Bu konuda kuşkularım var. ancak bunu ilk yazan olmayı hiç istemedim. çünkü malum neredeyse yıllardır onların şimdi bulundukları bölgeyle ilgili bir devlet projelerinin olduğunu yazıp duruyorum. bu konunun 1994 yılından bu yana titiz takibini yapıyor ve ABD devleti içindeki gelişmeleri takip ediyorum.

Bu derin devlet projesini karanlık tarihi ve son gelinen noktasıyla ilgili yeni kitabım ‘Trump ve Zamanın Sonu’ bugünden itibaren satış noktalarına dağıtılıyor.
yani Suriye’nin kuzeydoğusuyla ilgili ABD’nin attığı adımlar hakkında yorum yapmak için gereken bilgi birikimine sahibim.
Ama yine de son gelen ‘ABD bölgeden asker çekiyor’ haberi üzerine ilk olumsuz yorum yapan ben olmayayım dedim.
çünkü bu konuda onlardaki takıntıyı yıllardır vurgulayan yazılarımdan sonra sanki buradan kolay kolay çekilmeyeceklerini, çekilemeyeceklerini bir tek ben söylüyormuş gibi görünmek istemedim.
yani sadece olumsuz haber verir gibi görünmek istediğimden dolayı gerçekleri bir süre yazmadım. meseleye soğukkanlı ve bilimsel bakan bir kişi konuyu gündeme getirinceye kadar susmayı tercih ettim.
sonunda düşünceli ciddi konuşma programı yapan Eren Eğilmez’in Habertürk’teki cumartesi günkü yayınını izledikten sonra bu konudaki suskunluğumu bozmaya karar verdim.
Eren’in programı insanın zihnini açan yorumlarla doluydu ben özellikle konuklardan Ali Durak Darıcılı’yı devamlı öğrenerek ve ilgiyle dinledim.
Ali Burak Darıcılı Bursa Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde Öğretim Üyesi.
Başbakanlıkta istihbarat ve güvenlik konularında meslek memuru olarak on beş yıl boyunca yurt içi ve yurt dışında görev yapmış.
Darıcılı daha sonra kariyer değişikliği yaparak akademik çalışmalarına yoğunlaştı. “Siber Uzay ve Siber Güvenlik: ABD ve Rusya Federasyonu’nun Siber Güvenlik Stratejilerinin Karşılaştırmalı Analizi” başlıklı bir kitabı olan Darıcılı siber güvenlik, istihbarat, güncel Türk dış politika meseleleri ve terör konularında akademik çalışmalar yürütüyor.
Anlayacağınız bu konuda kapsamlı laf söyleyebilecek ender insanlardan biri Darıcalı.
ABD’nin bölgeden sözde çekilme haberi üzerine benim de katıldığım görüşü şöyle:
-ABD’nin bölgeden çekilme niyeti yok ve bunu da yapmıyor.
-bölgedeki asker sayısında azalma olacak ama bu bizi yanıltmamalı, çünkü ABD asker sayısını azaltırken bu gücün niteliğini arttırıyor. Var olan üsler arasında güç konsolidasyonuna giderken askerlerini daha çok özel kuvvetler ve istihbari operasyon yapma kapasitesi oluşturacak.
– yani abd bölgeden çekilmek yerine var olan gücünü daha fazla operasyonel daha kuvvetli hale getiriyor.
doğrusunu isterseniz ben bu sonuca şaşırmadım, çünkü ben ABD’nin bu bölgeden çekilmeyeceğini dahası çekilemeyeceğini biliyordum.
Amerikan devletinin bölgeye yönelik planlarını Clinton başkanlığı döneminden bu yana Washington’da çalışarak takip ettim. Bugüne kadar aradan kaç başkan geçti ama o plan hiç değişmedi, sadece değişen koşullara uyumlu hale getirildi, nihai amaç hep korundu. Clinton, Bush, Obama, Biden planı uyguladılar. Trump ise plana en çok inananlardan, çünkü onun bir de bu plana inanç yorumu katan Evanjelik tarikatla karanlık bağlantıları var. Yani Trump istese bile bölgeden çekilemez.
Zaman yalanlar söyleyerek kendimizi kandırma zamanı değil. gerçekleri bütün dikkatimizle ortaya çıkarıp doğru olanın takipçisi olmalıyız. çünkü kitapta dediğim gibi ‘Zamanın Sonu’ndayız.