaires’in projeleri yalnızca karbon azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda sosyal etki üretiyor.

15 Kasım 2025

Londra’nın küresel finans ekosisteminde beş yıl önce kurulan küçük bir ofis, bugün iklim ekonomisinin en hızlı büyüyen girişimlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Arkasında ise Türkiye’den başlayıp New York ve Hong Kong’a uzanan, belirsizliği yönetme refleksi güçlü bir profesyonel var. Rasih Öztürkmen.

İstanbul’da doğan, Robert Kolej’in ardından Bilkent ve NYU’da uluslararası işler yüksek lisansını tamamlayan Rasih Öztürkmen, kariyerinin ilk on yılını HSBC’nin global yönetici programında geçirdi. Her iki-üç yılda bir farklı bir ülkeye taşınarak yeni bir birimi sıfırdan yönetme görevi, ona bugün Carbonaires’i ayakta tutan o kritik beceriyi kazandırdı: “Bilmediğin bir alanı hızla çözümleyip yönetebilme.”

HSBC sonrası Li & Fung döneminde yıllık 1 milyar dolarlık ihracat hacmini yöneten, 300 kişilik ekibiyle Avrupa ve ABD markalarının tedarik zincirlerine liderlik eden bu Türk yönetici için dönüm noktası, müşterilerin taleplerindeki sessiz ama sarsıcı değişimdi:

‘Artık kimse daha ucuz veya daha hızlı üretim istemiyordu. Herkes karbon nötrlüğü konuşuyordu. Fakat kimsenin ne yapacağını tam olarak bilmediği bir dönemdi.’

Bir Bilim Ekosistemi Arayışı ve Imperial College ile Keskin Bir Dönüş

2019’da doğan fikrin arkasında basit bir ticari fırsat yoktu; yeni bir ekonomik çağın başlangıcı vardı. Ancak bu işin yalnızca finansal sezgiyle yürümeyeceğini bilen Rasih Öztürkmen, bilimin merkezine yöneldi. Yol onu Londra’daki Imperial College’a taşıdı.

Ortaklarından biri olan Martyn Porter’in (Eski HSBC Macao CEO’su) Monaco’da tamamen tesadüfen Imperial’ın en etkili akademisyenlerinden Prof. George Jackson ile karşılaşması, şirketin yönünü belirleyen kritik kırılma oldu.

Jackson, projeyi yalnızca desteklemedi; yönetim kuruluna girerek Carbonaires’in bilimsel ve kültürel omurgasını kurdu.

Bugün Carbonaires’in dört ortağı iki Türk, iki İngiliz’den oluşuyor; fakat bilimsel kadronun büyük kısmı kadın araştırmacılardan meydana geliyor. Imperial, Oxford, UCL gibi üniversitelerden gelen genç bilim insanları, şirket kültürünün hem entelektüel hem etik çerçevesini oluşturuyor.

Rasih Öztürkmen ise kendini şöyle tanımlıyor:

“Bu şirkette benden daha akıllı insanlar olmalı. Zaten başarı tam olarak bundan doğdu.”

Dijital İkiz: Google–Facebook kökenli bir CTO’nun vizyonu

Kuşkusuz Carbonaires’in dünyanın önde gelen üniversitelerinden olan Imperial ile ilişkisinin şirkete olan katkısı büyük. Öyle ki mesela dijital ikiz konusunda Imperial’in yaptığı erken uyarı gibi. Öztürkmen, “Bu iş dijital ikiz olmadan büyümez” dediler ve bu vizyonu da hayata şirketin teknoloji ortağı Erdem Çelik geçirdi ve Google ve Facebook geçmişiyle, şirketin tüm karbon verisini, ölçümlerini, senaryolarını ve raporlamalarını taşıyan dijital altyapıyı kurdu’ diyor.

Bugün Carbonaires, her projenin gerçek zamanlı karbon etkisini ölçebilen ender iklim teknolojisi girişimlerinden biri ve Türkler tarafından kuruldu.

Bu dijital altyapı, Fast Company’nin dikkatini çekmekte gecikmedi ve çok geçmeden Carbonaires globalde “çalışılacak en inovatif şirketlerden biri” seçildi.

İskoçya’daki karbon yakalama çalışmaları ise “Yılın En Yenilikçi Projeleri” listesinde ikinci oldu.

Kamboçya’dan İskoçya’ya: Çifte Etkili Projeler

Carbonaires’in projeleri yalnızca karbon azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda sosyal etki üretiyor.

Öztürkmen, projelerini anlatırken öğreniyorum ki Kamboçya’da, pirinç kabuklarından elde edilen biochar, hem karbonu toprağa gömüyor hem de çiftçilere indirimli gübre olarak geri dönüyor.
İskoçya’da, viski üretimi sırasında açığa çıkan karbondioksit yakalanarak çimentoda depolanıyor ve bu proje uluslararası ödüller kazanıyor.

Öztürkmen, ‘Bu yıl sonunda karbon kredilerinin finansal karşılığının 10 milyon doları aşmasını, kısa vadede ise yüz milyonlar seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz’ diyor.

14 Kişilik Bir Bilim Ordusu

Öztürkmen ortakları ile birlikte şirkette müthiş bir beyin takımı kurmuş. Carbonaires bugün 14 kişilik, ortalama yaşı 30’larda olan ancak alanında derinleşmiş bir ekip tarafından yönetiliyor.
Ekipte beş Imperial mezunu, geri kalanların ise Oxford, UCL ve Avrupa’nın önde gelen üniversitelerinden geldiğini öğreniyorum.

Türkiye İçin Yeni Bir Alan Açılıyor

Peki Türkiye’de neler oluyor? Carbonaires Londra’da kuruldu ve global projeler yürütüyor ama Türkiye ile ilgilenmiyor mu? Bu soruya Öztürkmen, Kars projesiyle cevap veriyor. ‘Kars, Ardahan ve Iğdır’daki ormanlaştırma projeleri gündemimizde’ diyor.

Öğreniyorum ki Rasih Öztürkmen, Londra’daki resmi temaslarında Cumhurbaşkanlığı ekibiyle de görüşmüş. Türkiye’nin hazırlamakta olduğu karbon ticareti yasası için şu yorumu yapıyor: “Türkiye akıllı hareket ediyor. AB’ye ihracat yapan firmalar için karbon ticareti sistemi hayati olacak.”

Bir anda yakaladığı ivme ile global yatırım fonlarının radarına giren bir şirketi yöneten Rasih Öztürkmen’in Londra’daki küçük bir ofisten başlayan yolculuğunun, iklim ekonomisinin geleceğinde kritik bir oyuncuya dönüşme potansiyeli taşıdığını görüyorum. Türk girişimcilerinin dünyanın önemli merkezlerinden biri olan Londra’daki başarısını yakında daha çok konuşacağımızı zannediyorum.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.