Hayatta var olan ve yakında olabilecek tüm sorun ve zorlukların çözümünün insanın ruhsal dengesini dönüştürmesi ve pozitif dönüşümle olabileceğine inananlara en son Aziz Yıldırım’ın da eklenmesinden sonra konuya el atmamın zamanının geldiğine inandım.
Belki duymuşunuzdur Aziz Yıldırım, Ali Koç’a Fars kökenli spiritualist ve mistik yazar Hallac-ı Mansur’u okumasını tavsiye etti.
yani düşünün, ruhsal dönüşüme inananların ortamı öyle güçlü ki sonunda bu bile olabildi.
Ve Aziz Yıldırım bu tavsiyesiyle aslında fazla geçinme sorunu olmayan ama daha kolay para kazanmak için devamlı diğer kadınları heyecanlandırıp tuzağa düşürecek orijinal fikirler arayışında olanlara özellikle başvurabilecekleri yeni bir yöntem öğretmiş oldu. özelikle kadınları vurguluyorum, çünkü erkekler doğal olarak zaten aptal ve duyarsız olduklarından ve ruhsal dengesizlikleri onları katiyen rahatsız etmediğinden bu yeni yöntemleri daha çok deneyenler çoğunlukla arayış içindeki kadınlar oluyor.
Belki duymuşunuzdur, neredeyse tüm insanlarının ruhsal dengesinin altüst olmuş olduğu bu toplumda dengeyi yeniden oluşturacağı iddiasında olan, adı bile sahtekarlık çağrışımı yapan tekniklerin hemen her gün bir yenisi ortaya çıkıyor. Ruhsal dengesizlik söz konusu olduğunda daima ön plana doğal çıkan kadınlar da bu yeni teknikleri denemeye pek meraklı.
hipno-meditasyon, orgazm seansları vardı. sonra bunlara ek olarak birileri tarafından kuantum düşünce tekniği ve bilinçaltı temizlik teknikleri de devreye sokuldu.
bilinçaltımın görüldüğü takdirde masum insanlara dehşet verebilecek düzeydeki korkunçluğu ve pisliğinden gayet memnun olduğum ve bunu temizlemenin hayatımı olduğundan daha sıkıcı yapacağını düşündüğüm halde dadacı araştırmacı mizahçı yönümü devreye sokup bari ruhsal durumundan memnun olmayan okuyucularıma yardımcı olayım diye bu yeni tekniklerin ne olduğuna deneyerek bakmak için araştırmaya giriştim.
tahmin etmiş olmalısınız ki ilk denediğim gayet tabii ki orgazm seansları oldu. daha önce hakkında okuduklarımdan anladığım kadarıyla bu seanslara katılan insanlar sanki orgazm oluyorlarmış gibi tepkiler veriyormuş.
tabii bu orgazm seansı daha başlamadan bile teknik bir sorun oluştu. çok uzun süredir olmadığımdan nasıl olunduğunu çoktan unutmuş olduğum orgazmın ne olduğunu bana seanstaki hocaların anlatması gerekti. Olayı bir süre sonra kavrayınca bunun için bu kadar komplike organizasyona ne gerek var, şu tuvalete cep telefonumla gireyim ben kendi başıma 30-40 saniyede orgazm olurum dedimse de beni nedense dinlemediler ve seans başladı.
seansta ayakta bazı hareketler yapıyorsunuz, yardımcı olmak için arkanızda sizi iki elinizi havada tutan bir hoca da oluyor. ben malum nedenlerle arkamda bu şekilde duracak hocanın katiyen erkek değil kadın olmasını istedim ama kabul etmediler, nedense orada bir erkek hocanın durması gerektiğini söylediler.
ben bir süre sonra seansı yarıda kesip oradan mecburen kaçtım. çünkü teorik olarak benim orgazm oluyormuş gibi ses çıkarmam gerekirken arkamdaki hocadan coşkulu orgazm sesleri gelmeye başlayınca ‘anam korktuğum galiba başıma geliyor’ diyerek arkamda çok yakın duran hocadan kurtulup oradan çıktım.
bu başarısızlıktan sonra pozitif dönüşüm kuantum düşünce tekniği ve bilinçaltı temizlik seanslarını incelemeye başladım.
bu teknikte kuantum kelimesinin olması sadece bunu düşünen kadının tekniğe bilimsel ve anlaşılmaz bir boyut ekleme arzusuyla ilgili. yoksa zaten ne olduğunu bu dünyada sadece İsmet Berkan’ın bildiği kuantumun bununla ne alakası olabileceği meçhul ve bence daima da meçhul kalacak.
denemeye karar vermeden bunu da önceden inceledim. Gördüğüm seans filmlerinde bir kadın başka kadınları ya azarlıyor ya da onları tutup sarsıyordu.
eğer bu kuntum denen şey azar ve sarsmadan ibaretse kuantumun ne olduğunu biliyor diye bize hava atan İsmet Berkan’ın bütün havası kaçtı demektir.
insanların azarlanmasını ve sarsılmasını gördükten sonra aslında bu tekniğin seansını denemeyecektim ama beni azarlayacak kadın güzel ve sert tavırlı olduğu ve arada güç de kullanarak beni sarstığı takdirde bundan kendime erotik bir fantezi çıkarabileceğimi düşündüm. Çünkü malum, bana bunları yapmaları için New York’taki bazı kadınlara arada bir para verdiğim bile olmuştu geçmişte, şimdi bari daha ucuza yaptırma fırsatını kaçırmayayım diyerek bir seans arayışına giriştim.
sonra buna katılmaktan yine vazgeçtim, çünkü bir pozitif dönüşüme aslında ihtiyacım yoktu. New York’taki seanslardan, özellikle sahibe Yuki’nin seansından sonra ruhum kalıcı biçimde dönüşmüş ve içim pozitif enerjiyle zaten dolmuştu. bunun etkileri galiba hala sürüyor.