Washington şehrinin mimarisi, kamuya at binalarının konumu, bunların birbirlerine mesafesi ve simetrileri, sokaklarına serpiştirilen ülkenin tarihine atıf yapan heykelleriyle ortaya çıkan sembolizm neredeyse şehrin bütününü ezoterik bir mekana çevirir
ezoterik semboller ve bunların birbirleriyle simetrilerinden gelen anlamlarla dolu olan bu şehri çözebilmek için herkesin Dan Brown’ın yarattığı karakter Robert Langdon gibi bir dini ikonoloji ve semboloji profesörü olması gerekmez.
şehre çok da yakışan pırıl pırıl bir havada bilgili gözlerle bakarak şehrin merkezinde yapacağınız bir gezinti bile bunu görmenize yetecektir.
şehrin bu ezoterik yapısının oluşmasında ülkenin kurucuları da olan masonların katkısı büyüktür.
ABD’nin ‘kurucu babaları’ tarafından kaleme alınmış bağımsızlık bildirgesini ve anayasayı her okuduğumda o dönemde böylesine aydınlık kafaların nasıl olabildiğini ve neredeyse bugünleri hayal ederek bunları nasıl kaleme almış olabildiklerine hep şaşardım.
Tabii kurucu babalar arasında Benjamin Franklin ve George Washington gibi deha düzeyinde beyinleri olanlar vardı, ama yine de o dönemde kaleme alınmış olan o belgenin kalitesine, zarafetine şaşmamak mümkün değil.
Bugünkü Amerika’yı derinden anlamak ve yakında neler olabileceğini çıkarmak için bunun nasıl olabildiğini bilmek gerekiyor.
Dikkatle seçilmiş birkaç kitabı okuduktan sonra o belgenin gerçek kökeninde nelerin yattığını sonunda sanıyorum anladım. Bunu anlayınca bugün hem ülkenin hem de global sistemin düzenini, huzurunu tahrip eden Donald Trump’ın yönetimine masonların daha fazla sesiz kalabilmesinin imkansız olacağını görmek gerekiyor.
localarında kardeşlik ilkesinin çalıştırıldığını söyleyen ve huzurlu ve güvenli, düzenli işleyen sistemler için çalıştıklarını iddia eden, her dini inanca eşit uzaklıkta duran, ve bilime ve rasyonalizme inandığını iddia eden masonların Evanjelist fanatiklerin arzularına göre hareket edip var olan bütün düzenleri bozan Donald Trump’a yakında bir şekilde mutlaka müdahale edeceğini düşünüyorum.
Washington’daki masonik sembollerin en önemlilerinden olan Capitol binasının, yani bugün Temsilciler Meclisi ve Senato’yu içinde barındıran binanın temeli 1793 tarihinde atıldı.
O gün tuhaf şeyler oldu.
Bugün Capitol binasının bulunduğu bölge o günlerde Roma olarak adlandırılıyordu. Yani Masonlar yeni kurulan ülkenin yeni Roma İmparatorluğu olacağına inanıyordu.
O gün temel atma törenine Washington Mason Locası’nın tüm 33’üncü dereceden üst üyeleri toplu halde geldi. Başlarında da loca üyesi George Washington vardı. Mason sembolizminde özel önemi olan binanın temel köşe taşını bizzat George Washington yerleştirmek istemişti.
Hem Washington, hem de beraberindeki diğer loca üyeleri gizli törenlerde giydikleri kıyafetleriyle oradaydı o temel atma günü.
George Washington Capitol binası inşaatının köşe taşı olacak taşı koymadan önce altına gizlice bir de kitap yerleştirdi. Yıllardır sözü edilen gizemli gizli kitap odur işte.
Kitabın ne olduğunu anlamak için kısa bir tarih yolculuğu yapmamız gerekiyor.
O dönemde dünyanın en güçlü mason birimi olan İngiliz locası 1723 yılında James Anderson adlı bir loca üyesine bir anayasa yazdırdı. Mason Anayasası diye bilinen metin İngiltere’den tüm dünyadaki masonlara yayıldı.
Bu metni 1734 yılında Benjamin Franklin Amerika koşullarına uyarlayarak yeniden kaleme aldı.
Daha sonra 1776 yılında ortaya çıkarılan Amerikan Anayasası ile bu 1723 Mason Anayasası birebir aynıdır.
Yani Amerikan Anayasası bir mason anayasasıdır.
O gün temel atma töreninde Washington köşe taşının altına Mason Anayasası’nı koyarak bunun ebedi bir anlamı olacağının sembolünü yerleştirmiştir aslında.
Gelelim bugüne… Masonlar kainatın yaratanına inanır ve bir dine ağırlık verilmesinden hoşlanmazlar. Yeni terimlerle deist olduklarını söylemek bile mümkün.
Bugün Trump fanatik dindar Evanjelistlere ağırlık vererek hala gücü olan mason locasını karşısına almıştır.
Evanjelistler Trump yönetime gelir gelmez temeldeki köşe taşının altına mason anayasasının konduğu Kongre binasının tam yanına bir incil müzesi koyarak ‘bundan böyle şehrin ezoterik sembolleri geçerli değil bunlar artık bizden sorulur’ restini müesses nizama çekmişlerdi.
Masonlar Temsilciler Meclisi köşe taşının altında gömülü Mason Anayasası’na uygun davranıp ilk döneminde Trump’ı görevden almak arzusunun işaretini vermişti. O zaman bunu başaramasalar da bunun Trump’a çok ciddi bir uyarı olduğuna inanıyorlar.
Ben bugünlerde yine onu bu görevden alma yolunda bazı çalışmalar olduğunu duyuyorum. Ama bu yine başarısız olursa o zaman masonlar kim bilir daha başka hangi yöntemleri deneyeceklerdir gücü Trump’ın elinden almak için…