Bugün neredeyse 40 yıldır içinde olduğum medya dünyasına bir katkıda daha bulunacağım ve katiyen hiçbir şey anlamadığım bir konuda daha yorumda bulunup aslında hiç kimsenin talep etmediği fikirlerimi sunacağım.
Benim bu maceram aslında çok uzun yıllar önce Güneş gazetesinde ekonomi muhabiri olarak çalışırken başlamıştı.
o gün Güneri bey yayın yönetmeni olarak Ankara’da olduğundan ve ona kendimi sevdirmek istediğimden bir manşetlik haber bulup mutlaka yazmam gerekiyordu.
bu nedenle o günlerde üzerinde yeni hiçbir çalışma yapılmamasına rağmen, konu Ankara’nın hiç gündeminde değilken Türk Ticaret kanununda yapılacak değişikliklerin son durumunu, detaylı bilgi içeren maddeler de vererek yazmıştım.
Bu öyle bir muhteşem atlatma haberdi, o kadar ustalıkla kaleme alınmıştı ki diğer gazeteler böyle bir şeyin aslında olmadığını söyleyemedi bile şaşkınlıktan. Ticaret kanununda değiştirilen maddeleri öyle iyi anlatmıştım ki kimse bunun olamayacağını söyleme cesaretini bulamadı.
Aslında ileride köşe yazarı olma fikri de o gün gelişti bende. Bu kadar sıkı palavra atabiliyorsam bari ben de köşe yazarı olayım dediğimi hatılıyorum.
Neyse bugün ana konum türk medya skandalları, ona kapsamlı katkılarım değil. Niyetim Mourinho üzerine bir yazı daha yazmak.
Galatasaray derbisinden sonra 26 Eylül tarihinde ’Sıkı Fenerbahçeli Ertuğrul Özkök’ün Mourinho meselesine skandal çözümü’ başlıklı bir yazı yazmış ve ‘Mourinho bir an önce gitmeli’ diyen atonal koroya ben de katılmıştım.
Çarşamba gecesi Twente maçından sonra o yazımı tamamen reddediyorum ve şimdi de Mourinho mutlaka Fenerbahçe’nin başında kalmalı diyerek Ertuğrul abiye de katılıyorum.
Tamam ben ekonomik konular gibi futboldan da fazla anlamam ama o gece gördüm, Fenerbahçe bana sanki yeniden doğmuş gibi geldi.
Eğer yorumum doğruysa Mourinho işe takımın fizik kondisyonunu yükselterek başlamış olmalı. O gece gördüğüm takımın bu yeni enerjisini başka açıklayacak bir yön bulamıyorum.
Aynı zamanda Mourinho’nun da yeni bir enerji patlaması yaşadığı bariz biçimde görülüyor.
bugüne kadar maç boyunca kulübede sanki kabahat işleyip ceza almış haylaz öğrenciler gibi somurtup otururken şimdi arada bir, buna belki inanamayacaksınız, gülmeye ve hatta daha önemlisi sinirlenmeye bile başladı.
Hatta bir ara maça girmeye hazırlanan futbolcusunun yanına gidip bizler gibi sıradan bir insanmış gibi kulağına bir şeyler bile söyledi.
eğer Mourinho tahmin ettiğim gibi takımın fizik gücü üzerine gerçekten çalışmaya başladıysa ve kendi enerjisini de yakaladıysa Fenerbahçe yine zirvelere olacaktır. Bu biz Galatasaraylılar için hiç hoş bir şey olmasa da gerçeklerden kaçamayız ve dediğim gibi yılların araştırmacı dürüst gazetecisi olarak ben hep gerçeklerin tavizsiz söylenmesinden yanayım.
3 Aralık 2024 - Türkiye’yi hedef alan evanjeliklerin Işık Ablası
2 Aralık 2024 - HTŞ büyük ABD-İsrail planının parçası olabilir
1 Aralık 2024 - Soyut sanatın müziği
30 Kasım 2024 - Trump’ın Türkiye karşıtı derin savaşçısı tekrar gündemde
29 Kasım 2024 - Trump galiba yine ‘gizli kabine’ oluşturuyor