Merkür Galeri Kurucusu ve Artweeks Istanbul Organizatörü Sabiha Kurtulmuş, Türkiye’nin “dinamik orta segmentiyle” bu yeni döneme doğal uyum gösterdiğini söylüyor. Özellikle 5.000–50.000 dolar aralığındaki eserlerin yer aldığı bu segment, uluslararası koleksiyonerler açısından giderek daha cazip.
Dünya sanat piyasası küçülürken, İstanbul farklı bir modelle öne çıkıyor. UBS’in Art Basel ile birlikte hazırladığı “Art Market Report 2025” verilerine göre, küresel sanat satışları 2024 yılında %12 gerileyerek 57,5 milyar dolara düştü. Buna karşın satılan eser sayısı %3 artışla 40,5 milyona ulaştı. Yani fiyatlar düşüyor ama alışveriş devam ediyor. Piyasada artık rekor satışlardan çok “hikâyesi olan eserler”in öne çıktığı, bir “keşif ekonomisi” dönemi yaşanıyor.
Küresel pazardaki güç dengesi de değişiyor. ABD %43’lük payla liderliğini korurken, İngiltere Çin’i geride bırakarak %18 ile ikinci sıraya, Çin ise %31’lik keskin bir düşüşle üçüncü sıraya geriledi. En çarpıcı veri, 10 milyon doların üzerindeki eser satışlarının %45 oranında azalması. Buna karşılık, koleksiyonerlerin %85’i artık 50 bin dolar altındaki eserleri tercih ediyor. Bu tablo, sanatın finansal bir yatırım olmaktan çıkıp, daha erişilebilir ve hikâye odaklı bir alana dönüştüğünü gösteriyor.

Bu küresel dönüşüm, Türkiye çağdaş sanat ekosistemi için büyük bir fırsat yaratıyor. Merkür Galeri Kurucusu ve Artweeks Istanbul Organizatörü Sabiha Kurtulmuş, Türkiye’nin “dinamik orta segmentiyle” bu yeni döneme doğal uyum gösterdiğini söylüyor. Özellikle 5.000–50.000 dolar aralığındaki eserlerin yer aldığı bu segment, uluslararası koleksiyonerler açısından giderek daha cazip hale geliyor.
Bu çerçevede Artweeks Istanbul, Türkiye’nin sanat ekonomisinde yükselen modeli olarak dikkat çekiyor. Bilgili Holding, BLG Capital ve Bilgili Sanat iş birliğiyle düzenlenen etkinlik, 2018’de yalnızca iki sergiyle başlamıştı. Bugün ise 12. edisyonuyla 15–26 Ekim tarihleri arasında, Akaretler Sıraevler ve The Ritz-Carlton Residences İstanbul’da toplam 8.300 metrekarelik alana yayılıyor.

176’dan fazla galeri ve 1000’e yakın sanatçıyı bugüne kadar bir araya getiren Artweeks, yapısal olarak klasik fuarlardan ayrılıyor:
•Kar amacı gütmüyor,
•Alan kiralama bedelleri maliyet bazlı tutuluyor,
•Genç ve bağımsız sanatçılara ücretsiz alanlar tahsis ediliyor,
•En önemlisi, ziyaret ücretsiz.
Bu son madde, yani herkese açık bir sanat deneyimi sunması, Türkiye’de ekonomik nedenlerle sanata uzak kalan binlerce genç ve öğrenciye kapı aralıyor. Etkinlik bugüne kadar 1 milyondan fazla ziyaretçiyi ücretsiz olarak sanatla buluşturdu.
Bilgili Holding CEO’su Sinan Temo, sanatın holdingin faaliyet alanlarından biri değil, “kurumsal kimliğinin parçası” olduğunu vurguluyor. 2000’li yılların başından bu yana restore ettikleri projelerde sanatın işlevsel bir unsur olarak yer aldığını hatırlatıyor. Bu yaklaşımın kurumsal çerçevesi ise 2021’de kurulan Bilgili Sanat çatısı altında şekillenmiş.

Temo’ya göre Türkiye, “genç ve üretken sanatçı profiliyle” bu yeni küresel döneme hızla uyum sağlayabilir. Ancak bunun için “daha fazla uluslararası fuar, daha güçlü tanıtım ve sürdürülebilir destek modelleri” şart. Bu nedenle Artweeks Istanbul gibi girişimlerin, yalnızca sanatçı görünürlüğü değil, sanat ekonomisinin tabana yayılması açısından da kritik rol oynadığını söylüyor.
Bu yılki edisyon, aynı zamanda UBS’in geleneksel sponsorluğu ile düzenleniyor. Uluslararası düzeyde güvenilir bir ortak olarak UBS’in katkısı, etkinliğin küresel erişimini de güçlendiriyor.
Bugün geldiğimiz noktada, sanatın yeni dinamikleri artık yüksek fiyatlı koleksiyonlardan değil, erişilebilir üretim ve çok seslilikten doğuyor. İstanbul’daki Artweeks modeli, bu dönüşümün en görünür örneklerinden biri. Üstelik giriş bileti almadan.
5 Aralık 2025 - Rolls Royce’un en lüks modellerinde iki Türk mühendisin de izi var
15 Kasım 2025 - Londra’dan yükselen bir Türk iklim teknoloji girişimi
9 Kasım 2025 - 30 dolarlık ceket milyon dolarlık iyilik!
8 Kasım 2025 - Mudo’nun reklam tarihi: Sadece markanın değil, Türkiye’nin toplumsal tarihi gibi