Kadın voleybol takımımızın ABD’deki maçını seyretmeye biraz hızlıca nefes alsa içinden memesi fırlamaması imkansız bir kıyafetle gittiğinden, maç heyecanlı olduğundan ve her modern türk kızı gibi o da durmadan hoplayıp zıpladığından çıkmak için sabırsızlanan o meme tabii ki dışarı fırlayıverdi.
ondan sonra Türkiye’de yaşananlar ülkenin genelde ruh durumunun nasıl da bozulmuş olduğunu yeniden gösterdi.
özellikle sosyal medyada yaşayan nüfusun çoğunluğu kadın vücuduna ilişkin açıkta ne görse anında ölüp bittiğinden, özellikle bu görüntüler Wanda Nara’ya aitse yanıp tükendiğinden, sanki daha önce Nazlıcan İrem Köroğlu’nun memesinden başka meme görmemiş, bu insanlık tarihinin açıkta görülen ilk memesiymiş gibi duygusal krizlere girdi. Belki inanmayacaksınız, aradan hayli zaman geçmesine rağmen bu duygusal kriz hala yoğunlukla sürüyor.
O meme muhafazakar olmak, AKP’ye destek vermek kadına dair her şeye korkuyla, düşmanca yaklaşmayı gerektiriyormuş gibi tavırları olan insanların çoğunlukta olduğu o maçı naklen yayınlayan TRT’de de hayli büyük kriz yarattı.
Doğal olarak ne açıkta görülen bir memeden ne de açıkta görünebilecek kadına dair diğer organlardan rahatsızlık duyan Amerikan yayın kurumunun verdiği görüntüleri yayınlayan TRT bu meme görüntüsüyle hiçbir alakaları olmadığını ve bundan utanç duyduklarını ve o görüntüler için özür dilediklerini filan açıkladı. Bu manasız konuşma sürdükçe daha da rezil olacaklarının farkında değiller ve o kadar üzüntülüler ki intihar etmeyi bile düşünecek haldeler neredeyse.
TRT’nin yaşadığı bu komik durumu bize en net ve iyi anlatan Zaytung sitesi oldu diğer birçok olayda olduğu gibi.
Şöyle bir başlık attı Zaytung:
‘Voleybol Maçında Kadraja Giren Meme Nedeniyle Huzuru Kaçan TRT Yönetim Kurulu Üyelerine 2.5 Milyon TL Daha Huzur Hakkı Ödenecek…’
ve haberin devamında da şunlar söylendi:
Yönetim Kurulu üyelerinin geçen yıl aldıkları toplam 2.5 milyon TL huzur hakkına rağmen bu çapta bir travmaya karşı hazırlıklı olmadığına dikkat çekilen açıklamada olayın üstünden 24 saat geçmesine karşın halen huzursuz olan mağdurlara ilk etapta ilave bir 2.5 milyon TL daha ödenmesinin insani bir sorumluluk haline geldiği belirtildi.
Zaytung’daki arkadaşlar yine son derece zeki bir mizahla dalgasını geçmiş çapsız TRT’nin çapsız yöneticileriyle.
TRT asıl işi olan AKP’yi ve cumhurbaşkanını övme görevini bile bir süre askıya alarak şu açıklamayı yazmak için zaman harcadı çünkü:
‘Kamuoyunun bilmesini isteriz ki maçın çekimlerini ve rejisini ev sahibi ABD’li yayın kuruluşu gerçekleştirmiştir. TRT Spor ve maçı yayınlayan tüm yayın mecraları ABD’li yayın kuruluşunun anlık ilettiği görüntüleri müdahale imkânı olmaksızın ekrana yansıtmıştır.’
Beyinlerine bakın şunların, utanmadan açıkça söylüyorlar, onlara kalsa meme görüntüsünü sansürleyeceklermiş. Utanç verici bir durumdalar ve bizlerden onlar için kesilen vergiler haram olsun.
Türkiye’de açıkta görünen meme nedeniyle yaşanan duygusal krizde hiçbir sorumluluğu olmayan Nazlıcan İrem Köroğlu ise bir başka alem. dediğim gibi biraz hızlı nefes alsa memesinin içinden fırlamaması imkansız bir kıyafetle maça gelmesine rağmen (çok da iyi yapmış, kıyafet seçimini sonuna kadar destekliyorum) ‘kameralar nedense beni çekmiş’ türünden bir açıklama yaptı sonradan. Bu açıklamayı o kıyafeti seçen bir genç kızın zekasına katiyen yakıştıramadığımı söylemeliyim. galiba erkeklerin zaten düşük zeka seviyelerinin açıkta kadına dair hangi organı görseler daha da düşerek dibe vurduğunu henüz tam anlayamamış daha genç olduğundan. Türkiye’de de, Amerika’da da televizyon şirketleri erkek kontrolünde, bu yüzden meme görüntüsüne dayanabilmeleri mümkün değildi çünkü.
Kız ayrıca ‘bu drama ihtiyaç yoktu’ da demiş. bence de yoktu ama yaşananın dram olduğuna katılamayacağım. bir dadacı araştırmacı mizah yazarına iyi malzeme verecek bir komedi sadece yaşanan şey. yellenme görüntüleri yayınlanan kadın poposuna bile heyecanla bakabilen türk sosyal medya kullanıcılarının alt tarafı açıkta görünen bir memeye verdiği tepkinin olsa olsa trajik boyutu olabilir. buna en uygun terim de traji-komiktir.