Güneri Civaoğlu Kürt müydü? (Sedat Ergin konusu yeniden)

Aslında başlıktaki sorunun cevabı  benim için gerçekten önemsiz. Etnik kökeni ne olursa olsun o benim için Güneri beydi. kendi etnik kökenini ve doğuştan gelen her özelliğini aşmış ve kendisine çok daha değerli bir üst kimlik yaratmış özgün bir insandı Güneri bey.

***

neredeyse 40 yıldır tanıdığım ve benim için Beyaz Türklüğün üst aklı gibi olan bir insanın aslında Kürt olduğunun söylenmesi beni şaşırttı tabii ki.

çok yakın zaman önce kaybettiğimiz ve bence hayatta yeri katiyen  doldurulmayacak Güneri beyin etnik kimliğini burada tartışacak değilim, dediğim gibi bu beni alakadar da etmiyor zaten.

***

28 eylülde bu köşede ‘Sedat Ergin’in Rol Modeli ROK olmalı’’ başlıklı bir yazı yazmış ve yazıda Mehmet Y. Yılmaz ile birlikte Sözcü tv’de  ‘Ombudsman’ adlı bir program başlatmış olan Sedat Ergin’in gazetecilik ciddiyeti ve araştırmacı titizliğinin televizyon formatına fazla uymadığını ve eğer televizyon işini sürdürecekse kendi programıyla aynı saatte Lider TV’de yayınlanan Barometre programındaki Rasim Ozan Kütahyalı’yı (ROK) rol modeli olarak  almasını tavsiye etmiştim.

daha sonra ortak arkadaşlarımızdan duyuyorum ki bu yazı Sedat’ı kızdırmış, hatta bana kırgınmış da. 

***

Zamana bırakırsak kırgınlık varsa bir şekilde azalır diye düşündüğümden, arada geçen zamanda acaba o yazıda gerçekten benim de bir hatam var mı diye de düşünmeyi sürdürüyorum.

***

ama pazartesi gecesi bir olay yaşadım ki, bu bana o yazıda dediklerimin değiştirilmesini değil aksine tekrar vurgulanması gerektiğini gösterdi. olan biteni siz de okuyun bakalım bana katılacak mısınız?

***

Rok’un pazartesi programının sonuna doğru ‘Güneri Civaoğlu aslen Urfa Viranşehirli Kürt’ alt yazısıyla konu buraya getirildi. ben bu habere şaşırdığımdan ekran görüntüsünü çekip Ertuğrul Özkök ve Oray Eğin’e aynı anda yolladım.

***

Oray’a ‘sen biliyor muydun Civaoğlu’nun Kürt olduğunu’ diye sorunca ondan ’Sedat yazmış geçenlerde’ cevabı geldi. Sedat’ın bu yazısını ben atlamıştım, baktım gerçekten de 8 ekim tarihinde Hürriyet’te ‘Güneri Civaoğlu’nun ardından, kanserle de zarafetle mücadele etti’ başlıklı bir yazı yazmış.

***

Ve o yazı içinde güneri beyin aslen Urfa Viranşehirli olduğu konusu da yer alıyor. Ve Sedat her zaman olduğu gibi bütün titizliğiyle, dürüst gazetecilik anlayışıyla her kaynakla konuşmuş ve olayı olabilecek tüm yönleriyle araştırmış. kendisi kesin bir sonuç ortaya koymuyor ama bize bunu kendimiz yapmamız için gereken her bilgiyi vermiş yazısında.

***

işte benim ilk yazımda Sedat hakkında söylediğim her şeyin bir özetiydi bu aslında . ROK’un programında köpürttüğü ve her yönünü duygusal açıdan sömürdüğü konuyu birkaç gün önce yazmış olmasına rağmen bunun televizyon formatında çok ilgi çekebileceğini düşünmüyor bile Sedat. Veya bunun kendisine yakışmayacağını düşünüyor da olabilir.

benim dediğim de buydu zaten. Televizyon dünyası maalesef bu tür şovları talep ediyor insandan. Eğer Sedat o dünyanın içinde yer almayı sürdürecekse bence ilkelerinden biraz taviz vermeye ve o dünyanın kurallarına göre de oynamaya başlamalı.

Güneri bey hakkında yazmış olduğu o güzel  o yazıyı televizyon programında da anlatsaydı ne olurdu sanki? 

Bu arada eğer ROK sedat’ın daha önce yazmış olduğu yazıyı okuduysa, bunu neden programında belirtmedi, bu da ayıp oldu doğrusu.