Bölgemizde global güçlerin bir oyun oynamadığı ve özellikle Türkiye’yi hedefe oturtmadığı bir dönem var mı tarihte, bilemiyorum. ben hatta bugün Suriye merkez alınarak oynanan oyunun birinci dünya savaşında başlatılan ve yarıda kalan oyunun türkler açısından bir devamı olduğunu da düşünüyorum.
Birinci dünya savaşından sonra ingiliz masasının üzerinde bölgemizdeki harita çizildikten sonra varılan ‘Barış’ yazar David Fromkin’in dediği gibi ‘tüm barışlara son veren barış’ olmuştur ve bugün bölgemizde yaşananlar o günlerin bir devamıdır.
bu nedenle bölgemizde oynanan oyunların hiç bitmediği tezi doğru olabilir ama bugün gerçekten de ülkemiz açısından hayati ve önemli sonuçlar doğurabilecek süreçler içindeyiz.
İstihbaratımız ve askerimiz oyunu lehimize çevirmek için elinden geleni var gücüyle yapıyor ama ülkesini seven hiçbir insan bu oyuna sadece seyirci olmak lüksüne sahip değil.
Başkan Kennedy’nin zamanında dediği gibi ’bugün devletin sana ne yapacağını değil sizin devlet için ne yapacağınızı sormanın zamanıdır’.
ben vatandaş olarak elimden geleni yapmaya çalıştığımı sanıyorum. yılların birikimi ve deneyimiyle öğrendiklerimi, elimdeki tüm bilgileri ilgili olanlar okusun diye yazıp duruyorum.
özellikle son üç gündür uzun zamandır işlediğim konuların toparlanması sayabileceğim üç yazı yazdım: ’Yanıbaşımızdaki tehlikenin bilmem farkında mıyız’ (23 aralık), ‘Fırat’ın Doğusunda Neler Oluyor (24 Aralık), Trump Rusya-Ukrayna Hattında Gizli operasyon başlattı ( 25 Aralık).
Bağlantılı bu üç yazıda üç hassas konuda bildiklerimi, bunları nereden nasıl öğrendiğimi de açık yazarak aktardım. Devletteki karar alıcıların bunları bilmediği gibi bir düşünceye tabii ki sahip değilim, sadece bir başka göz belki bakılana yeni bir boyut katar diye yazdım her şeyi .
bugüne kadar katıldığım her televizyon tartışma programında ben konuşmaya başladığımda sosyal medyanın hareketlendiğini ve insanların söylediklerimi ürkütücü bulduğunu gördük.
doğrudur, ürkütücü şeyler söyledim çünkü ben de korkuyorum. Korku insan davranışlarına gerçeklik kontrolü sağlar ve insanı gerçekçi yapabilir.
şunu katiyen unutmamalıyız. Ortaya konan büyük bir oyunu var büyük güçlerce ve türkiye de hedef yapıldı, ama oyun ne ABD ne İngiltere ne de İsrail öyle istedi diye onların istediği gibi oynanmaz asla. hiç unutmayın başta birinci dünya savaşı olmak üzere daha önce oynanmak istenen oyunların yıldızı Türkiye olmuştur.
Bu defa da bunun olması ihtimali vardır.
bu defa önümüzdeki engeller büyük olabilir, koşullar zor da olabilir ama Türkiye’nin bunları aşabileceğini ve oyunu kendi lehine çevireceğine ben inanıyorum ve bunun için elimden geleni yapmayı sürdüreceğim.
yılın bu günleri aslında benim açımdan evde romantik komedi diye sınıflandırılan filmler seyretme, duygusallaşma ve mevsimin ruhunun keyfini çıkarma dönemidir.
bugüne kadar mecburen bunu en azından yazılarımda yapamadığımı son üç gündeki yazılarımdan da görebileceğiniz gibi, farkındayım.
bu girdiğimiz global mücadelede bir başarı koşulu duyarlığımızdan ve gelişen olaylara bilinçli tepki vermekten hiç vazgeçmeden normal, rutin hayatımızı da sürdürmeye çalışmaktır.
bu nedenle yarından itibaren biraz dönemin ruhuna uygun biçimde mizaha girmek büyük oyuna bir direnişin de bir parçası olacak benim için.