Gazetecinin Freud sürçmesi

Freud sürçmesi, biraz basitleştirerek anlatırsak insanın bilinçaltında olanları, gerçekle alakalı olmasalar dahi sanki gerçekmiş gibi, kullandığı gündelik dilde gayrı ihtiyarı söylemesidir.

***

Türkiye demokrasiden uzaklaştıkça, totaliter düzen gittikçe oturdukça, insani değerler, güzellikler gittikçe hayatımızdan çıktıkça, hala varlarmış gibi insanların bilinçaltından dışarı uğrayan Freud sürçmesi örnekleri hızla artmaya başladı.

***

örneğin Türkiye’de hala adil yargı sistemi olduğunu düşünebilenler, bazı net hukuk dışı olayları Freud sürçmesi sonunda, olan biten adil yargı düzenine uymuyor bunlar diye eleştirebiliyor hala, bunlar görülebiliyor. olmayanı var zannedip olanı eleştirmeye çalışıyorlar ona dayanarak. Ne yapacaksınız işte, bir tür hastalık bu!

***

Gerçekleri birçok insandan daha iyi bilmeleri beklenecek gazeteciler bile bilinçaltlarında olabilecek bazı fikirleri  hala unutamadıklarından, şiddetli bir Freud sürçmesi sonucunda Türkiye’de olan biteni  demokratik, normal ülkelerin kriterleriyle eleştirmeyi hala sürdürebiliyor. buna da alıştık diyelim.

***

Ama son yaşanan ve yine bir gazetecinin başına gelen bir vahim Freud sürçmesi var ki, bilinçaltlarında hala normal ve güzel bir ülkenin var olduğu yanlış kanısıyla yaşayan insanların nasıl acıklı duruma düşebileceğinin güzel bir göstergesi oldu o bence.

***

Gazeteci Rojda Altıntaş bu ülkede hala normal düzgün bir gazetecilik yapmanın mümkün olduğunu sanarak gazetesinin de içinde olduğu medya grubunun asıl işi tüpçülük olan ve o medya grubunun eski sahibi Aydın Doğan’ın yanında çaycı bile olamaması gereken bir kişi tarafından satın alındığını, bu yüzden gruptaki gazetelerin gazete değil, ancak manavdaki ürünlerin konduğu kese kağıdı kadar değerli olduğunu bilmiyor olsa gerek. Freud sürçmesi vahim durumda olduğundan hala bazı ilkeler varmış gibi davranmaya çalışıyor gazeteci. olmayanın dünyasında imkansızı savunmak istiyor.

***

Rojda Altıntaş Freud sürçmesi içinde olmasaydı kendisine medya patronu diyen kişinin eşi olan Revna Demirören’in arkadaşı olan bir kişi hakkında haber yapmak için illa da ısrar  etmez, Freud sürçmesinin, yani bugün Türkiye’de gazeteciliğin hala mümkün olduğu yanılgısının kendisini teslim almasına izin vermezdi.

***

Rojda Altıntaş ve hepimiz bilinçaltlarımızı gerçeklerle uyumlu hale getirmeyi öğrenip Freud sürçmelerimize son verirsek bu ülkede daha rahat yaşayacağız galiba. bu bir teslimiyet çağrısı değil ama rahatımız açısından en azından bir dahaki seçime kadar böyle olmak zorunda bu.